III

2.6K 296 176
                                    

۵

simsiyah gözaltları bembeyaz teninde korkutucu gözüküyordu. yatağına uzanmış, tavanı izliyordu. telefonunun nerede olduğunu bilmiyordu. ki bilse bile, bir şey fark etmezdi. daichi'nin onun arayacağını hiç sanmıyordu. 

gözlerini kapadı ve hemen geri açtı. gözlerinin önüne o gelmişti çünkü. kahverengi, kısa saçları ve mükemmel gülümsemesi... daha fazla dayanamadı ve bir anda ayağa kalktı. "telefonumu bulmalıyım." kendi kendine mırıldandı ve önce yatağını dağıttı. daha sonra tüm kitaplığını, önce odasındaki her köşeyi. daha sonra evin geri kalanını. kardeşinin eski odasını,  mutfağı bile. telefonu hiçbir yerde yoktu. üstelik ev darmadağın olmuştu ama bu umrunda değildi.

"telefonum nerede?" güçlükle konuşuyordu. çünkü tüm gün supangle dışında bir şey yemiyordu. ve en fazla yarım saat uyuyordu.

salonun tam ortasına oturdu. bir süre sonra kalktı, az önce dağıtmış olduğu tobio'nun eski odasına gitti. "burada neredeysw hiçbir şey yok." kitaplıkta bir fotoğraf dışında bir şey yoktu. çerçeveyi eline aldı. fotoğrafta ikisi vardı. gayet mutlulardı. ve daha gençtiler. fotoğrafa bir süre bakıp yerine koydu. yatağına geri döndü, yorganın altına girdi, oyuncak ayısına sarıldı. gözlerini kapadığı anda uyuyakalmıştı.

۵

3 yıl önce

"sugawara, lise sona gidiyorsun ve hiç sevgilin olmadı mı cidden?" suga gülümsedi. "evet, bana tahammül edebilecek biri olduğunu sanmıyorum."

"neden ki?" koushi'nin arkadaşı ona merakla baktı. nedendi cidden? koushi yakışıklıydı, neşeliydi. insanlar onu severdi. hep başkalarını düşünürdü. yardımseverdi, kötü günlerinde arkadaşlarının yanında olurdu. en azından bu görünen taraftı.

suga ona cevap vermedi. arkadaşı tekrar soru sormuştu. "senin hoşlandığın biri var mı?"

"var. şu çocuk." suga basketbol oynayanlardan birini işaret etti. arkadaşı itirafı bu kadar çabuk beklemiyordu. "sawamura daichi mi? o sana bakar mı ya..." arkadaşı bir anda durdu. ama suga alınmamıştı, "öyle demek istemedim tabii." açıklamaya çalıştı ama suga pek takmadı. "o çocuğu benim yapacağım." arkadaşı ona şok içinde döndü. "o nasıl söz öyle?" ama suga, çok kararlı gözüküyordu. bu yüzden korkup sustu.

daha sonra suga'nın lise bire giden üvey kardeşi yanlarına geldi ve bu sayede konu değişmiş oldu. birlikte basketbol oynayanları izlediler. tabii, suga'nın izlediği tek bir kişi vardı.

۵

cry me a river ⎯ daisuga Место, где живут истории. Откройте их для себя