•열•

5.9K 528 436
                                    

LÜTFEN YORUM VE VOTE ATALIM!..

•°•°•

Elimde çilek ve çikolata karışımı milkshake ile, adını bile bilmediğim, renkli masa ve sandalyelere sahip lüks bir kafede, oturmuş Hoseok ve Yoongi hyungu bekliyordum.

Evleri birbirine yakın olduğu için birlikte geleceklerdi. Muhtemelen Yoongi Hyung yine geç kalmıştı -ki ben garsonun kötü bakışlarına maruz kalmamak için içeceğim erkenden söylemiştim- bu denli geçikmişlerdi.

Telefona mesajın geldiğini bildiren ses, benim duyacağım bir şekilde, kafede yankılanınca masanın üstündeki telefona adeta saldırdım ve elime alıp parmak izimi okuttum.

Bildirim panelinden gördüğüm mesaj ile bilmem kaçıncı çöküşümü yaşıyordum.

Her zaman oyun satın aldığın bir sitenin indirim bildiren mesajıydı.

Altı gün olmuştu. Sabrettiğim ve o lanet siteye girmediğim koskoca altı gün...

Kendimi, daha alışamadığım bir adamı unutacağıma inandırmaya çalışıyordum. Topu topu dört kere Konuştuğun bir adamı unutmayacak değildim. Benim için hiçbir önem ifade etmiyordu.

'Hadi ama Jungkook ilk orgazmını yaşattı o çocuk sana' diye, beynimin tüm hücrelerine o aptal bir fikri saran iç sesimi susturdum, kendi içimde.

Sana ne.

Bir daha o siteye gelmeyecektim. Haliyle Jimin için tekrardan para ödemeyecektim. O, dediklerini yapan biriyse ben de yapardım.

Düşüncelere dalmışken önümdeki sandalyelerin çekilmesi ile kendime geldim. Sonunda gelmişlerdi!

"Tanrı aşkına nerede kaldınız? Bir saat geçti. Bir!"

Yoongi Hyung göz devirirken Hoseok Hyung burnundan soluyarak ona baktı.

"Bu lanet olası küçük popolu mutant yüzünden geç kaldık. Tanrı şahidim olsun, o evden beş dakika daha geç çıksaydı, onu öyle bir döverdim ki sıçtığında klozete bağırsakları da akardı."

Elimdeki milkshakeye bakıp yüzümü buruşturdum. Zaten dibi gelmiş olan içeceği masaya bıraktım. Bu sırada garson gelmiş, onların siparişlerini alıyordu.

"Neyse, ee naber aptal kurabiye?" Hoseok Hyunga göz devirdim. Jimin meselesini anlattığımdan beri böyle sesleniyordu.

Aslına bakarsanız Jimin'i kız sanıyordu ve bu yüzden, tek tepkisi ona yazdığım şeylere olmuştu. Eğer erkek olduğunu bilse nasıl davranacağını kestiremiyordum.

Sitede Jimin'i aramaya çalışmış, haliyle bulamamıştı.

Bende, bilgilerini hatırlamadığımı söylediğimde çok üstelememiş ve abartılı bir şekilde beni tebrik etmişti.

Üstelik bu tebrik sadece bir kızla o manada konuştuğumu sandığı içindi!

Orgazm olduğumu bilse kutlama yapardı büyük ihtimalle. Ve bu en az 'regl partisi' kadar gülünç bir durum olurdu.

"İyiyim Hoşik-ah. Sen nasılsın?"

Kaşlarını çattı. Saygıya ve eklerine çok önem verirdi. Tanrı aşkına kendi Yoongi Hyunga bir kere bile 'hyung' denemişti!

"Sana havuç sokarım tavşancık." Gayet sakin bir ses tonuyla söylediği cümlede tek taktığım kelime tavşancık olmuştu.

Her şey bana Jimin'i hatırlatmak için an kolluyordu sanki.

Ben onlara anlatırken bu kadar detay vermiş miydim? Peki Jimin'in beni kucağında zıplatmak istediğini söylemiş miydim?

Ani gelen panik duygusuyla konuşmaya başladım.

Instant Pleasure ∆ JikookМесто, где живут истории. Откройте их для себя