•Final•

4.9K 376 424
                                    

Hepiniz final bölümüne hoş geldiniz.

İçim acayip buruk. Bu bölümü de yazıp atmak istemiyordum zaten. Neyse direkt bölüme geçelim.

Bölüm bittikten sonra yazdıklarımı mutlaka okuyun olur mu?

Keyifli okumalarrrr


•°•°•

"Evet Jungkook kazanacaksın."

Gözlerimi parlak bilgisayar ekranından çekip sevgilime yöneldim. Ben dizlerimin üzerindeki bilgasayardan sınav sonucuma bakarken o burnunu boynuma dayamış arkamda bekliyordu.

Ben oturduğumdan dolayı durduğu pozisyon zordu. Bu yüzden ayağa kalkıp ona sarıldım. Ellerim belini sararken bu sefer ben başımı onun koynuna yasladım.

"Bilmiyorum Jimin-ah. Bir yıl daha beklemek istemiyorum."

Geçen yıl, Jimin ile tanıştığımız o muhteşem sene, sınava girmiş ve başarısız olmuştum. Tek isteğim Seul'de bir üniversite kazanmaktı.

"Ben inanıyorum. Çok çalıştın bu yıl."

Kafamı kaldırıp inanmazca ona baktım.

"Yani çalıştın hiç değilse."

Kafamı yana yatırıp daha etkili bakmaya çalıştım.

"Keşke biraz çalışsaydın Jeon."

Omuzlarını düşürerek söyledikleri en gerçek olanlardı. Yıl boyu küçük bir çocuk gibi davranıp, hiçbir sorumluluk almamıştım. Yani, en azından sınava yaklaşan son birkaç ayda...

"Dönem başında çalıştıklarım hiç mi yetmez?"

Gözlerim dolarken başımı tekrar omzuna yasladım. Saçlarımı okşamak için belimden yukarılara tırmanan ellerinin içinde kaybolmak istiyordum.

"Yetecek. Sen zeki bir çocuksun. Başaracaksın."

"Sevgilin diye yalan söyleme. Onun aptallıklarını en iyi sen biliyorsun."

Jin hyungumun moral motivasyon siken sesi ile ona döndüm. Elinde tuttuğu gevreği kaşıklayarak bize doğru geliyordu. Dün gece bara gittiğini Hye noonaya söylediğimden beri böyle davranıyordu.

"Hyung!"

İkimizde aynı anda bağırınca olduğu yerde sıçradı. Ardından istifini bozmadan ikili koltuğa kuruldu.

"Ne? Yalan mı? Mutasyon sonucu oluşmuş tanımsız bir canlısın sen. Eminim beynin yok."

Jimin'den ayrılıp sehpanın üstündeki kumandayı aldım ve hyunguma fırlattım. Ondan bir çığlık yükselirken ben de kendimi yere atıp ağlamaya başladım.

Üzerime çok fazla geliyordu. Zaten fazlasıyla stresliydim.

"Bebeğim ağlama. Hyung sende çık salondan lütfen."

Bana sarılan kollara yapıştığımda Jimin boynuma öpücükler kondurmaya başladı.

"Jungkook kazanmışsın."

Burnumu hafifçe çekip hyunguma dönerken onun, bilgisayarın ekranına bakarken gördüm.

"Tanrı aşkına benim minik Jeon'um kazanmış. O artık bir hemşire sayılır!"



•••



"Sonra dedim 'siktir sen kimsin'. Tabii çocuk durur mu? Üzerime atladığı gibi yere attı beni. Bir vurdu bir vurdu... Hep de yüzüme çalıştı piç."

Instant Pleasure ∆ JikookTempat cerita menjadi hidup. Temukan sekarang