5.Bölüm

2K 101 11
                                    

Multi Medya - Emirhan Savaş

~~~

Yaklaşık beş dakikadır gözlerim sonuna kadar açık bir şekilde bekliyorum. Sonunda kendime gelip, "Kime?" diye sordum. Aras kolumdan çekiştirip camın önüne getirdi.

"Şuradaki binada oturan, bizim okuldan bir kız var. Ona aşık oldum ben hatun."

Gösterdiği binaya baktım. Zehra Teyzegilin oturduğu binayı gösteriyordu.

"Şöyle yapalım, pazartesi günü kızı bana göster, tamam mı?"

Başka diyecek bir şey bulamıyordum. Aras'ı uzun zamandır tanıyordum. Öyle her tipi beğenecek birisi değildi. Hatta şu zamana kadar hiç birine karşı ilgi duymamıştı. İlgiyi bırak aşık olmamıştı.

Kafasını sallayıp yatağıma oturdu.

"Kafam çok karışık hatun."

Yanına oturdum.

"Anlat bakalım. Nasıl oldu?"

Aras'ı ilk defa böyle görüyordum. Sıkışmış gibiydi.

"Yaklaşık bir hafta önce teneffüste görmüştüm. On birinci sınıflarla birlikte voleybol oynuyordu. Onu ilk gördüğümde gözümü ayıramamıştım. Sonrasında her gün onu izlemeye başladım. Çok güzel gülüyordu. Kendi kendime, 'Aras kendine gel. Sen aşık falan değilsin.' desem de artık kabul etmiştim. Tam senin yanına söylemeye geliyordum ki onu gördüm. Sizin burada oturuyormuş." dediğinde gülümsedim. Çok tatlıydı çikolata canavarım.

"Neden daha önce söylemedin?"

"Kafam çok karışıktı. Gerçi hala karışık ama eskisi kadar değil. İlk sana söyleyecektim zaten." dediğinde kollarımı açıp boynuna doladım. "Ya bufalo boku seni..." dedim yumuşak bir sesle. "Allah belanı... O nasıl sevmek kız öyle? Yemin ederim bir an hayattan soğudum." dediğinde gülümsedim. O sırada gözlerimden yaş aktı.

"Niye ağlıyorsun kızım!"

"Ne bileyim lan?! Sen şimdi büyümüş birine aşık olmuşsun ondan sanırım."

Bana değişik bir biçimde baktı.

"Ela gözlü hatunum, içine annem mi kaçtı? Doğru söyle annemi mi yedin?"

Göz devirerek baktım.

Bizim oğlan aşık olsa bile hala şapşaldı.

***

Arya ile buluşmuş, kütüphaneye gelmiştik. Çok fazla kitap okuyordu. Bu yüzden kütüphanedeki tüm görevliler onu tanıyordu. Bir masaya geçip oturduk.

"Dün Emirhan'a bir şey mi oldu?" diye sordu. Kafamı bilmiyorum anlamında salladım. "Ne olmuş? Kötü bir şey mi?" diye tedirgince sordum. "Sakin ol. Korkulacak bir şey yok. Sadece ne bileyim böyle bir değişikti, telefonda konuşuyorduk. Sürekli kekeleyip duruyordu. Evinde karaltı gördü herhalde." dediğinde güldüm.

Arya kendine kitap bakmak için kalkmış raflara bakınıyordu. Ona bakarken raflarda gözüme bir kitap çarpmıştı, ayağa kalkıp elime aldım, sonrasında yerime geri oturdum. Kapağı çok hoş gözüküyordu. Konusunu okurken biri, "Oturabilir miyim?" diye sorunca hiç düşünmeden, "Hayır!" diye tekdüze bir sesle cevapladım. Bu tipleri iyi tanıyordum. Oturabilir miyim ayağı hemen yavşama ayağına dönüşüyordu.

"Kitabın güzelmiş. Okumuştum." dediğinde iyice sinirlenmiştim. "Sana ne be güzelse güzel! Kütüğüne mi alacaksın kitabı?!"

Kitabımı okumaya devam ettim. 'Oturabilir miyim' diye soran kişi hâlâ tepemde dikiliyordu. İster istemez iyice sinirlenmiştim. Gözlerimi ona dikip... Bir dakika... Ne! Karşımda dikilen Rüzgar'a baktım. Sırıtıp bana bakıyordu. Bu ona ikinci rezil oluşumdu. Allah'tan her zaman kurtarıcım olan Arya yanıma gelmişti. "Alacağım kitabı seçtim, işlemleri de yaptırdım." deyince hızlıca ona döndüm. Masanın üzerindeki kitabı alıp, Arya'yı çekiştirmeye başladım.

Komşu Oğlu (TAMAMLANDI) Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin