You Will Wear That Dress!

2.2K 176 88
                                    

Bu bölümü "Neden hep hafifçe gülüyorlar? Neden hayvan gibi gülmüyorlar? Sen olsan kesin öyle gülerdin" diyen  @MaCalifornia ya ithaf ediyorum hskjdfvk

3 gün sonra

Derslerden sonra George'la kendimizi dışarıya attık. Gün boyunca düşündüğüm tek bir şey vardı; balo yarındı ve ben Aurora'yı nasıl davet edecektim? Ben bu düşüncelerle boğuşurken birden George sanki aklımı okumuş gibi balonun konusunu açtı.

"Balo yarın Freddie"

"Evet, biliyorum"

"Ve hala birini davet etmedin"

"Aurora'yı davet etmek istiyorum ama..."

"Ama?"

O sırada tam karşımızdan gelen Ravenclaw'lı bir grup erkeğin konuşmalarına şahit olduk.

"Evet, sanırım bu gün Aurora'yla konuşacağım. Umarım davetimi kabul eder"

Birden yolumu değiştirdim ve peşlerinden koşmaya başladım.

"Bekleyin!"

Hepsi bir anda bana döndüler. Hızla yanlarına gittikten sonra az önce Aurora'yı baloya davet etmeyle ilgili konuşan çocuğun önünde durdum.

"Az önce konuşmalarınıza şahit oldum. Aurora'yı mı baloya davet etmeyi düşünüyorsun?"

O arada yanıma gelen George bana ne yaptığımı sorarcasına bakıyordu.

"Evet. Neden sordun ki?"

"Üzgünüm ama onu çoktan birisi davet etti"

"Ne? Kim?"

"Hatırlamıyor musun? Aurora McGonagall'ın dersinde kiminle pratik yapmıştı?"

"Longbottom..."

"Aynen öyle!"

Elimi çocuğun omzuna koydum.

"Üzgünüm dostum ama başkasını bulsan iyi olur. Daha önünde koskoca 1 gün daha var"

Gülümseyerek yanlarından ayrıldım. George'da peşimden geliyordu.

"Fred bence onu davet edenleri engellemek yerine bir an önce kızın karşısına çık da sen davet et!"


Aurora'dan

Kütüphaneden çıkınca hızla odama girdim. Odada kimse yoktu, Cho dışında. Gözünü bir noktaya dikmiş öylece yatağında oturuyordu.

"Cho? Her yerde seni aradım demek buradaydın!"

Yanına yaklaştım. Yüzü solgun görünüyordu.

"Cho? Sorun ne?"

Yüzündeki ifadeyi hiç bozmadan bana baktı.

"Harry'yle karşılaştık ve..."

"Ve?"

"Beni baloya davet etti Aurora. Ona zaten birinin davet ettiğini söyledim ama...Sanırım kalbi kırıldı"

"Ne? B-bir saniye sen ciddi misin?"

Olumlu anlamda başını salladı

"Kendimi suçlu gibi hissediyorum"

"Cho...böyle düşünme."

Güven verircesine elini tuttum

"Ama buna engel olamıyorum. Aslında bunun olacağını biliyordum ama...Kendimi o kadar kötü hissettim ki"

𝑮𝒐𝒃𝒍𝒆𝒕 𝒐𝒇 𝑭𝒊𝒓𝒆-𝑭𝒓𝒆𝒅 𝑾𝒆𝒂𝒔𝒍𝒆𝒚Where stories live. Discover now