-8-

375 14 23
                                    

Tom fazla kıpırdanmaya başladığı anda gözlerini açacağını farketmiştim. Bu yüzden yanından kalkıp mutfağa yöneldim. Kahve makinesini güzelce temizleyip iki kupa çıkardım. Atıştırmalık bir şeyler arıyordum. Onun tatlı ve uykulu sesini duyduğumda tekrar içeriye yöneldim.

"Günaydın!" Ona gülümseyerek günaydın dediğime inanamıyordum. Gerçekten salonumdaydı.

"Günaydın." Diyerek bana karşılık verdi. Daha sonra olayın tuhaflığının farkına vararak ayağa kalktı. Afallamış bir şekilde bana bakıyordu. Tam olarak ev halimleydim. Pijamalarımın içinde ve sevdiğim kişinin yanında. Gerçekten rahat hissediyordum. Kekeleyerek konuşmaya devam etti

"Beni buraya gerçekten getirdiğine inanamıyorum. Amacın neydi ki? Üstelik kız arkadaşımlaydım!"

Kızacağını tahmin etmiyordum. Böyle bi tepki vereceği en kötü kabuslarımda bile göremeyeceğim kadar korkunçtu.

"Özür dilerim ama berbat görünüyordun. Ayrıca kız arkadaşına haber verdim. Hatta onu davet bile ettim kendisi seni fazla önemsemedi sanırım."

Kızgın bir şekilde bana bakmayı sürdürdü. Hayali Tom'dan bile daha sert bakıyordu. Onu böyle hatırlamıyordum.

"Taylor bi düşün. Yer değiştirdiğimizi. Seni evime götürdüğümü... üstelik yanında erkek arkadaşın varken! Neler olurdu?"

Sormak istediği şeyi tamamen anlamıştım. Ama ona asıl cevabı vermeyecektim. Kızacağı bir cevabı vermek şu an beni az da olsa rahatlatabilecek tek şeydi

"Joe beni önemserdi."
Yüzünün bir anda değiştiğini gördüm. Bu benim hoşuma gitmişti. Huzurlu hissetmiştim.

"Ben bunu sormak istemedim. Yani kızmaz mıydın?"

Sesindeki öfke durulmuştu. Aciz bir ses tonu vardı. Kızardım elbette. Şu an dürüst olmak için doğru bir zaman değildi.

"Tom sadece endişelendim. Sorun kız arkadaşın değilse kızacağın bir şey yok. Sen sarhoştun ve beni aradın."

Güldü. Sonunda sert bakışlarını çektiği için mutluydum.

"Tay sen beni aradın."
Ah doğru ya! Kendimi o kadar kaptırmıştım ki. Kız arkadaşı yerine beni aradı deyip mutlu olduğumu bile hatırladım. İyice aptallaştım. Durumun karışıklığı beni de yoruyordu.

"Ah doğru ya! Pardon. Ben sadece sana dönüş yapacaktım. Beni aramadığını ve yanlış anlama olduğunu farkettim ama sen öyle bi duru-"

Bana yaklaşıp parmağı ile ağzıma hafifçe dokundu. İncitmek istemiyor gibi fazla hassastı. Fazla yavaştı.

"Sadece beni aramış olduğunu söyle,lütfen!"

İlk başta onu buraya getirdiğim için bana kabuslar gördürten,kız arkadaşım yanımdaydı diyip kafayı yiyen adam şu an onu aramış olmamı istediğini söylüyordu.

"Pekala,seni aradım ama farklı bir amacım yoktu."

Gülümsedi.

"Farklı bir amacın yoktu tabii. Sesimi duymak istedin sadece. Özledin sen de."

İyice yaklaştı. Ellerimi boynunda birleştirdiğimde hata yaptığımın farkındaydım. Ama kendimi durduracak bir iradem yoktu.

"Tom... benim erkek arkaşım senin ise bir kız arkadaşın var."

Tom bunu sanırım önemsemedi. Gülümsemesini eskitmeden iyice yaklaştı.

"Seni çok özledim Tay."

AFTERGLOW//hiddleswiftWaar verhalen tot leven komen. Ontdek het nu