14.Bölüm

1.1K 74 6
                                    

Multi Medya - Sıla Duman

~~~

Eve gelmiş televizyondan çizgi film izliyordum. 18 yaşımda olmam çizgi film izleyemeyeceğim anlamına gelmezdi sonuçta. Annem salona girip, "Allah seni ne yapmasın? Bu sene sınavın var, sen kalkmış çocuk gibi çizgi film izliyorsun. Ayy ben nerelere gidem?! Elalemin çocukları böyle mi? Harıl harıl ders çalışıyorlar. Bizimkine bak!" diye azarlayana kadar keyfim yerindeydi.

"Ya, tamam ya! Gidiyorum ben. Seni vicdanın ile baş başa bırakıyorum. İnşallah ne büyük hata yaptığını anlarsın!" diyerek ajitasyon yaptım ve odama doğru ilerledim.

"Bir de bana atar yapıyor bacak kadar boyuyla. Alacam ayağımın altına, o zaman görecek!" diye arkamdan azarlamaya devam ediyordu.

"Elalemin kızı, elalemin çocuğu! Başka bir laf yok zaten!" diye söylenerek çalışma masama oturdum. Önüme test kitaplarımı açıp çözmeye başladım.

***

"Efendim Aras?"

Ders çalışırken Aras aramıştı. "Ela gözlü hatun. Göreve başladım."

"Ne görevi Aras?" diye sordum. "Bahar operasyonu kanka!"dedi. "Bunun için mi beni aradın Aras?" dedim. "Evet!" dediğinde, "Tamam Aras!" diyerek telefonu kapattım. Zeki ve inek bir öğrenci olmak bunu gerektirirdi.

Telefonum tekrar çaldı. Aras olduğuna emindim. "Efendim Aras?" diye sordum. "Sen benim suratıma telefonu kapatamazsın, ben kapatırım." diyerek tripli bir sesle telefonu kapattı.

"Millet deliye hasret, biz akıllıya..."diye mırıldandım. Aniden odama annem girdi. "Ne oldu?" diye sordum. "Ders çalışıyor musun diye kontrol etmeye geleyim dedim." dedi. "Gördüğün gibi..." diyerek önümdeki kitapları ve defterleri gösterdim. Tatmin olmuş bir şekilde başını salladı ve odadan çıktı.

Ders çalışırken aklıma saçma sapan şeyler geliyordu. Bir ara 'acaba camdan atlasam ne olur?' diye düşünmeye başlamıştım. Sanırım ders çalışmamam için beynim oyunlar oynuyordu. Kendime gelip dersime devam ettim.

***

"Esilaağğ! Aşağı in! Yemek hazır." diyen annemin sesi ile hemen ayaklandım. 4 saat aralıksız ders çalışmıştım. Kafama vurup, "Beynim sulandı." diye mırıldandım.

Mutfağa inip yemek masasına oturdum. "Ders çalıştığını görmek beni duygulandırdı. Ben de sana ödül olarak sevdiğin yemekleri yaptım." dediğinde gözlerimi devirdim.

"Gören de ilk defa ders çalıştığımı sanar." dedim. "Evet..." dediğinde gözlerimi kıstım. "Anne senin öğrencilik hayatını çok merak ediyorum." dedim. O sırada annem yemekleri koydu. "Çok konuşma da yemeğini ye!" dedi. Kafamı sallayıp yemeğimi yemeye başladım.

Babam elleri ıslak bir biçimde mutfağa girdi. Saçımdan öpüp yerine oturdu. Ona gülümsedim. "Nasılsın kızım?" diye sordu. Yemeğimi bırakıp ağzımdakileri yuttum. "İyi babacığım. Sen?" diye sordum. "Ben de iyiyim. Size bir haberim var." dedi.

Annem ile ikimiz aynı anda ona baktık. "Bir haftalığına İzmir'e gideceğim. İşlerim çıktı." dedi. Annem, "Ne işi?"diye sordu. "Toplantılarımız orada olacak." diye cevapladı.

Annem ile ikimiz başımızı salladık. Babam bir şirketin müdür yardımcısıydı. Arada böyle işleri çıkıyordu.

O sırada zil çaldı. Annemin bana baktığını hissettiğimde ayağa kalkıp kapıya ilerledim. Kapıyı açtığımda Rüzgar karşımdadaydı. "Ne?" diye sordum. "Her zamanki gibi çok kibarsın. Ben Sena Teyze ile konuşacaktım." dedi. Başımı sallayarak "Anneeeeğğğ!" diye seslendim.

Komşu Oğlu (TAMAMLANDI) Donde viven las historias. Descúbrelo ahora