-3-

560 24 41
                                    

Ona mesaj atmaya hazır hissediyordum. Bu bugün bitecekti. Hatta yarın sabah ilk iş Joe'nun yanına gitmek olacaktı. Tom'dan sadece özür dileyecektim. Affetmesi için biraz ısrar edebilirdim ancak asla uzatmayacaktım. Sadece özür dileyeceğim. Vicdan azabından kurtulmak ve bu korkunç halüsinasyonları görmemek için en azından deneyeceğim. Ama ben Joe'ya aşığım. Bu artık tüm endüstrinin kabul ettiği bir gerçek haline geldi.
Kısa cümleler kur,yapmacık olma,fazla soğuk ya da fazla samimi olma,sadece özür dile...

Yine de aramak daha mantıklı ve olgun gelmişti. Mesajla terkedilmiş biri olarak mesajla özür dilemeyi kaba buldum.

"Hey Tom, umarım meşgul etmiyorum."
Tom'un ne düşündüğünü merak ediyordum. Hala benden hoşlanıyor mu? Yoksa kalbi bana karşı bir hiçlik mi? Tanrım sonuncu kalbimi kırdı. Kırmamalıydı

"Selam Taylor, konuşacağın şey- "

Sözünü kesmiştim. Onun konuyu açmasını istemiyordum. İpler benim elimde olmalıydı böylece istediğim zaman sohbeti bitirebilirdim.

"Konuşacağım şey bizimle alakalı. Yanında rahat ve mutlu hissettiğim birini kıracağımı bile bile bıraktım ve bu korkunç hissetmeme sebep oluyor"
Güzel. Güzel gidiyordum. Çabuk olmuştu özrümü dileyip bitirecektim.

"Oh,özür dileyeceksin yani"
Bu tahmini yapması inanılmaz zor olmalı diye iç geçirdim

"Daha çok suçumu kabul etmeye ve bedelini fazlası ile ödediğimi söylemeye geldim. Sadece benden nefret etmeni istemiyorum. Beni affedebilir misin?"

Tom kıkırdadı. Tanrım yanında olmasını ve gülüşünü görmeyi istedim. Kafa karışıklığı işleri zora sokacak gibi duruyordu

"Tay, olgun bi adamdan ayrılmanın tek güzel yanı bu olabilir. Kin tutmaz,intikam almaya çalışmaz. Ben seni özgür bıraktım. Hayatındaki insanlara güzel bi gelecek planlamaktan başka yapabileceğin bir şey yok."

Ben seni özgür bıraktım. Silüetin bırakmadı ama... En güzel anlarımda özellikle de erkek arkadaşımla yakınlaştığım her anda karşıma çıkıyor. Bu vicdanın bir aynası

"Ben rahat hissetmiyorum sadece. Seni affettim demeni bekliyorum. Bunu duymaya ihtiyacım var Tom."

Tom sıcak gülümsemesini yanağımda hissetmeme sebep oluyordu.
"Afettim. Sana hiç kızmadım ve senden hiç nefret etmedim Tay. Hakettiğin aşkı yaşa"

Aklıma hayali Tom'un söyledikleri geliyordu
Sen aşkı haketmiyorsun

"Dost muyuz? Bunu yapabilir Tom."

Tom bu sefer küçük ama yapmacık bir gülümseme yolladı bana.

"İhtiyacın olduğu her zaman buradayım ama fazlası için söz veremem. Bu ikimizi de sarsar."

Haklıydı. Sadece konuşmayı nasıl bitireceğimi bilememiştim.

"Pekala,sanırım haklısın. İhtiyacın olduğu her an sen de beni arayabilirsin. Seni seviyorum,Tom"

Seni seviyorum biraz fazla mı oldu diye düşünmeden edemiyorum. Hayır sadece değer verdiğimi bilmesi için yaptım. Ve yanlış anlamayacağına eminim.

"Ben de seni,Tay. İyi uykular."

Yatağımın içinde iyice yerleştirdim kendimi. Işığı kapadım.

"Sana da Tom,sana da."

Ve telefonu kapayıp yanıma koydum. Üç kediyle yaşayan biriyseniz alarma ihtiyacınız yoktur. Tanrı'ya olabildiğince fazla uyuyabilmek için dua ettim. Düşünmek istemiyordum. Ve sonra yine oldu
Bir halüsinasyon daha. Beni affetmişti oysa... Niye devam ediyordu? Vicdanımı nasıl rahatlatacağımı bilmiyordum.

"Gerçekten iyi bir gece değil mi Swift? Yıllar sonra tekrar seni düşünerek uyumama sebep oluyorsun. Bu seni mutlu mu ediyor?"

Hayır Tom, hayır. Sadece uyumak istiyorum.

Bu sefer hayalini hissediyorum. Elini...saçımda...

Gözlerimi açıyorum. Sanki gerçekten onu orada görmek istemiş gibiyim.

"İyi geceler Tom"

AFTERGLOW//hiddleswiftDonde viven las historias. Descúbrelo ahora