28.BÖLÜM

24 5 0
                                    

Emrenin ağzından

Şaşkın bir şekilde öyküye bakıyordum. İçimden sessizce bir küfür savurdum.

" Emre ben hatırlamadın mı ?" Dedim o ise başını iki yana salladı . Elimi saçlarımdan geçirip bir ileri bir geri gitmeye başladım. İçeri doktorun girmesiyle durdum .

" İşlemleri hallettik taburcu olabilirsiniz öykü hanım " dedi doktor ve dışarı çıktı. O ise bana bakıp dudaklarını dişledi ve elleriyle oynamaya başladı

" Ne soracaksın sor bakalım " dedim koltuğa oturarak . Oda bana şaşırarak bakıyordu

" Nerden bildin bir şey soracağımı ? " dedi ben ise kahkaha attım .

" Güzelim benn seni herkesten daha iyi tanırım " dedim o ise gülümsedi.

" Şey... ben nerde kalacağım evim ailem varmı? " dedi benim gülümsemem yüzümde solmuştu . Onun da gülen yüzü bir an sustu

" Onlar... maalesef kısa bir süre önce... öldüler " dedim başımı eğerek. Başımı kaldırdığımda üzgün gözlerle bana bakıyordu. Gözleri dolmuştu.

" Peki ben nerde kalıyordum? " dedi kaşlarını çatarak .

" Bir süredir bizde kalıyordun bazen de eve gidiyordun " dedim o ise başını salladı. Ondan sonra bende konuşmamıştım oda konuşmadı. İçeriye hemşire girip öyküyü hazırlamıştı. Hemşire odadan çıkınca ben girdim

" Hadi ben bırakıyım seni eve " dedim başını salladı . Dışarı çıkınca melisi gördüm yanına gittim

" Hadi sende bizimle gel evde tek başına olmasın " dedim başını salladı ve öyküyü arabaya kadar getirdi . Herkes arabaya gelince arabayı çalıştırıp onların evine sürmeye başladım. Eve geldiğimizde hep beraber indik ve eve girdik .

" Melis ben gidiyorum yarın gelirim bir şeyler hazırlarız hatırlaması için " dedim başını sallayıp içeri girdiler . Bende arabaya atlayıp yarın için planlar kurmaya başladım...

Melisin ağzından

Öyküyle beraber içeri girince kendisini koltuğa attı.

" Aç mısın kuzen ? " dedim o ise bana çekinerek bakıyordu

" Siz yorulmayın ben yaparım yemeği.  Zahmet etmeyin " dedi . Kendimi kötü hissetmiştim. Kaç yıldan beri kuzenlikten öte kardeşliğimiz vardı. Şimdi bana siz diye hitap etmesi biraz kırıcı gelmişti.

" Ne zahmeti canım dinlen sen " dedim ve onu koltuğa yatırdım. Kapı çaldığında kaşlarımı çatarak kapıya gittim . Bu saatte kim gelir ki . Kapıyı açtığımda bana sırıtan bir buğra buldum

" Naber cimcime ? " dedi gülerek. Bu çocuktaki enerjiyi hiç anlamıyorum.

" İyi imalat hatası senden ?" dedim göz kırpıp. Bu çocuğu görünce kalbimde tuhaf hisler oluşuyordu. O beni ne kadar cimcime olarak görsede ben galiba onu seviyordum 

" İyi iyi " dedi ve içeri gitti . Giderken kolundan tuttum . Kasları çatık bana döndü. Hah şimdi sı*tım ne dicem. Buldum !

" O uyuyor yemek yapıcam yardım et bana " dedi ve onu mutfağa sürükledim

" Kızım ben anlamam bu mutfak işlerinden . Ben yemekten anlarım yapmaktan değil " dedi ama ben omuzlarımı silktim. Oflayıp onayladı.

" Hadi bakalım çorba makarna yapacağız makarnayı sen yap onu bilemezsin şimdi " dedim gülerek o ise bana gözlerini devirdi

" He he tabi " dedi tek kaşımı kaldırdım

" Çorba yapabilir misin ? " dedim ellerini salladı

Kabullendim ( TAMAMLANDI )Where stories live. Discover now