-4-

510 18 14
                                    

Halüsinasyonlar devam ediyordu. Vicdanım rahat hissediyordum aslında. Beni affetmişti. Korkunçlaşmaya başladığını farkediyordum. Destek almalı mıyım? Ya Tom'a bunlardan bahsetsem ve lütfen affettiğine beni ikna et desem fazla mı garip olurdu? Tabii ki evet! Mantıklı düşünemeyecek kadar takmıştım. Harika şimdi de deliriyorum.

"Sorun ne Bebeğim? Seni üzen ne ise bana anlat." Joe işleri daha da zora sokuyordu. O ne zaman gelse hayali bir Tom çıkacakmış gibi hissediyordum. Buldum! Nasıl aklıma gelmez. Beni biri lanetledi. Evet evet bu bir lanet.

"Medyuma gitmeliyiz Joe." Joe içten bir kahkaha patlattı.

"Hayatım paranı harcamayı bu kadar istiyorsan yeni bir ev alabilirsin. Bu daha az delice olur."

Durumun komikliğinin farkındaydım. Gerçekten akıl sağlığımdan şüphe ediyordum. Var olmayan şeyler görüyordum. Bu lanet falan değildi. Destek almam gerekiyordu. Basını, haber başlıklarını gözümün önüne getirdim.
Amerika'nın iyi kızı swift şizofren mi?

"Joe sağlıklı hissetmiyorum." Joe yine gülerek konuşuyordu.

"Ve medyum seni tedavi mi edecek?" Gülmeyi kesmesi için her şeyi yapabilirdim o an. Fazla sinirlenmiştim ama yine ona yansıtamadım. Ona berrak olamıyordum. Kafamı kaldırdığımda ise karşımda duran Tom'a baktım. İçimden sürekli onun gerçek olmadığını tekrarlıyordum.

"Beni suçlama, Aşkın beni delirtti."

Harika! Kafamdan yarattığım bi karakter ki bu eski sevgilim; şarkılarımı söylüyor. Durum kesinlikle tedavi gerektiriyordu. Hadi konuş ve kalbimi kır. Sen sadece beynimin bana gösterdiği silik bir fotoğrafsın

"O zaman fotoğraftan fazlasını al Swift. Seni daha fazla önemseyecek bir adama ihtiyacın var."
Joe eline aldığı saati ayarlamaya çalışıyordu. Arkadan gittim ve ona sarıldım. Ona çok ihtiyacım vardı.

"Beni iyileştirecek tek medyum sensin Joe. Büyüle beni."

Onun yavaşça bana dönmesine müsade ettim. Tom hala oradaydı. Bizi izliyordu. Ve var olmayan,kafamda yarattığım hayali Tom'u kıskandırmak istercesine hareket ediyordum. Yakınlaşmamızla onu çıldırtmak istiyordum.
Merdivenlere doğru ilerlerken mutfaktan hala bize baktığını gördüm. Ve ilk defa beni kırmayacak bir cümle kurdu. Evet daha hayali bi eski sevgiliden kurtulamadım ama en azından beni incitmeden cümle kurabildiğini öğrendim. Beynime teşekkür ederim.

"Dinle swift, Sen büyüleyici derecede güzelsin. Seni seven,sana aşık bi adam bulman o kadar da zor olamaz. Ama seni anlayan o adamı kaçırdın. Şimdi anlamsızca öp onu. Bir şeyler anlatmaya ihtiyacın olduğu zaman dudakların yorgun düşmüş olacak."

Ve kayboldu. Kafamda kurduğum bi karakterden hayat dersleri alıyordum. Raporlu bir manyak olduğuma emindim artık. Elimle Joe'yu ittirdim.
"Seni seviyorum Joe. Seni çok seviyorum."
Joe ilerledi ve bir şarkı açtı.
"O zaman dans et benimle." Uzattığı elini iki elimle tutup üzgün bir mimikle ona baktım

"Bugün değil hayatım,gerçekten iyi hissetmiyorum."

Joe beni anlamak yerine bana kızmayı tercih etti. Beni anlayan tek adam o değilmiş düşünmeden edemedim.
"Ben eve gidiyorum. Sen medyumla görüşmene devam et."

Kurduğum cümlelere çok dikkat etmem gerektiğini bir kez daha anladım. Gerçekten iyi değilken o beni dinlememişti bile. Yanağıma soğuk bir öpücük kondurarak çıktı.

"Medyum seni iyileştirir umarım. Bu hasta Alison'ı hiç beğenmedim."

Ah tabi ya,hasta. Sadece beni dinlemesine ihtiyacım vardı. O gittikten sonra müziği kapadım. Tanrım ne kadar gürültü yapıyormuş. Belki de kendi şarkılarımdan birini açabilirim. Tom'un söylediği...

Dont blame me çalıyor

Telefonumu elime aldım.
Bir miss call vardı. Tom beni aramıştı. Şaşırmıştım çünkü konuşacak bir şeyimiz olduğunu sanmıyordum. Ama kesinlikle ona dönecektim. Şuan her şeyden çok onunla konuşmaya ihtiyacım vardı.

Beni anlayan tek adamla

AFTERGLOW//hiddleswiftHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin