Ne olurdu iki üç kelam edip olaylar iyi mi kötü mü? Hikaye nasıl gidiyor diye fikir verseydiniz.
İki gelin mekanın girişinde kendilerini götürecek olan damatları bekliyordu heyecanla. İkisi de muhteşem kelimesinin karşılığı diye tabir edilecek kadar güzel olmuşlardı. Birbirlerine zıt olan gelinlikler seçerek güzel olmanın iki farklı yolunu göstermişlerdi adeta.
Heaven'ın gelinliği yumuşak ve dökümlü kumaştandı. Krem rengi denilecek kadar koyuydu ve uzun bir kuyruğu vardı. Eteklerine serpilmiş çicek işlemeleri vardı. Lilanın en açık tonundaki bu çiçekler harika bir görüntü oluşturuyordu. Eteğindeki bu işlemeler üst kısımda çoğalarak tamamen kaplıyordu. Sırtında ise tülden dekoltesi vardı. Ense hızasında sıkı bir topuz ile topladığı saçları olağanüstü görüntüsünü tamamlamıştı.
Oops! This image does not follow our content guidelines. To continue publishing, please remove it or upload a different image.
Akira ise sade bir gelinlik tercih etmişti. Kabarık sayılmazdı. Kalın saten kullanılarak dikilen gelinlik sadeliğin asaletini taşıyordu. Tek ayrıntısı belinde kendi kumaşından yapılan fiyonk kemerdi. Üst kısmı straplezdi. Kumaşı kadar sade bir tül ile kolları ve boyun kısmı kapatılmıştı. Kol kısmında küçük bir danteli vardı. Sırt kısmında kalçasına kadar inen sıralı küçük düğmeler diziliydi. Saçları ise doğal bir topuz yapılmıştı. Kalın örgüler kullanılarak sadeliği şıklığa dönüştürülmüş saçı, görüntüsünü zirvelere taşıyordu.
Oops! This image does not follow our content guidelines. To continue publishing, please remove it or upload a different image.
Heaven kızın yanına gelerek elini tuttu ve kendi etrafında dönmesini sağladı. Ardından da üzerindeki gelinliğin el verdiği kadarıyla arkadaşına sarıldı. "İyi ki Timuçin evlilik teklifini gizli tutmadı. Yoksa ben nasıl duracak bahanesiyle sana birkaç gelinlik giydirerek bedenini aldırmasaydım, fikir olsun bahanesiyle gelinlik seçtirmeseydim bir günde nasıl yetişecekti her şey?"
Akira uzanıp kızın elini sevgiyle sıktı. "O zaman sana zorluk çıkarmış ve bıkkınlıkla bazı şeyler söylemiş olsam da şimdi minnet doluyum. Umarım beni affedersin."
"Sen deli misin? Unuttum bile. Merak etme ben o anlarda hep senin gelinlikler içindeki musmutlu halini düşündüm. Bu yüzden hiçbir şey söylediğini hatırlamıyorum."
