30.BÖLÜM

22 4 0
                                    

Bilgisayar açıldı ve annem konuşmaya başladı

Canım kızım
Biliyorum bana kızgınsın şimdiye kadar neden söylemediğim için ama sana söylemekten korktum . Benden nefret etmeni istemezdim

Abinin kim olduğunu araştıracak mısın bilmiyorum ama ben sana bunu söyleyeceğim. Bu videoyu gizlice çekiyorum güzel kızım. Mustafa bana bunu sana bahsetmemem konusunda uyarmıştı ama ben merak edeceğini düşünüyorum

Kızım senin abin Ediz aktan . Muhtemelen bu kişinin kim olduğunu biliyorsun çünkü Mustafa ben öldüğümde senin peşini bırakmayacaktır. Ve sende Ediz aktanla tanışmış olacaksın.

Bundan sonra söyleyeceklerim için bana sakın kızma. Ben Mustafanın sana zarar vereceğini biliyordum ve buna rağmen seni bırakıp gidiyorum kızım. Beni affet ama baban bunu duyarsa her şey çok kötü olur ve ben buna dayanamam .

Seni çok seviyorum canım kızım lütfen kendine dikkat et . Beni affet bir gün beni anlayacaksın...

Gözümden bir damla yaş aktı. Demek annem bile bile beni bırakmıştı. Seni asla affetmeyeceğim anne .

" Üzülme öykü " diyip beni göğsüne yatırdı ve saçımı okşamaya başladı. Ben ise aynı şeyleri tekrarlıyordum

" Bile Bile gitti ... beni bırakıp gitti ... her şeye rağmen gitti ... babamın onu suçlamayacağını bile bile gitti ... bile bile gitti ... beni bırakıp gitti ... her şeye rağmen gitti ... babamın onu suçlamayacağını bile bile gitti ... " derken emre yukarı çıkardı ve duşa soktu . Şu an kıyafetlerimle banyodaydım.

" Su çok soğuk " dedim . Yavaş yavaş kendime geliyordum .

" Kendine gelene kadar böyle " dedi emre . Tamamen kendime geldiğimde musluğu kapattım.

" Ben havlunu getireyim " dedi ve gitti. Gelip beni havluya sararak dışarı çıktı.

" Üstünü giyin aşağıda bekliyorum " dedi ve gitti . Arkasından gülümsedim. Ben gerçekten seviyordum bu adamı. Kurulanıp üzerime bordo kazağımı ve siyah taytımı giydim . Saçlarımı kuruttum ve at kuyruğu yapıp aşağıya indim . Emre de yemek hazırlıyordu. Saat 22.35 olmuştu ve biz daha yeni yemek yiyecektik.

" Vayy emre bey yemek mi yapıyorsunuz? Gözlerim yaşardı doğrusu " dedim gülerek. Oda güldü sonra ciddi bir ifadeye bürünerek.

" Evet öykü hanım. Bugünkü menümüz peynir ekmek domates ve muhteşem İtalyan tarifi menemento " dedi ben ise gülmeye başladım. Oda benimle beraber gülüyordu. Şuan mal gibi mutfakta gülüyorduk.

" Hadi hadi menemento soğuyacak " dedim alayla . O ise bana kaşları çatık gözleri kısık bakıyordu

" Sen benim İtalyan usulü menementomla dalga mı geçiyorsun? " dedi ama ben ağzıma bir fermuar çektim ve ' büyüksün abi ' bakışlarımı attım.

" Hadi otur " dedi ve sofraya menemeni de koyup kendisi oturdu . Yemeklerimi bitirdiğimde koca bir oh çektim ama anında bir ses geldi ' Hıkk ' dedim . Emre ise gülüyordu. Acıya alerjim vardı ve hıçkırık tutuyordu

" Sen hık niye hık dalga hık geçiyorsun hık benimle hık. " dedim ama sürekli hıçkırıyordum . Of tam bir rezalet.

" Nasıl geçiyor peki bu hıkkırık? " dedi haklı çocuk yani iki saniyede bir hıçkırıyordum.

" Şu hık içersem hık veya hık nefesimi hık tutarsam hık geçer hık " dedin oda bana bir bardak su doldurup verdi .

" Teşekkürler hık " dedim ve suyu yudum yudum içmeye başladım. Sonunda şu bittiğinde hala hıçkırıyordum.

" Allah hık kahretsin hık geçmiyor hık bu hık hıkkırık " dedim . Emre gelip burnumu sıktı ve ağzımı kapattı .

" Bakalım böyle geçecek mi ?" dedi ve beklemeye başladı. 1 dk olunca ağzımı ve burnumu bıraktı.

" Evet bu işe yaradı " dedi ve gülümsedi ama gülümsemesi yüzünde soldu çünkü hıkkırık yine başladı.

" Hık bok hık vardı hık anasını hık satayım hık böyle hık işin " dedim sonra emre birden yukarı çıktı. Bendeki önümdeki sudan içiyordum.

" Öykü " diye bağırdı emre

" He "

" Çabuk gelmen lazım " dedi kaşlarımı çattım

" Ne hık oldu hık emre ? " dedim ama cevap vermedi

" Emre hık korkuyorum hık " dedim ama yine cevap vermedi . Yukarı çıktım. Odama girdiğimde karanlıktı. Arkamdan birisi bö diye bağırınca tekmeyi karnına geçirdim .

" Ebenin ... " dedim ışığı açtığımda emre yerde kıvranıyordu.

" Allah cezanı versin senin ne şeyime korkutuyorsun beni ? " dedim ama cevap vermedi .

" Niye cevap vermiyorsun? " dedim . Oda gülmeye başladı. Ona ' Ruh hastası ' bakışlarımı atıyordum .

" Hıçkırığın geçti " dedi . Ben ise gözlerimi sonuna kadar açıp emreye sarıldım.

" Seni çok sevdiğimi önceden söylemiş miydim ? Söylemediysem de söylüyorum. Seni seviyorum " dedim ve yanağından öpüp kalktım

......

Evett nasıl buldunuz bakalım. Yorumlara alalım sizi

Kabullendim ( TAMAMLANDI )Où les histoires vivent. Découvrez maintenant