17

370 51 110
                                    

1000 kelimelik bir bölüm, çokça yorum hakeder değil mi? :)) Oy vermeyi de unutmayın tabi. Zaten 3-4-5-6 ve 14-15-16. bölümlerin oy sayısı en az 15'e ulaşmadan yb yayınlamak istemiyorum. Lütfen okuyanlar varlığını belli etsin dhdjdkfkfk

Birde, yetiştirebilirsem 20 bölümde final yapmak istiyorum. Kendinize iyi bakın canlar, öpüyorum :*

Jensen öğle yemeği için yakınlarda bir restoranı seçti, yol boyunca sohbet etmeye çalıştıysa da Misha ağzını açmadı.

"Benim için çok değerlisin, bunu biliyor olman lazım. Yaptıklarımı unutman zor farkındayım ama tüm süreç boyunca sana sevgimi hatırlatmayı bırakmayacağım."

Yine cevap alamadı. Restorana geçtiklerinde kuytu bir yere oturdular. Garson gelene kadar yine tek kelime edilmedi. Jensen menüyü inceliyordu ama Misha elinden alarak garsona verdi."Şimdiye kadar en az sipariş edilen yiyecek neyse, ondan alalım. Robbie bey'inki bir buçuk porsiyon olsun."

Jensen belli belirsiz gülümsedi. "Acını böyle mi çıkarıyorsun? Sorun değil, ne yapsan hakettim."

"Hayır, senden acı çıkarmak yada intikam almak gibi saçma düşüncelerim yok. Bunu hep yapmak istemişimdir, denk geldi yaptım."

"Peki. Misha, sana en baştan beri çok iyi davranmadığımı biliyorum ama bu sana karşı duygularım olmadığı anlamına gelmez. Şimdiye kadar hiç kimseyi böyle sevmedim ben, böylesine kaptırmadım kendimi. Seni seviyorum Mish, bunu daha sık söylemeli, buna uygun davranmalıydım. Özür dilerim." 
Jensen umutlu gözlerle baktı. Hemen affetmese bile, aralarındaki buzların biraz erimesini istiyordu.

"Jen, tüm suçu üstümden atıp masum gibi davranamam. Tamam, çoğunluk senin ama hepsi değil. Ben normalde sevgili yapan biri değildim, hep tek gecelik. Bu yüzden ilişki hakkında iyi bildiğim tek şey; yatakta karşımdakini mutlu etmekti. Sende doğal olarak cinselliğe çok yöneldin, kaçışı ben orda görünce. Ayrılmak istememin tek sebebi senin hataların değil yani, korkuyorum. Sana fazla bağlanmaktan, herşeyi bir kenara atmaktan ama senin hala insanlara beni arkadaşın olarak tanıtmandan korkuyorum."

Anlayabiliyordu, mantıklıydı. Nerden baksan oluru yoktu bu ilişkinin. Misha'nında korkuları vardı, Jensen'ın da.

"Mish, haklısın. Ama en baştan zor olacağını biliyorduk, ayrıca seks konusunda haklısın. Senin suçun olduğundan değil, ben o konu üzerine yoğunlaştım çok. Ama ilişki konusunda açık ve yeni şeyler denemeye hazır olmamız bizi farklı yapan, özel kılan birşey. Yinede ne gerekiyorsa yapmaya hazırım ben, birlikte uyur ama sevişmeyiz."  Jensen bunu söyledikten sonra bakışlarının pembe dudaklara kaymasına engel olamadı. "Bende elimden geleni yaparım, ilk Jared'a anlatırım, akıl alırım ondan. Her yerde olmasa bile belli kişilerin yanında saklanmamıza gerek kalmaz. Affet beni Mish, lütfen."

Gelen yemekler soğurken, ikiside su dahi içmemişti. Ortamın ısındığını hissedemiyordu Jensen. Hala eline uzanmaktan çekiniyordu.

"Üzgünüm Jensen, konuştuklarımız hep sözde kalacak biliyorum. Hem ben gideceğim çekimler bitince, mesafe bitirecekti zaten bizi. Yol yakınken dönelim."

Misha kalktı, sandalyenin arkasına astığı ceketini aldı. "Seni sevdim Jen, güzel hatıralar için teşekkürler. Kendine iyi bak."

Jensen öylece kaldı yine. Bu sevda işleri hep böyle zor muydu, yoksa gaylik olayından dolayı mıydı? Bitse, napardı? Yine gidip bir kızla mı sevgili olacaktı, hetero numarası yaparak?
İstemiyordu. Misha ile böyle güzel bir uyumları varken başkası olsa dahi aklına hep o gelirdi.

strangers //cockles ✔️Where stories live. Discover now