-6-

407 14 18
                                    

Şuan ne hissetmem gerektiğini bilemiyordum. Tom eskisi gibi benim için bi geçiş biletinden fazlasıydı ama onu kaybetmiştim. Ayrıca Joe hala benim için çok özeldi. Hislerimin içinde kaybolmuştum. Sadece hayali olmayan Tom'a sarılma hissimi ve Joe'yu öpme isteğimi bastıramıyordun. Şimdi de arafa gelmiştim. Gidecek onca yerim varken ben bu dar yerde sıkışıp kalmıştım. Tom ile konuşmak Joe ile dans etmek... İkisi de bana aynı şeyleri hissettiriyordu. İki kişiye mi aşığım?Hadi ama şunu üç yapalım. Bir de gitgellerimi anlatacağım kız arkadaşa ihtiyacım var.
Emma ile konuşacaktım. Uzun zamandır en yakın arkadaşlarımdan. Medya bizi son zamanlarda fazla yakalamasa da biz hala çok yakınız. Kendisi benden sadece bir yaş büyük olmasına rağmen benden çok daha olgun fikirleri olduğu barizdi. O benim ablamdı,danışmanımdı,terapistimdi... onu daha önce aramalıydım.

"Emma, en kısa sürede buluşabilir miyiz lütfen?"

Emma tabii ki de kabul etmişti ancak bir sorunum daha vardı. Emma ve Joe yakın arkadaşlardı. Bir filmde başrolü paylaşmışlardı. Emma'nın objektif yaklaşacağını umdum ama soru işaretlerim vardı.
En nihayetinde Emma gelmişti. Onu salona davet ettim. Kısa bi süre havadan Sudan konuştuk. Yeni işlerimizi birbirimize anlattık. Ve sonunda Emma konuyu açmam için ısrar etmeye başladı. Uzatmadım.

"Ben Joe ile ilişkimiz hakkında konuşacaktım."

Emma gülümsedi.

"Amerika'nın en güzel ve popüler çifti."

Ah evet. Bizim ayrılmamız sonucunda Amerika beni yine onun kanını emip bırakmış gibi göstermeye hazırdı

Onu gerçekten seven kusursuz bir adam bile Taylor swift listesinde kalıcı olamadı.

Eski sevgili listesine yeni biri eklendi; Joe Alwyn

"İlişkimiz kusursuz,evet ama bazen iletişimimiz yetersiz geliyor. Emma ben bir süredir Tom ile görüşüyorum."

Emma'nın kocaman olmuş gözleri ile ne düşündüğünü tahmin etmek zor değildi.

"Flört etmiyoruz. Bir kız arkadaşı var. Arkadaş bile değiliz sadece... Bilirsin,konuşuyoruz işte. Ve benim kafam çok karışık. Onu özlüyorum ama Joe... Onu da çok seviyorum."

Emma panikle karışık tebessüm de barındıran yüzünü bana iyice döndürdü.

"Hayatım sen Twilight çekiyorsun. Farkında mısın?"

Bu yerinde bir tespit olmuştu.

"Ah şu kurt çocukla bir geçmişim olduğunu unutma. Onun da kalbini kırdım."

Emma elini saçıma götürdü.

"Bak hayatım bence şu an Tom'u aramalısın. Sadece nasıl olduğunu sormak için. O da sana aynısını yapmıştı değil mi?"

İşte şu an saçmalıyorsun Emma Stone diye iç geçirdim.

"Sadece tek bir sorum var;Neden?"

Emma gururlu bir anne tebessümü ile bana bakıyordu

"Seni gözlemleyeceğim. Sesimi çıkarmayacağım bile. Ama şunu söylemeliyim
Sen Joe'ya fazlasıyla aşıksın."

Evet... Bu da aldatmak sayılır mı peki? Birine temas etmiyorsunuz,öpmüyorsunuz,sarılmıyorsunuz,dans etmiyorsunuz... Ama düşünmeden de duramıyorsunuz.

"Evet fazlasıyla aşığım,aldatıyorum resmen onu. Aklımda başka biri var."

Emma ciddileşti.

"Hayır aklında başka biri yok. Sadece kafan biraz karışık. Hala Joe'yu seviyorsun. Tom ile görüşmek kafanı karıştırıyor o kadar. Hem adam hayatına devam ediyor Tay. Hadi sadece ara ve seni izlememe izin ver."

Emma beni izlerken aynı davranabilir miydim emin değildim. Tom'u aradım. Aslında onunla konuşmak iyi gelir diye de düşünüyordum.

"Taylor?"

Telefonumu biraz geç açmıştı ve sesi biraz telaşlıydı.

"Tom iyi misin?"

Tom öğürüyordu. Sesi gidip geliyor,cümlelerini bitirmiyordu.

"Umm,şeyyy... Ben biraz alkollüyüm. Ama birazcık. Kızma lütfen."

Tam bir çocuk gibi olmuştu. Ama fazla içmişti. Durum çok sağlıksızdı.

"Tek başına mısın Tom? Daha fazla içme! Yeter!"

Tom gülüyordu ve ağlıyordu. Hıçkırıyor da olabilirdi. Anlamlandıramadığım sesler çıkarıyordu.

"Tek değilim sen buradasın. Ama o hayal."

Ne! Tom'da görüyor olabilir miydi? Belki sadece içtiği için. Evet evet içtiği için. Eğer daha önceden de görseydi o da bana ulaşmaya çalışırdı.

"Tom nerdesin? Seni alacağım."

Emma'nın varlığını tamamen unutmuştum. Kafamı ona çevirdim. Endişeli gözüküyordu. Tabii ki Tom için endişeli değildi. Benim ona olan hislerimi görmüştü. Artık düştüğüm ikilemin tam anlamıyla farkındaydı.

"Çatı katında."

Ekledi
"Bira içiyorum."

Şarkılarımdan konuşmaya bayılıyordu.

"Hangi çatı?"

Tom uzun bi süre cevap vermedi. Sanırım o da unutmuştu. En sonunda bir şeyler mırıldanmaya başladı

"Seni ilk öptüğüm..."

Yanaklarım kızarmıştı.

"Geliyorum."

Onu görmeye hazırdım. Onun hayalinden fazlasını görecektim. Onu hissedebilecektim ve bu bir şekilde her şey demekti. Kocaman bir hiçlik şehrinde küçücük bir her şey...

AFTERGLOW//hiddleswiftDove le storie prendono vita. Scoprilo ora