FATİHA SÛRESİ

316 23 29
                                    

İlk Ders :

01. Cüz, 01. Sûre, ilk Sayfa
Fatiha Sûresi
01-07. Âyet-i Kerîm'eler.

 بِسْــــــــــــــــمِ اللهِ الرَّحْمـٰـنِ الرَّحِيــــــمِ

Fatiha sûresinin birçok ismi vardır. Mesela:

Ümmü'l- Kur'an: Çünkü Fatiha Kur'anın başında yer alır, bu açıdan bu sûre Kur'anın aslı ve kaynağıdır. Bundan dolayı ona "Esas" da denilir.

Fatihaya "esas" denilmesi, Kur'anın temel maksatları olan Allaha sena, O'nun emri ve nehyi ile ibadet, vaad ve vaîdini içine alması yönüyle de değerlendirilebilir.

Keza Fatiha sûresi nazarî (teorik) hikmetleri, amelî (pratik) hükümleri ihtiva etmesi itibarı ile de bir "esas"tır. Bunları bilmek, doğru yolda gitmeyi, iyi insanların mertebelerine ve kötü insanların akibetlerine muttali olmayınetice verir. Bundan dolayı Fatiha sûresinin bir adı "Kenz", bir başka adı "Kâfiye", diğeri de "Vâfiye"dir. Yani bu sûre bir hazinedir, insanların ihtiyacı olan esaslara kâfi ve vâfidir.

Fatiha sûresi hamd, şükür ve dua sûresidir.

O, "Şafiye"dir, yani şifa verir. Hz. Peygamber şöyle buyurur:

"O, her derde devadır."

Fatiha sûresi "Seb'u'l-Mesanî"dir. Çünkü ittifakla, ayetlerinin sayısı yedidir. Ancak bazı âlimler baştaki besmeleyi de Fatihadan sayar, bu durumda

"En'amte aleyhim" müstakil ayet sayılmaz. Besmelenin Fatihaya dâhil olmadığını söyleyen âlimler ise, o kısmı da müstakil ayet kabul ederler.

Fatiha sûresi, namazın her rekâtında okunur, bu da ona "Sebu'l-mesanî" denilmesi sebeplerindendir.

Şayet rivayet doğruysa, Fatiha sûresi iki defa nazil olmuştur.

1-Biri, namaz farz kılındığında Mekkede,

2-Diğeri de kıble Ka'beye çevrildiğinde Medine'de.

Ancak "Andolsun ki, biz sana seb'ul- mesani'yi (tekrarlanan yediyi) verdik." (Hicr, 87) ayeti sebebiyle Mekkî sûrelerden olduğu anlaşılmaktadır, yani en azından Mekkî olduğu nass ile sabittir.



1

ِبِسْمِ اللّهِ الرَّحْمَنِ الرَّحِيمِ
"Rahmân - Rahîm olan Allah'ın adıyla."

Besmele, Fatihaya dâhildir. Her sûrenin başında yer alan besmele de, o sûreden sayılır. Mekke ve Kufenin kurra'ları ve fakihleri bu görüştedirler. İbnu Mübarek ve İmam Şafiî de meseleye böyle bakar. Medine, Basra ve Şam'ın kura ve fakihleri, İmam Malik ve İmam Evzaî de böyle kabul eder.

Ebu Hanife'den bu konuda bir beyan yoktur. Bundan hareketle Besmelenin sûreye dâhil edilmediği görüşünde olduğu zannedilmiştir.

Muhammed İbnu Hasan'a bu konuda sorulduğunda şöyle cevap vermiştir:

"Mushaf'ın iki kapağı arasında yer alanların hepsi kelâmullahtır."

Bu görüşü destekleyen çok hadisler vardır. Bunlardan biri Hz. Ebu Hureyreden gelen şu rivayettir:

"Hz. Peygamber (asm) Fatiha sûresini okudu. Okurken besmeleyi de söyledi."

Her sûre başındaki Besmelenin o sûreye dâhil bir ayet olduğu kabul edildiğinde, besmelenin tek başına ayet olması veya sonrasındaki ayetle beraber sayılması konusunda da ihtilaf söz konusudur. Ama, her hâl ü kârda mushafın içinde yer alanların tamamının Allahın kelâmı olduğunda icma' vardır.

✔️1-Kur'ân-ı Kerîm / Meâl / Tefsîr Okuyoruz📚 Où les histoires vivent. Découvrez maintenant