Potion Class

1.7K 140 45
                                    

Şarkıyı ben söyleyince başlatın eheh ;)

Fred'den

Hızlı adımlarla ikisinin yanından ayrılırken birden Aurora'nın seslenmesiyle olduğum yerde durdum. Koşarak yanıma geldi ve tam karşımda durdu.

"Fred Cho adına üzgünüm. Bak...kendini zorunda hissetme tamam mı?"

"Asıl ben üzgünüm. Seni seviyorum, sen de beni seviyorsun. Neden hala bekliyorum ki? Cho haklı Aurora. Sadece...bana biraz zaman ver"

Daha sonra birşey demesine izin vermeden yanından ayrıldım.

~

"Ne yapacağım şimdi?"

George başını kitaptan kaldırıp bana baktı

"Bana mı soruyorsun Freddie? Bu konuda en son tavsiye alman gereken kişi olabilirim"

"Haklısın..."

Derince iç çektim

"Bunu daha önce hiç yapmadım ve nasıl davranmam gerektiğini bilmiyorum. Ben...romantik olamam ki!"

Kitabı kapattı ve oturduğu yerde dikleşip bana baktı

"Tavsiyelerim ne kadar doğru olur bilmiyorum ama...sanırım sadece doğal davransan yeter. Bu zamana kadar romantik olmadıysan bırak şimdi de olma. Aurora o yüzünü hiç görmedi ve senin bu halini seviyor sonuçt-"

"Aklıma harika bir fikir geldi!"

Derince iç çekti

"Ben sana ne diyor-"

Birden yerimden kalktım ve çantamı toparlamaya başladım.

"Aurora'yla konuşmam lazım gelince her şeyi anlatacağım"

Ve hızla büyük salondan çıktım.

Kütüphaneye girdiğimde gözüm Aurora'yı aramaya başladı. Burada olmalıydı. En azından öyle tahmin ediyordum. Kısa bir süre onu aradıktan sonra rafların arasında gezinen Aurora'yı gördüm ve tahminimde yanılmadığımı anladım. Yavaş adımlarla yanına gittim. Beni görünce hafifçe gülümsedi ve birkaç adım bana yaklaştı.

"Selam Fred"

"Selam Aurora. Şey ben...düşündüm de....Yani şey b-bu akşam saat 6 civarı ihtiyaç odasına gelebilir misin?"

"Tabii, gelirim"

"Güzel...O zaman orada görüşürüz"

"Görüşürüz"

Geri geri birkaç adım gittikten sonra arkamı döndüm ve kütüphaneden çıktım.

4 saat sonra

Derin bir şekilde nefes aldıktan sonra ihtiyaç odasının kapısını yavaşça açtım. İçerisi tam da beklediğim gibiydi. Profesör Snape'in iksir sınıfı...

İçeriye girip kapıyı kapattım ve etrafı incelemeye başladım. Sıralar, Profesör Snape'in büyük masası, kitaplar, masadaki minik şişeler, hepsi aynıydı.

 Sıralar, Profesör Snape'in büyük masası, kitaplar, masadaki minik şişeler, hepsi aynıydı

Hoppla! Dieses Bild entspricht nicht unseren inhaltlichen Richtlinien. Um mit dem Veröffentlichen fortfahren zu können, entferne es bitte oder lade ein anderes Bild hoch.

Aurora'yı beklerken büyük raflara yaklaştım. Profesör Snape burada değilken bu sınıfta dolaşmak ve istediğim gibi davranabilmek fazla güzel hissettiriyordu. Raflardaki minik şişelerden birini aldım ve havaya atıp tuttum. İkinci kez aynı şeyi yaptığımda şişe bu sefer yere düştü. Ayağımla cam kırıklarını kenara iterken birden kapı açılma sesiyle irkildim. (Medyadaki şarkıyı şimdi başlatabilirsiniz)

"Fred?"

Gelen Aurora'ydı. Hemen rafların yanından ayrılıp sıraların yanına doğru ilerledim. O sırada Aurora çoktan içeri girmişti.

"Hoşgeldin"

"Hoşbuldum. Hey! Burası...iksir sınıfı mı?"

Yavaş adımlarla raflara doğru ilerledi. Ben de o sırada kapının yanındaki her zaman oturduğum sıraya oturdum ve onu izlemeye başladım.

"Buraya gelmeyi ben istemediysem..."

Birden dönüp bana baktı.

"Sen mi istedin? Ama neden iksir sınıfı?"

"İlk kez birbirimizi gördüğümüz yer"

Kollarını göğsünde bağladı ve hafifçe gülümsedi. Daha sonra yavaş adımlarla bana doğru gelmeye başladı.

"Hey ufaklık sınıfını mı kaybettin? Birinci sınıftı değil mi?"

"Yaa~ dalga geçmesene!"

Minik elleriyle omzuma vurunca kıkırdadım ve oturduğum yerde biraz yana kaydım.

"Otursana"

Yanıma oturup başını omzuma koyunca kocaman gülümsedin ve ben de başımı onunkine yasladım.

"Günlüğüne yazdıkların..."

Bir süre duraksadıktan sonra devam ettim.

"Hep bana platonik olduğunu düşünmüşsün. Açıkçası bu beni üzdü. Onca yıldır birbirimizi seviyoruz ama ikimiz de hep platonik olduğunu sanıyoruz"

Sessiz kaldı. O birşey söylemeyince ben devam ettim.

"Ama beni asıl üzen o yazdığın ama bize okumadığın son cümle. Cho'nun dediklerinden sonra tahmin etmek zor olmadı"

Yine sessiz kaldı.

"Bu gün günlüğünde yazacağın sayfanın ilk başına bu gün hayatımın en güzel günüydü yazmanı istiyorum. Ve bu benim sayemde olmalı. Aurora yani demek istediğim...Sevgilim olur musun?"

Bir süre sessiz kaldı yine. Yüzünü görmesem bile şu an gülümsediğini hissedebiliyordum.

"E-evet. Evet olurum"

Bu dediğiyle ben de gülümsemeye başladım.

"Emin ol bu gün cidden hayatımın en güzel günü. Ve bundan daha güzel bir günüm olmayacak"

Bu gün bölüm atmayacaktım ama güzel yorumlarınızı görünce o kadar gaza geliyorum ki kxlsmdlx iyi ki varsınız💛

Bu gün bölüm atmayacaktım ama güzel yorumlarınızı görünce o kadar gaza geliyorum ki kxlsmdlx iyi ki varsınız💛

Hoppla! Dieses Bild entspricht nicht unseren inhaltlichen Richtlinien. Um mit dem Veröffentlichen fortfahren zu können, entferne es bitte oder lade ein anderes Bild hoch.


Veee bu mükemmel bölümün ardından bu mükemmel gifi bırakıp kaçıyorum.

JFLSNDLFMVL her izlediğimde gülesim geliyo

𝑮𝒐𝒃𝒍𝒆𝒕 𝒐𝒇 𝑭𝒊𝒓𝒆-𝑭𝒓𝒆𝒅 𝑾𝒆𝒂𝒔𝒍𝒆𝒚Wo Geschichten leben. Entdecke jetzt