☆ 24 : "Sarhoş Güzel Ve Yakışıklı."

3.1K 241 170
                                    

selam, dejavu? :')

sabrina carpenter - on my way
inanılmaz tonya.. zaman ayırın ve bölüme videoyu izledikten sonra başlayın!

 zaman ayırın ve bölüme videoyu izledikten sonra başlayın!

Oops! This image does not follow our content guidelines. To continue publishing, please remove it or upload a different image.


"Hey!" dedi Pietro. "Ne yaptığını sanıyorsun sen?!" Sesi inanılmaz kızgındı, onu uzun zamandır görmüyordum ama yine de kıpırdamadım. İnanın bana, dayanabilecek, ufacık bir gücüm dahi yoktu.

Uyanır uyanmaz, herkes etrafıma toplanmıştı. Tek kelime etmeden Steve'in motorunu almış ve uzaklaşmıştım. Aylar önce geldiğim uçurumun kenarındaydım.

Bitik haldeydim, her şey o kadar korkunçtu ki.. Kendime zarar verebileceğim ne varsa toplamış ve buraya gelmiştim.

Onunla en son 6 ay önce konuşmuşum gibi değildi. Nedense.. Bilmiyorum.. Umrunda değildi. Hala ondan hoşlanıyordum, hoş çocuktu. Fakat fazlası olur muydu artık bilmiyordum.

16 yaşında normal bir kız olduğum zamanlarda, yani aylar önce, onunla bir ilişki için çıldırabilirdim. Şuanda ise çok daha önemli şeylerle uğraşmak zorundaydım.

Eğer bir gün ona aşık olursam bu kararımı gözden geçirirdim.

"Sigara ve bira içiyorum." dedim tekdüze bir sesle. "Görüyorum." dedi ve elimdeki jelatini yeni açılmış paketi buruşturup uçurumdan aşağı fırlattı. Sadece dudaklarımın arasındaki sigara ve elimdeki teneke kutu kalmıştı.

Yavaşça yaklaşıp dudaklarımın arasındakini de çekti ve kendi dudaklarına yerleştirdi. İçmedi. Düşürmemek için dudaklarını büzmeden"O siyah poşette ne var?" diye sordu.

"Daha fazla pahalı içki." dedim. İyiden iyiye yanıma sokulup elinin tersiyle alnımı kontrol etti. "Sen iyi değilsin."

Kahkaha attım. Hayatımda gösterdiğim en duygusuz eylemdi bu. "Elbette iyi değilim."

"Bağımlı olarak mı çözeceksin bunları?" dedi anında. Aynı vurgusuz sesimle konuştum. "Doğru hesapladıysam, DNA'm hiçbir bağımlılık yaratmayacak kadar güçlü."

"Hesapladın.. Sen bir dahisin. Tabii ki hesapladın." Kendi kendine söylendi. İç dünyasıyla cebelleşiyordu ama ona yardım edecek tek kelimem yoktu.

Kendimi uçurumdan aşağı bıraksam birinin beni kurtarma ihtimali, kendi bedenimin beni kurtarma ihtimali ve yaralanma ihtimalim üzerine düşünerek aklımı bulandırıyordum.

Ölmeyeceğimi biliyordum. Bira tenekesini kafama diktim. Belki biraz dağılmama yardımcı olurdu.

"Tonya..." diye yakındı Pietro. Yüzümü buruşturduğumu gördü. "İlk kez içtin, değil mi?"

Yer ayaklarımın altından kayıyor gibi hissediyordum. Ayrıca kafam da uzun zamandan sonra gerçekten dertsiz gibiydi.

Hey, ne güzeldi hava öyle.. Ve yerler. Çimenler vardı. Yanımda da mavi gözlü güzel bir çocuk vardı. İçimdeki dürtüye kulak vererek sırıttım. "Çok güzelsin."

a part of u ✵ Where stories live. Discover now