1. Kitap - 26. Bölüm

9.7K 809 152
                                    

Herkese merhaba, uzun zamandır yeni bölüm atamadığımın farkındayım. Bir sürü yorum ve mesaj aldım, bu nedenle tek tek cevaplamak yerine hepsini buradan cevaplamayı uygun gördüm.

Maalesef geçtiğimiz süre içerisinde kötü günler geçirdim, evcil hayvanı olanlar belki anlar, kötü bir hastalık geçiren hayvanımın yanındaydım, her gün pansuman yapmam ve gözümün önünde bulunması gerekiyordu.

Yani bazılarının itham ettiği üzere, nereden çıktığı hakkında hiçbir fikrim yok, başka kitapları ilerletmeye çalışmıyordum :)

Onun dışında psikolojik olarak tüm ilişkilerimi gözden geçirdiğim ve depresif olduğum bir dönemdeyim, merkür retrosu beni vurdu :) Güldüğüme bakmayın gerçekten psikolojik olarak dokunsanız ağlayacak bir durumda olduğum geçtiğimiz günlerde bir türlü oturup dikkatimi toplayamadım, cümleleri birleştiremedim ya da bir şeyleri hayal edemedim. İnanın ki çok denedim ama olmadı.

Çok uzun zamandır hayatımda olan birisinden artık emin olamadığım için bu dalgalanmayı yaşıyorum ve bütün hayatımı etkiliyor, üstüne bir de hastalık eklenince size de dönüş yapamadım. Kusuruma bakmayın, yeni bölümü bekleyen, hevesle yorum-mesaj atan herkese, güzel dileklerini ileten, benim için endişelenen herkese teşekkür ederim, kocaman sevgilerimi iletiyorum. 

Yavaş yavaş kendimi toparlamaya başladım ancak sorunlarım hala olduğu gibi ortada duruyor. Artık sahalara geri dönmemin vakti geldi diye bugün oturup bu bölümü düzenlemeye çalıştım, biraz kısa ancak umarım beklediğinize değer. 

Önümüzdeki birkaç gün içerisinde bölümleri yayınlamaya devam edeceğim, kendinize iyi bakın!

Sağlıkla kalın ! :)

--------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------


SEBASTIAN

Camilla arka koltuğa geçmemize yardım ederken bir yandan da Valeri'nin yaralarını kontrol ediyordu. Yüzünün aldığı halden de anladığım kadarıyla durumunun iyi olmadığının farkındaydım.

"Bu hiç iyi değil, çok fazla kan kaybetmiş, yaraları yavaş kapanıyor ve bu- " derken karnında kenarları siyahlaşmış bölümü işaret etti "kesinlikle normal bir yara değil."

"Sürü doktorunun yanına gitmeliyiz, ona yardım edebilecek tek kişi o." Valeri'yi tutuşumu sıkılaştırarak onu iyice kendime yaklaştırdım.

"Köşke kadar-" sert bakışımla birlikte sözleri yarıda kesildiğinde bunu sözcüklere dökmesine izin vermeyeceğimi anladı. Bu ihtimali düşünemezdi bile, Valeri'ye bir şey olmayacaktı; buna izin vermeyecektim.

"Valeri, gözlerini aç"

Lisa titreyen ellerle etrafa bakınıyordu, sanki birisini arıyor gibiydi. Yaşlar yüzünden süzülürken cebinden çıkarttığı telefonunda zorda olsa birkaç numarayı tuşlayarak kulağına götürdü.

"Otoparktayım." karşıdaki adamı dinlerken başını sözlerini onaylarcasına sağa sola sallıyordu. "iyiyim."

Birkaç saniye daha adamı dinledikten sonra telefonu kapattığında binadan çıkan Alaric ve Moore yanımıza gelmişti, içimdeki sıkıntı artmaya başlamıştı. Valeri kollarımda acı çekiyordu ve elimden öylece durmaktan başka hiçbir şey gelmiyordu.

"Bay Moore, bir şeyler yapın, siz doktorsunuz." derken Lisa'nın sesi titriyordu, Moore ona gülümsemeye çalışarak kafasına dokunduktan sonra Valeri'ye yöneldiğinde yüzünün aldığı hali net bir şekilde görebiliyordum.

DOKUNULMUŞWhere stories live. Discover now