1. Kitap - 2. Bölüm

16.9K 988 143
                                    

"Sakın.Tek.Kelime.Etme"

Lisa tüm vücudunu saran kedi kostümüyle kapıda belirdiğinde gülmemek için kendini zor tuttuğunun farkındaydım. Mesajında dediği doğruydu, kostümünün içerisinde oldukça seksi görünüyordu.

"Birkaç gündür okula gelmemenden parti için hazırlandığını tahmin etmiştim." Etrafımda bir tur dönerek beni içeriye çekti "Ama bu kadarını beklemiyordum doğrusu. "

Belimin yanına tutturduğum hançerlere de göz gezdirdi.

"Bond kızına benziyorsun."

George gerçekten de dediğini yapmıştı, babam kendi şartlarına uyduğum sürece partiye gitmeme izin vermişti. Bu şartlardan ilki avcı kıyafetlerimi giymem olmuştu, normalde bir göreve giderken giydiğimiz bu kıyafetler ihtiyacımız olacak tüm silahları taşıyabilecek kapasitede olup, rahat hareket edebileceğimiz özel bir kumaştan yapılmıştı. Kendime göre biraz düzenledikten sonra, tüm kıyafeti giymem gerekmediği konusunda anlaşabilmiştik. İkinci şartı ise bu hafta boyunca ilaçlarımı yüksek dozlarda alarak parti gecesi geç olmadan eve dönmem gerektiğiydi, ki babamın geç diye bahsettiği saat 12 idi.

Son birkaç gün boyunca okula gitmeyip, yüksek dozda ilaç tedavisi alarak yatağıma yapışık bir şekilde yaşamıştım. Ama bugün sabah oldukça enerjik uyanmıştım, normalde sabah hep uyuşuk bir şekilde kalkardım. Bugün daha saatim çalmadan uyanmıştım, hatta babamdan önce kalkmış olduğumdan kahvaltıyı bile ben hazırlamıştım. İlaçlar işe yaramış görünüyordu, hiçbir sorunum yoktu.

Tüm günümü uyuyarak geçirmek yerine daha önce yapmaya enerjimin yetmediği şeyleri yapmakla geçirmiştim, bunu evi düzenlemek ve izleyemediğim dizileri izlemek de dahildi. Bu nedenle şuanda oldukça fazla bir hayal gücüne sahiptim ve eğlenmeye hazırdım. Son dozumu da bu sabah aldıktan sonra tüm gün babamın uyarılarına maruz kalmıştım.

Eve 12 'den geç gelmemi istemiyordu, dışarıda vakit kaybetmeme izin yoktu ve eğer sarhoş gelirsem haftalar boyu sürebilecek ceza kampına katlanmak zorunda kalacaktım. Eğlenmek için sadece bir akşamım vardı ve ben bu kaçamağı en iyi şekilde değerlendirecektim, bu akşam avcılık görevleri ve hastalığım karanlık bir köşede bekleyebilirdi.

"Buraya gelmen karşılığında ne kadar ceza yedin?" derken insan kalabalığını arasında Lisa'yı takip etmeye çalışıyordum. Partinin kabalık olacağını tahmin ediyordum ama bu kadar kişiyi beklemiyordum. Eğlence çoktan başlamıştı, normalde böyle bir ortamda oksijensizlikten fenalık geçirebilirdim ama dozlarım sayesinde normal bir şekilde etrafta geziniyordum.

Etrafta bir ıslık yankılandıktan sonra iri kollar önümüzü kesti.

"Vay canına Valeri. Bu bıçaklarla oldukça çekici görünüyorsun." diyerek iyice yakınlaştığında alkol kokan nefesi midemin bulanmasına yetmişti.

"Bunlar gerçek mi?" derken hançerlerime uzattığı eli belimde gezinerek aşağılara doğru yoluna devam ettiğinde içimde yeşeren öfkeyi hissedebiliyordum. Beni yakalayamayacağı bir hızla elini arkaya doğru bükmemle birlikte acı dolu haykırışı holde yankılandı. Tuhaf olan şey ise bunun oldukça hoşuma gitmesiydi.

"Kaybol, Montgomery." dediğimde Lisa'nın gözlerini devirerek beni izlediğinin farkındaydım.

"Gerçekten gerekli miydi?"

Montgomery hızlıca kalabalığa karıştığında omuzlarımı silktim. Ayık bile olsa onu bir şekilde yere serebilirdim. Basket takımındaki iyi oyunculardan biri olsa da çocukluğumdan beni dövüş teknikleri üzerine en iyilerden ders alan birisinin karşısında şansı yoktu. Ondan daha kötülerini alt etmiştim.

DOKUNULMUŞWhere stories live. Discover now