BÖLÜM 18

5.2K 491 285
                                    

"1...2...3...Yibo bak, 4 oldu."

Yibo ani bir hareketle Xiao Zhan'ın elinde tuttuğu, bitmek üzere olan şampuan şişesini aldı. Küvete oturduğundan beri eline şampuan sıktıktan sonra üfleyerek parmaklarının arasından baloncuk yapıp peş peşe kaç tane oluştuğunu sayıyordu.

"Eğer hemen oynamayı bırakmazsan giderim Xiao Zhan!" Yibo dizlerinin üzerine çökmüş bir şekilde küvetin başında bekliyordu. Defalarca kafasını suya soktuğu halde hâlâ tam olarak kendine gelememişti. İki saattir de zemini köpük yaptığı için basıp kaymasından korktuğundan başında bekliyordu.

Xiao Zhan çekinmeden iki parmağının arasına üfleyerek Yibo'nun yüzüne kocaman bir baloncuk gönderdi. Yüzüne çarpıp patladığında Yibo irkilerek gözlerini devirdi. Xiao Zhan ise ona bakıp kahkaha atıyordu. Bunu yaparken de etrafa su sıçratmayı ihmal etmemişti yine.

"Gidiyorum." dedi, Yibo. Tehditkar bir tavırla kapıyı işaret etmişti.

Xiao Zhan ıslak elleriyle anında kolundan tutup çekti onu. "Sıkılıyorum, gitme!"

"Burada durup benimle eğlenmeni mi izleyeceğim?"

"Gerçekten..." dedi suratındaki ifadeyi ciddileştirerek. "..ben gerçekten..seninle eğlenmiyordum."

Taksiyle eve gelirken üzerine kustuğu halde kıyafetlerini bile değiştiremeden kendini banyoda bulmuştu çünkü sadece Yibo'nun üstüne değil kendi üstüne ve biraz da..taksiye kusmuştu. Yibo sinirli ama aynı zamanda sevimli görünen bir tavırla ayağa kalkıp saçlarına kadar ıslanmış vücudunu işaret etti.

"Benimle eğlenmiyor musun? Baştan aşağı sırılsıklam oldum. Eğleniyorsun işte."

Xiao Zhan da suyla dolu küvetin içinde doğruldu birden. Sonra da kıyafetlerini işaret etti. "Bak ben de sırılsıklam oldum."

"Çünkü sen banyo yapıyorsun! Peki ben neden ıslanıyorum?"

Yibo, Xiao Zhan'ın küvete tekrar oturması için kollarından tutup aşağı çekti. Banyo zaten havuza dönmüştü ve aşırı hareketler yaptığı her saniye biraz daha ıslanıyordu. Xiao Zhan itiraz etmeden geri oturdu ve önündeki suyla oynamaya devam etti. Küçük avucuyla tutmaya çalıştığı suyu kafasına döktüğünü sanıyordu.

"Ayrıca şu kıyafetlerini de çıkar artık. Böyle nasıl temizlenmeyi planlıyorsun?"

Xiao Zhan otururken karnına doğru çektiği dizlerine sarıldı somurtarak. "Sen..gerçekten..neden bu kadar sapıksın?"

Yibo sinirlerine hakim olamamıştı artık. Büyük bir gürültüyle kahkaha atarken eliyle ağzını kapattı. "Burada sapık olan biri varsa o da sensin...Ahh! Atma şu suyu."

"Ben sana üstünü çıkarmanı söylüyor muyum? Ha?" Saçlarını savurduğunda birkaç damla su Yibo'nun yüzüne çarpmıştı.

"Neler yaptığını bilmesem masum olduğuna inanacağım." Yibo gözlerini devirerek bakışlarını başka tarafa çevirdi. Xiao Zhan'ın duyamayacağı bir ses tonunda mırıldanmıştı. Sonra tekrar ona döndü ve ses tonunu yükseltti "Tamam. Sapık olan benim. Mutlu musun? Şimdi o üstünü çıkar ve bir an önce yıkan."

Xiao Zhan dudaklarını büzerek konuşmaya devam etti. Öne doğru uzattığı dudakları Yibo'ya zor dakikalar yaşatıyordu.

"B-ben..pis miyim?" Büyümüş gözleriyle baktı Yibo'ya.

Yibo avucunun içini alnına dayayarak tepindi olduğu yerde. Yaklaşık iki saattir Xiao Zhan'a neden yıkanması gerektiğini anlatıyordu fakat söylediği hiçbir şeyin onun kafasına girmediğini gördüğünde büyük bir hayal kırıklığına uğramıştı. Bir süre ne yapacağını düşündükten sonra kendini daha fazla tutamayıp küvetin içindeki, dizlerine kadar gelen suya girdi. Burası iki kişinin -özellikle de oldukça uzun iki kişinin- aynı anda oturabilmesi için yeterince büyük değildi fakat Xiao Zhan'ın bacaklarını biraz daha karnına çekmesiyle Yibo da kendine bir yer bulmuştu. Dışarıda olmasıyla küvetin içinde oturmasının hiçbir farkı yoktu sonuçta, iki türlü de ıslanıyordu.

Black or White [Yizhan] ✅Where stories live. Discover now