8.Bölüm

1.8K 89 21
                                    

Multi Medya - Bahar Yersüren

~~~

"Resim çizmek, film izlemek, şarkı dinlemek, şaka yapmak gibi şeyleri seviyor." dedim.

Aras'a Bahar hakkında birçok şeyi öğretmiştim ve şimdi yine not tutan Aras'a bilgi veriyordum.

"Babaannene merhametler olsun." dedi.

"Ne?" diye sorduğumda "Babaannene dua ediyorum kanka!" dedi.

"Niye babaannem?" diye sordum.

"Ne bileyim..."

***

Eve gelmiştim. Bizimkilerle okul çıkışından sonra buluşmuştuk.

En sonunda eve geldiğimi gören annem, "Kız sen yaşıyor muydun?" diye yandan yandan mesaj vermişti.

Odama çıkmıştım. Biraz zaman geçtikten sonra annem odama geldi.

"Akşamleyin Huriye Teyzengil ve Zehra Teyzengil gelecek. Odanı topla yanıma gel!" dedi ve sonrasında çıktı. Odamı toplayıp üzerime kıyafetlerimi giydim. Saçımı açık bırakmış siyah kazağımı ve siyah dar pantalonumu giymiştim. Aşağı indiğimde annem sofraya bir şeyler yerleştiriyordu. Ona yardım edip birkaç bir şey taşıdıktan sonra zil çalmıştı.

Kapıyı açtığımda Zehra Teyze'yi gördüm.

"Ayy güzelim kapıyı açmış." diyerek sarıldı.

Gülümseyerek "Hoş geldiniz." dedim.

O sırada annem geldi ve "Huriye Teyzengil gelemeyecekmiş." dedi.

'Bir gün de gelmemesinden bir şeycik olmaz.'

Zehra Teyze salona geçerken somurtkan ve gülen bir yüz kapıda belirdi. Gülen yüzün sahibi Bahar'dı. Somurtkan yüzün sahibi ise Rüzgar'dı.

'Ay zorla getirdik sanki. Yüze bak! Tipsiz.'

Bahar'a gülümseyerek, "Hoş geldin." dedim. Bahar da gülümseyerek, "Hoş bulduk." dedi ve salona geçti. Rüzgar'a bir şey demedim."Hoş bulduk komşu kızı." diyerek salona geçti. Daha sonra kapıdan Zehra Teyze'nin kocası Ufuk Amca eve girdi. Bu adamı daha önce görmemiştim. Sadece annemgil konuşurken duymuştum.

"Hoş geldiniz." diyerek gülümsedim.

Somurtarak, "Sağ ol." deyip salona geçti.

'Adama bak! Somurtkan sucuklu yumurta!'

Babam salondaydı. Ben de annemin yanına yardım etmeye gittim. Annem, "Tezgahın üzerindeki şeyleri götür. Sonra serbestsin." dedi. Gülümseyerek tezgahın üzerindekileri salona götürüp odama çıktım. Kalabalığı hiçbir zaman sevmiyordum.

***

Biraz zaman geçtikten sonra annem, "Esila gel kızım yemek hazır." diye seslendiğinde elimdeki okuduğum kitabı bıraktım. Asağıya inip yerime oturdum. Herkes başladığında ben de başlamıştım. Çorbama pulbiber katmak için bibiberliği almıştım. Acıyı seviyordum. Atmaya çalıştığımda atılmadı. Tekrar denemiştim ama yine olmamıştı. En son var gücümle atmaya çalışmıştım. Biberliğin içindeki neredeyse tüm pul biber çorbama dökülmüştü.

'Ama şimdi gel de küfür etme!'

Hızlıca tabağımı alıp masadan kalktım ve mutfağa girdim.

"Senin ben ayarına sıçayım Esila!" diye kendi kendime söylendim.

Arkamı döndüğümde Bahar şaşkın bir biçimde bir bana bir elimdeki tabağa bakıyordu.

Komşu Oğlu (TAMAMLANDI) Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin