2.BÖLÜM

274 67 31
                                    

Ben bunları düşünürken birden Selim beni kollarımdan duvara yapıştırdı. Ellerim havada duvardaydı. Siyah kuşak karate öğrendiğim için bu pozisyonda onun tahmin edemediği bir şey yapacaktım.
Kulağıma doğru yavaşça "Çok kaşındın sen. Göktuğ da yok seni burada kimse elimden alamaz." deyince ona sırıttım. Sonra da "Belli olmaz Selim. Ama şimdi sen ağlayacaksın." deyince bana anlamazca baktı. O daha ne olacağını anlamadan zıplayarak karnına çok sert olmayan bir tekme geçirdim.
Canını acıtacaktı. Nefessiz kalmasını istemiyordum. Çünkü eğlencesi olmazdı rakibimizi hemen hırpalamamın.

Selim eğilmiş bir vaziyette inliyordu. Bu durum benim hoşuma gitmişti. Eskidendi o ezilen, sessiz kız! Eskidendi yapılanlara susan kız! Her şey eskidendi. Şimdi farklıydım. Kendimi yeni baştan yaratmıştım.
Kendimi korumayı öğrenmiştim. Bu bana güven veriyordu.

Selim'i izledim dalga geçerek. Daha düzgün yumruk sallamasını bilmeyen çocuk bana meydan okuyordu. Kafasını kaldırıp kendini toparlayınca tekrar bana vurmaya kalktı. Tokat atmaya kaldırdığı elini tuttum ve onun dizlerine sert bir tekme attım.

Kimse kimseye haksızlık, zorbalık yapmamalıydı. Bu yüzden sinirliydim. Sinirden çıldıracaktım eski Gizem'e benzer biriyle karşılaşınca. Dövüşe başlarken her yerden gelen tezahürat sesleri şimdi susmuştu. O bağıran kız da susmuştu. Selin de endişeyle en önde beni izliyordu. Bana olan endişesini gizlemek için gülümsedim.

Tam Selim'e baktığım sırada Selin "Gizem, dikkat et! Arkanda!" diye bağırınca önüme döndüm.

Bir çocuk bana yumruk atacaktı. Kendimi geri çekince çocuk dengesini sağlayamadı, ben de çelme takınca yere düştü. Kahkaha atma isteğimi bastırdım. Tam o sırada arkamdan gelen erkek sesiyle arkamı dönünce dizime yediğim sert tekmeyle yere düştüm.

Acıyla ağlamamak için kendimi zorluyordum.
Bacağım zonklarken ayağa zorla kalktım.
Sendeleyerek durmaya çalışırken ağlamak üzereydim. Bacağım çok ağırıyordu. Kırılmamıştı ama ezik kesin vardı. Acıma rağmen zorla gülerek bana sırıtan Selim ile ona baktım. Arkamdan çığlık atan Selin'e bakarak gülümsedim. Selin çok korkmuştu ama çok bir şeyim olmadığını göstermeliydim.

Selim'i pis sırıtışına baktım ve meydan okuyan bir sesle "Selim acaba neden bu kadar şerefsizsin ve korkaksın? Gençler siz de lütfen bir yumruk atmayı öğrenin! Rezil oluyorsunuz!" dedim. Sonra da kahkaha atınca Selim çok sinirlenmişti.

Birbirimize öfkeyle bakarken Selin kendini paralamıştı arkamda. Ona dönüp bakmak isterken birden Selin"Bırak beni!" diye bağırınca arkamı döndüm. Bir çocuk Selin'i sertçe kolundan tutmuş çekiyordu. Selim'e döndüm ve"Bırak lan kardeşimi!" deyince Selim sırıttı.

Demek by kadar ileri gidebilirlerdi. Başıma neler geleceğini az çok tahmin ediyordum. Bundan sonra bu okulda rahat edemeyecektim. Ama Selin bu olaya karışmamalıydı. Onun saçına zarar gelmemeliydi. Selin orada çocuğa vuruyordu bırakması için. Selim ona boyun eğmem için böyle yapıyordu.

Ona döndüm ve öfkeyle baktım. Selim Selin'e bakıyordu. Sessizleşmişti. Sanki pişman olmuştu. Birden suratı değişmiş, gözlerinde farklı duygular oluşmuştu. Ne olduğunu anlayamamıştım. Kendisi böyle olmasını isterken nasıl olur da aniden duyguları değişirdi?

Selin'e dönünce onun da bakışlarının benimle Selim arasında gittiğini görmüştüm. Kardeşimi azıcık tanıyorsam bu pislikten hoşlanıyordu. Büyük ihtimalle karşılıklıydı aşkı.

Bu kavga sırasında bunu fark etmekle çok büyük bir iyilik yapmıştım kendime. Kardeşimle konuşmam gerekiyordu. Bunu aklıma not ederken Selim ile bakışmalarını bölerek Selin'i tutan çocuğun suratına yumruk attım.
Çocuk kendini geri çekerken Selin'in kolunu bırakmıştı bile. Selin kolunu ovarken birden arkamdan çığlık attı. Arkamı döndüğümde Selim'in elini birisi tutuyordu. Ben kim olduğunu arkadan anlayamazken Selim'in ufaktan bir korkulu yüzünü görmüştüm. Az önceki salak cesareti yoktu.

KIRIK AŞK (TAMAMLANDI) जहाँ कहानियाँ रहती हैं। अभी खोजें