XIII

2K 247 133
                                    

۵

"saçların uzamış baya." daichi, amacı onunla ilgilenmek değildi. sadece gözüne batmıştı suga'nın önüne gelen gri saçları. "ayrıca zayıflamışsın, baya."  bunun olacağı kesindi zaten. suga'nın duyguları yemesini çok etkiliyordu. çok üzgünken ve çok mutluyken neredeyse hiç yemezdi. kıskançlığı aşırıya kaçtığı zaman, yani daichi ileyken sık sık, daichi'den bile çok yerdi. ki daichi çok yemek yiyen biriydi.

yirmi bir yaşında bir adamın elinde ayıkla gezmesi oldukça ilginç olduğu için insanlar sık sık onlara doğru bakıyorlardı yürürlerken. baktıkları şey, suga'nın upuzun dağınık saçları ve simsiyah gözaltları da olabilirdi. ve tabii ki hasta gibi gözüken bembeyaz teni, artık eskisinden daha beyazdı. üstelik kendisi de insanlara garip garip bakıyordu. bunu fark eden daichi rahatsız oldu ve daha ıssız yerlere doğru yürüdü, suga da o nereye yürürse kendini ona göre ayarlıyordu zaten.

daichi, suga'nın aksine genelde çok hızlı yürürdü. suga ise her yeri inceleyerek herkese bakarak bazen de gülümseyerek yürürdü. daichi de onun bu hâline bayılırdı. ona ayak uydurur, onu yavaş adımlarla birlikte gülümseyerek izlerdi.

fakat şu anda ayak uyduran, hatta birkaç adım farkla geride yürüyen suga'ydı. hızlanmaya çalışıyordu ama olmadı. zaten yeterince yorgundu, bu fazla gelmişti. "biraz durabilir miyiz?" dediğinde daichi hemen onayladı onu. şimdi bir de bayılmasıyla falan uğraşamazdı.

suga bir duvara yaslandığında daichi de yanında dikiliyordu. "ne zaman gideceğiz eve?" dedi suga soluklanırken.

"gideriz şimdi, yeterince hava aldın bence." kelimeler daichi'nin ağzından o kadar umursamazca çıkıyordu ki suga o her konuştuğunda ağlayacak gibi oluyordu. ayıcığına sarıldı, daichi ise yavaş yavaş gelen aya bakıyordu. hava çok olmasa da aydınlıktı ama birkaç saate kapanırdı.

başına ağrı girdi daichi'nin, ne zaman içse yaşardı bunu. suga, "ben artık yaşamak istemiyorum." dediğinde baş ağrısı daha da arttı. bu seferki ilgi merakı falan değildi, bariz bir şekilde yardım çağrısıydı.

cry me a river ⎯ daisuga Unde poveștirile trăiesc. Descoperă acum