1. Kitap - 9. Bölüm

11.7K 948 158
                                    

Roden'ın ağzına attığı büyük et parçasıyla birkaç saniye de olsa da sahip olduğum sessizliğin tadını çıkararak kokteylimi yudumladım. Son iki saattir on sekiz senelik hayatımda tanıştığımdan daha fazla kişiyle tanışmıştım. Sürülerin alfaları, betaları, omegaları,deltaları, üyeleri derken yüzlerce isim kafamda dolaşıyordu. Nasıl aklımda tutacağım hakkında en ufak bir fikrim yoktu. Ancak hepsi de inanılmaz kişilerdi; yaşlarına göre olgunlukları, yaşadıkları bölgelere göre şekillenmiş fiziksel özellikleri, kültürleri ve konuşmalarıyla birlikte hepsinin ayrı bir güzelliği vardı. Eğer vaktim olsaydı hepsiyle ayrı ayrı muhabbet ederek onlar tanımak isterdim, onlarla kaynaşmak beklediğimden daha kolay olmuştu. Ancak Roden hiçbirini yakından tanımam için fırsat vermemişti

Son yarım saatim ise kendi sürümdeki kişilerle birlikte yemeğimi yerken Roden'ın gereksiz samimiyetini görmezden gelmek ve sakin kalmaya çalışarak içkimi yudumlamakla geçmişti..

Ağzım dolu olunca konuşmak zorunda kalmadığım için içki içmiyorken masadaki enfes yemeklerin, soslu bifteklerin ve aperatiflerin tadına bakıyordum. Ancak eğer biraz daha böyle devam ederse akşam ayin alanına yuvarlanarak gidecektim. Teresa'da fark etmiş olacaktı ki çaktırmadan önümdeki yemekleri masanın diğer ucunda toplarken bir yandan da gözleriyle beni uyarmaya çalışıyordu. Ancak o da durumun farkındaydı, Roden'ın gereksiz kurlarından ve konuşmasından herkes oldukça rahatsızdı.

Fırsat buldukça diğer kişilerle de muhabbet ederek sürüyü tanımaya çalışıyordum.Colton yanımda sessizce konuşmaları dinlerken arada bir diğer kişilerle de konuşmam için beni diğer sohbetlere dahil ediyordu. Sürüde çok fazla genç üye yoktu, benimle birlikte toplamda beş kişiydik. Daha çok yaşlılardan oluşan konsey yönetim hakkında konuşmak için buraya gelmiş, gençler ve heyecanlarıyla pek ilgilenmiyordu. Hatta genel olarak hiçbir şeyle ilgilenmiyorlardı da diyebilirdim, yönetimin nasıl olduğunu bildiklerine şüpheliydim. Her şey Roden'ın emirlerine bağlıydı, uzun zamandır böyle giden bu yönetime kimse karışmıyordu. Her ne kadar kötü bir yönetimi olursa olsun kimse alfa'ya meydan okumak istemiyordu. bunun tek bir sonucu olduğunu farkındalardı; ya öldüreceklerdi ya da öleceklerdi.

Colton'un önceden bahsettiği gibi yapılması gereken çok fazla iş vardı ve bunların hiçbiri Roden liderliği üstlenmişken gerçekleşecek gibi durmuyordu. Yeni bir içki almak için elimi kaldırdığımda Roden beklemediğim bir şekilde elimi tutarak dudaklarına doğru götürdü.

Dudaklarının elime değdiği yerler ısınırken içimde harekete geçen duygular iğrenmemin gölgesi altında kalmıştı. Aslında düşününce Roden yakışıklı bir adamdı, çıkık elmacık kemiklerinin süslediği kemikli yüzü ve parıldayan mavi gözleri ile bütünleşmiş sarı saçları onu olduğundan genç gösteriyordu. Salondaki diğer erkeklerden farklı olarak üzerinde bir takım elbise yoktu. Daha salaş bir şekilde gelmişti ve boynunun etrafından arkaya sarkıtarak sallandırdığı büyük bir hayvan postuyla, ne olduğunu hala anlayamamıştım, koltuğuna yayılmıştı.

Sağ elmacık kemiğinden başlayarak dudağının üzerinde biten ince pembe bir yara izi vardı ve itiraf etmek istemesemde bu onu daha erkeksi göstermişti. Diğer kişilere göre iri olan vücudu ise oldukça güçlü olduğunu kanıtıydı. Güçlü olmasına rağmen yönetim ve sürünün ihtiyaçları yerine zamanını kadınlarla eğlenmeye ve içkiye harcıyordu. Bu da toprakların giderek verimsizleşmesine, halkın sefalete sürüklenmesine yol açmıştı. Bir zamanlar en verimli topraklara sahip olan barışçıl kabilenin topraklarının eski halinden eser yoktu.

Eğer buraya gelmeden onunla ilgili bilgi edinmiş olmasaydım, belki de ondan hoşlanabilirdim. Ancak şuan ona karşı olan duygularım kızgınlık ve davranışlarından iğrenme arasında gidip geliyordu.

DOKUNULMUŞजहाँ कहानियाँ रहती हैं। अभी खोजें