2. BÖLÜM

349 14 13
                                    

" Tamam babacım dikkat ederim " dedim oflayarak onuncu defa söylüyordu ve ben bıktım bıktım geçen hafta ofisim yanmıştı ve baya büyük hasarlar oluşmuştu bunun için bir mimarla konuşup beraber bir şirket yapmak için bugün görüşmeye gidiyordum.  Bu mimar da türkiyenin en iyi mimarlarındanmış . Yani öyle duydum hiç kimse pişman değilmiş

" Oflama babaya babaya oflanmaz " dedi gözlerimi devirdim ve babamın yanağına ufak bir öpücük bıraktım

" Tamam babacım tamam bir daha olmaz " dedim gülümseyerek ve evden çıktım arabama doğru yürüdüm bugün hava güzeldi yaz ayındaydık üzerimde ise tam da yaz ayını karşılayacak kalın askılı dizlerimde çiçekli bir elbise vardı.  Genelde böyle elbiseler favorim değildi.  Fakat işte iş görüşmesi napalım el mecbur . Hemen arabaya bindim radyoyu açtım ve gaza bastım mimarın ofisinin  önünde durdum ve ofise baktım adı KOZAN MİMARİ ydi evet güzel bir isimmiş.  İçeriye girdiğimde bütün gözler üzerime toplandı herkesten fısıldıyordu

" Kız bu ünlü avukat Öykü Kural değil mi "

" Ay evet evet be büyük şans bizim şirkete gelmiş " gibi bir sürü fısıltılar vardı kendimi övmek gibi olmasın türkiyenin en iyi avukatlarındanım hemen danışmanın yanına gittim ve mimarın yerini sordum

" Evet tatlım Emre Kozanın odası nerede acaba ? " dedim kız bana baktı

" Buyrun efendim oda sizi bekliyordu 8.kat son oda " dedi sağol deyip asansöre gittim ve 8 katın düğmesine bastım asansörün kapısı açıldı ve bende asansörden çıktım danışmadaki kızın söylediği yere gittim kapıyı tıklattım ve içeriye girdim

" Merhaba siz Öykü hanım olmalısınız " dedi karşımdaki beyefendi

" Evet benim sizde Emre beysiniz sanırım " kafasını sallayıp koltuğu işaret etti koltuğa oturdum

" Ne içmek istersiniz " dedi adam

" Ben bir sade kahve alayım " dedim tebessüm ederek adam sekreterinden 2 tane sade kahve isteyip bana döndü

"Evet öykü hanım galiba duyduğuma göre ofisiniz yanmış " dedi kafamı evet anlamında salladım

" Geçmiş olsun öykü hanım evet nasıl başlayalım " dedi emre bey 

" Ne demek bu anlamadım " dedim zoraki bir gülümsemeyle

" Yani nasıl bir yer istiyorsunuz öykü hanım " dedi he diye iğrenç bir ses çıktı ağzımdan ne dediğimi farkına varınca biraz utandım tabi emre beyle işleri görüştük saat epey geç olmuştu

" Oo emre bey çok geç olmuş saat ben kalkayım " dedim telefona baktığımda ağzım açık kalmıştı babam 5 kere aramış eve gidince iyi bir azar yiyecektim

" Peki öykü hanım tanıştığıma memnun oldum " dedi emre bey elini uzatarak

" Bende tanıştığıma memnun oldum emre bey iyi geceler " dedim ve ofisten çıktım arabama baktığımda üzerinde bir not kağıdı vardı

Evet güzellik bu daha başlangıç önce ofisin yandı şimdi ise evin yanacak ama sen çok geç kalacaksın

Hayır hayır düşündüğüm şey olmasın lütfen ağlayarak arabaya bindim ve son gaz sürerek eve doğru ilerledim arabadan hemn indim ve eve baktım
yo yo yo olamaz hayır ev yanıyordu babam ya ona bir şey olduysa

" Bırakın içeri giricem babam içerde bırakın " dedim gözyaşlarımın arasında polis beni tutuyordu

" Olmaz hanımefendi bu çok tehlikeli size bir şey olabilir babanız eminim itfaiye ekipleri tarafından çıkarılacak sakin olun " dedi polis memuru biraz sonra yangın sönmüştü ve içeriye itfaiye ekipleri girdi ben dışarıda dört dönerken itfaiyecinin sesini duydum

Kabullendim ( TAMAMLANDI )Where stories live. Discover now