-11-

304 12 9
                                    

Elinde birkaç dergi,pasta ve içkiyle kapımı çalan bir Joe çıktı karşıma. Bana fazla kızgındı. Nasıl oldu da geldi? Kafam karışıyordu dürüst olmak gerekirse Joe ile aram bozukken vicdanım daha rahat olurdu

"Bana kızgınsın sanıyordum." Merakla Joe'dan cevap bekliyordum.

"Sevgilini içeri almayacak mısın?"
Acaba her şeyi öğrenmiş ve bana işkence çektirmeye mi çalışıyordu. Öğrenmiş olma ihtimalini de düşünerek daha iyi oynamalıydım. Ben korkunç bir insanım.

"Seni çok özledim Joe. İçeri gel."
SAHTE!

Salona geçince ona ne oldu da beni affetti anlatması için baskı yapacaktım ama her şey kendiliğinden gelişti. Joe bir anda kıkırdayarak anlatmaya başladı

"Bak sürprizi bozduğum için özür dilerim ama aslında Emma bozdu."

Şaşkınlıkla ona bakıyordum

" ne sürprizi Joe cidden anlamıyorum."

Joe hala gülümsüyordu.

"Tamam bu halin çok tatlı ama salağa yatmana hiç gerek yok. Afterglow'a bayıldım. Özrünü kabul ediyorum. Seninle buluşmaya geldim."

Hayır! Emma bana daha kötüsünü yapamazdı. Tom'a çoktan şarkıyı atmıştım. Onun için yazdığımı söylemiştim bile. Her şey karışıyordu.

"Ah! Emma'ya bunun için çok kızacağım."

Joe bana sarıldığında kendimden iğrendim.

"Hayır hayır,  Emma'ya bunun için teşekkür et. Bu an için!"

Ne demezsin! Mükemmel hissediyorum şu an.

Joe yavaşça yürüdü ve afterglow'u çaldı.

Dans etmeye başladığımızda bizi çeken fiziksel kuvvettin ortadan kalktığını hissedebiliyordum. Emindim artık. Bizim aşkımız bitmişti.

Telefonumun çaldığını duydum. Arayan Tom olabilirdi.

"Beni burda bekle hayatım. Ben ilacımı içip geleceğim." Diyerek odadan koşarak çıktım.

Evet arayan Tom'du ve muhtemelen şarkıyı dinlemişti. Bunun hakkında konuşmak için arıyordu. Tedirgin de olsam açtım.

"Hey,seni özledim."

Tom gerçekten içten gülüyordu.

"Ben de seni Tay. Şarkı harika! Teşekkür ederim."

Gülümsemesine pek de içten olmayan bir gülüşle karşılık verdim.

"Kapatmam lazım! Joe burda."

Tom'unda içtenliğinin kaybolduğunu hissettim.

"Nasıl orada? Gece orada mı kalacak?"

Ağlamak üzereydim.

"Büyük ihtimalle, Emma ona şarkıyı göndermiş. Ona yazdığımı düşünüyor. Haklı olarak."

"Haklı olarak." Diye tekrarladı ve ekledi

"O zaman kapıyorum siz rahatınıza bakın."

Sinirlenmiştim. Bizim yaptığımız şey yanlıştı Joe'nun yaptığı değil.

"Tom tanrı aşkına ne diyorsun! Bu oyunun tehlikeli olduğunu ve dayanmamız gereken çok şey olduğunu biliyorduk zaten."

Tom daha sakindi ama hala sesi titriyordu.

"Benimle kızıllıkta buluş Swift! Bu oyunu oynamaya cesaretin var mı emin olmak istiyorum."

Sinirlenmiştim ama yine de kısık sesle konuşmak zorundaydım.

"Ne diyorsun sen? Joe burada üstelik magazin! Asla asla olmaz."

Söyledikleri sanırım dinlemedi.

"Sunfurry'nin arkasında bekliyorum."

Kapattı. Yapılacak hiçbir şey yoktu. Joe buradayken gitmem imkansızdı. Tom ile medyaya yakalanmasak bile evden çıkarken net yakalanırdım. Ve sadece bu durumu bile Joe'a açıklayamazdım.  Ama gitmezsem bu oyun biterdi. Daha yeni başlamış bu oyun.

Joe'nun sesini duydum. Korkuyordum. Bitsin istemiyordum ama gidecek cesareti de uyandıramıyordum. Joe'un yanına indim. Ona dakikalarca baktım. Uzun uzun izledim.

Bu anı Tom'la yaşamalıydım. Bu cesareti göstermeye mecburdum. Beni oraya davet eden Tom değildi. Bendim!

AFTERGLOW//hiddleswiftWhere stories live. Discover now