KORKU HAVUZUNDA BOĞULMAK

234 63 73
                                    

Okul bitmişti ve ben eve gelmiştim. Neden olduğunu anlayamadığın bir şekilde elimde Göktuğ ile benim fotoğrafımız vardı. Göktuğ'a bakıp bakıp gülümsüyor ve yatakta uzanıyordum. Bir yandan da Selin'in dediklerini, bugün olan o kadar şeyi düşünüyordum. Ne yapmam gerektiği hakkında hiçbir fikrim yoktu. Selim ve kardeşim olacak gibiydi.

Ama ben... Küçüklükten beri kıskandığım birine aşık olduğumu söylemişlerdi. Aşık olduğumu bilmeden onun gidişine üzülmüş ve hasta olmuştum. Bu kadar yıl her yere onunla olan fotoğrafımızı asmıştım. Her baktığımda gülümsemiş ve ona olan özlemim daha da artmıştı. Onu görünce de yine heyecanlanmıştım ve içim kıpır kıpır olmuştu. Her zaman kalbim acıyordu o aklıma gelince. Ama şimdi... Şimdi her şey farklıydı. Sürekli dans etmek, gülmek istiyordum.

"Gizem, balım! Gelir misin?" diyen annemle fotoğrafı yatağa fırlattım ve koşarak mutfağa gittim. Annem bana baktı ve gülümseyerek beni süzdü. Sonra da poşetten çıkardığı hediye paketini bana gösterdi. Heyecanla bana baktı ve ben de pakete baktım. "Bugün gelecek misafirler için güzel bir kıyafetin yoktu. Sana güzel bir kıyafet aldım. Hem senin en sevdiğin renkte! Kırmızı bir elbise..." dedi.

"Ne misafiri anne? Kim geliyor? Neden haberim yok?" deyince annemin bakışları sorgularcasına"Nasıl ya? Baban demedi mi bir şey? Bugün şirket ortaklığı yapacak baban. Aile görüşmesi yapmanın iyi olduğunu söylemiş karşı taraf. Baban da sürpriz olmasını istedi galiba. Bir erkek çocuğu varmış aynı okuldasınız."deyince göz devirdim.

Hangi şirket aile ile anlaşma yapar? Bir de ben yeni insanlarla tanışmayı sevmiyorum. Hiç iyi değilim tanışmada! Bana ne o ailenin oğlundan, kızından, falanından! Benim ilgimi çekmiyordu!

Annem göz devirmemden ne düşündüğümü anlamış olacak ki "Bu davete hepimiz  gideceğiz! Hemen odana gidiyorsun ve hazırlanıyorsun! Belki çok iyi arkadaş olursunuz." deyince ofladım. Arkamı döndüm ve elimdeki hediye paketiyle odama gittim. Odamda dolabın karşısına geçtim ve dolaptan bir tane askı aldım. Askıya alınan kıyafeti asacaktım.

Hediye paketini açınca içinden çıkan  beyaz elbise ile bir kez daha  göz devirdim. Beyaz elbise giyinmek benim için zulümdü! Neden beyazdı!? Elbisenin tasarımı çok güzeldi. Elbise mükemmeldi, tek sıkıntısı beyazlığıydı.
Elbisenin kolları sıfırdı. Çok açık olmayan V yakası elbiseye ayrı bir zerafet katıyordu. Elbise dizin biraz altındaydı. Üstündeki püskülleri elbiseyi giyinen kişiye kuş gibi hissettirmek içindi sanki.

Elbisenin üstünde bir de hırkası vardı. Hırkasının kolları uzun ve genişti. Yarasa kollar deniyordu. Bu kollar da çok püsküllüydü.
Dolaptan yeni aldığım saten kumaşı platformlu beyaz ayakkabıya baktım. Ayakkabı topukluydu. Ön tarafı açıktı. Aldığımda beğenerek almıştım. Şimdi de giyinecektim.

Makyaj masama gittim ayakkabıyı yerine koyup. Makyaj eşyalarımı çıkardım ve makyajımı yapmaya başladım. Bu arada da maşamı çıkardım.

Maşamın düğmesine basıp açtıktan sonra da yavaş yavaş makyaja başladım. 

Keşke sürpriz olan kişiler Göktuğ ve ailesi olsaydı! O kadar çok istiyordum ki! Ama olmazdı. İçimdeki buruklukla bugünü tekrar hatırladım. Neredeyse ona bakarken yakalanacaktım. Onu izlemek çok güzeldi. Soğuk kahverengi gözlerine bakmak ve orada hapis kalmak isterdim. Ama... Selin bu aşkın imkansızlığını da söylemişti.

Bu da canımı ayrı yakıyordu. Canımın yanmasından nefret ediyordum. Böyle olmamalıydı! Yapmamalıydım! Bu okul ve içindekilerin tehlikeli olduğunu bile bile, Göktuğ'un bir bomba olduğunu bile bile aşık olmam doğru değildi. Hislerime ve kendime hakim olmalıydım.

KIRIK AŞK (TAMAMLANDI) Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin