•스물 둘•

4.8K 471 269
                                    

LÜTFEN YORUM VE VOTE ATALIM!..

•°•°•

01.24

Geldiğim barın önünde tamı tamına yirmi iki dakikadır bekliyordum.

Üzerimde günlük bir kot pantolon ve beyaz bir tişört vardı. Bara gelmek için en uygun kıyafetler!

Jimin ile konuştuktan sonra elime ilk ne geldiyse onu giymiştim. Pişman değilim yine olsa yine giyer gelirdim lakin... Tanrı aşkına neden tişörtümün üzerinde minik bir tavşan vardı.

O uzun dişli yaratıklardan gerçekten nefret etmeye başlamıştım.

Üstelik evde montumu unutmuş, burada donmaya yüz tutmuştum.

İçeri girmeme nedenim tabii ki üzerimdekiler değildi. Ben sadece içeride nasıl bir tepki ile karşılaşacağımı bilmediğimden dolayı çekiniyordum.

Ama daha fazla burada beklemem, Jimin'e kavuşamadan ölmek demekti.

Bu yüzden hızla kendimi önünde iki tane adam bekleyen barın içine attım. Geçtiğim kırmızı koridorlar mekanın atmosferini yeterince yansıtıyordu.

Yaklaştıkça artan müzik sesleri ile cam bir kapıya vardım. Kapıyı açıp içeri girdiğimde anı vuran bas kulaklarımı acıtmıştı.

İçerisi genel olarak ter ve alkol kokuyordu. Burnumun yavaş yavaş alışacağını umarak üst katın merdivenlerinde salınarak yürümeye başladım.

Bana dönen gözler umrumda değildi.

Aşağıya inen merdivenlere geldiğimde bar artık tamamen gözler önündeydi.

Üç kattan oluşuyordu.

Birinci kat herkesin birbirine sürtünerek dans ettiği ve taburelerin bulunduğu kısımdı.

İki ve üçüncü katta grup locaları ve çıkışlar bulunuyordu.

Tabii her kapı bir çıkış mı yoksa daha derinlere iniş mi hiçbir fikrim yoktu.

Hem Tanrı aşkına! Burası nasıl bir bardı öyle. Kimse ben girerken kimliğimi istememişti.

Çok fazla detaylara takmamaya çalışarak gözlerimle etrafı taradım.

Çalan müzik beni ısrarla dans etmeye zorluyordu. Ayağımla ritim tutmaya başlarken, tarama işlemini devam ettim.

Merdivenlerden biraz aşağı indim ve ikinci katın localarına vardım.

Gözlerim ona kör olmuş gibiydi. Bakıyordum lakin göremiyordum bir türlü.

Yalan.

Görmüştüm.

Elindeki uzun, şekilli bardağı gülerek arkadaşlarının bardakları ile tokuştururken hemde.

Kalp atışlarım onu gördüğünü belli edercesine göğsümü dövmeye başlamıştı.

Çok ama çok yakışıklıydı, güzeldi, dikkat çekiciydi.

Ve ruhu da elimden kayıp gidecek kadar inceydi.

Hiç değilse bana karşı.

Aptaldım. Korkularım uğruna ona koşamayacak kadar aptal.

Ama artık gözüm hiçbir koca korkuyu göremeyecek kadar kusurlu olmuştu.

Kusurlu gözlerimin önüne gelecek cam çerçeveydi Jimin. Onunla tekrardan aydınlanacaktı gökyüzüm.

Her şey netleşecekti.

Instant Pleasure ∆ JikookWhere stories live. Discover now