4.Bölüm

2.1K 107 35
                                    

Multi Medya - Arya Demir

~~~

Sabah uyandığımda ağabeyim odamda bir şey arıyordu.

"Yine ne var baş belası? Yine niye odama geldin? diye uykulu bir sesle sordum. "Ya saatimi kaybetmişim. Buradadır diye araştırma yapmaya geldim."

"Abi saçmalama istersen. Senin saatin burada ne yapsın?" diye sinirle sordum. "Saatim bir şey yapamaz ama sen yaparsın. Kaç lira istiyorsun lan saatimi vermek için?"

"Yemin ederim artık emin oldum. Kesin sen doğarken annemin karnında beynini unuttun." diye söylendim. "İyi, en azından ben unutmuşum. Sen hiç almamışsın." dediğinde elimde tuttuğum yastığı kafasına fırlattım. "Bu kadar kendini yorma Kuzey Benlioğlu. Allah korusun düşünmeye zorlandığından bir şey falan olur, uğraştırma bizi."

"Burada yok ben gidiyorum." dediğinde kafamı sallayıp, "Sonunda anladın be gülüm!" diye arkasından seslendim.

***

Bugün hafta sonu olduğundan biraz daha uyumuştum. Ben uyurken abim Eskişehir'e gitmişti. Keyifle yatağımdan kalkıp mutfağa indim. Tezgahın üzerinde bir not vardı.

"Zehra Teyzengile kahvaltıya gittim. Oraya gel!"

Altına da minik bir not yazmıştı.

'Not: Gelmemeyi aklının ucundan geçirme!'

"Hayır ben anlamıyorum. Gelmezsem ben kaybedeceğim, sana ne oluyor canımın ciğeri ya!"

Odama çıkıp hazırlanmaya başladım. Siyah-beyaz sweatshirtümü üzerine geçirip, beyaz kot paltolonumu giymiştim. Çıkarken Arya mesaj yollamıştı.

Kurtarıcım: Günaydın :)

Esila: Günaydın yavrum!

Kurtarıcım: Bana mı yavşıyorsun?

Esila: Kanka, Sıla gıcığı abim geldiğinden beri evsiz gibi bizdeydi.

Esila: Herhal ondan alıştım.

Kurtarıcım: Kız o hâlâ abine yavşamaya devam mı ediyor?

Esila: He vallah.

Esila: Kıza iki de bir laf sokuyorum, anlamıyor veya anlıyor ama anlamamazlıktan geliyor.

Kurtarıcım: Allah sabır versin kardeşim.

Kurtarıcım: Hadi ben kapatıyorum.

Esila: Hadi görüşürüz.

Mesajımı yollayıp evden çıktım.

***

Zehra Teyzegilin evine gelmiş, iki dakikadır zili çalıyordum. Sonunda kapı açılmıştı. Kapıyı siyah tişörtlü kot pantalonlu bir oğlan açtı.

"Pardon, Zehra Teyze'ye bakmıştım. Ama sanırım yanlış geldim. Kusura bakmayın." deyip arkamı dönmüştüm ki, "Gelir birazdan, arkadaşı ile markete gitti." dedi. O arkadaşının annem olduğunu tahmin ettiğimden, "Sanırım o annem..." deyip sustum. "Peki o zaman, eve geçip bekleyebilirsin." dediğinde gülümseyip başımı salladım.

Sonuçta bu soğukta dışarıda kalacak değildim. Eve de yürümeye üşendiğim için kabul etmiştim. Salona geçip oturdum, arkamdan çocukta gelip, karşıma oturmuştu.

"Adım Rüzgar."

"Benimki de Esila."

Sonrasında ikimiz de konuşmayınca etrafa bakınmaya başladım.

Komşu Oğlu (TAMAMLANDI) Where stories live. Discover now