Diary

1.8K 137 50
                                    

Büyük salona geldiğimizde Cho,  Cedric'in yanına gideceğini söyleyip yanımdan ayrıldı. Ben de hızlıca ikiziyle beraber sohbet eden Fred'in yanına gittim.

"Selam çocuklar"

"Selam Aurora. Geldiğin iyi oldu ben de sana birşey soracaktım"

"Tabii sor"

Yanına oturunca George eğildi ve kulağıma fısıldadı.

"Şu günlük meselesi...Fred anlatmamı istiyor. Ne yapmalıyım?"

"Bekle"

Çantamı açtım ve içindeki küçük gözünden defterimi çıkardım.

"Sanırım artık sana bundan bahsedebilirim Fred"

"Bu...George'un bulduğu günlük değil mi?"

"Evet. Günlük bana ait..."

İlk sayfasını açtım ve okumaya başladım.

"Bu gün Hogwarts'da ilk günümdü ve fazla güzeldi. Mektubumuz geldikten sonra Bonnie ile çok heyecanlanmıştık. Heyecanlandığımız kadar varmış çünkü burası cidden harika! Binalara seçildikten sonra açıkçası biraz üzüldüm çünkü Bonnie Hufflepuff'a seçildi. Ben ise Ravenclaw'dayım. Nerneyse...Sonuçta derslerde beraberiz. Ders demişken yarın ilk olarak biçim değiştirme dersim var ve geç kalmak istemem. Bu yüzden erken yatmalıyım"

İkinci sayfayı açarken Fred hızlıca yerinden kalktı ve yanıma oturdu.

"Bu gün kötü başladı ama harika bitti. Derse geç kalmadım lakin sınıfları karıştırdım! Yanlışlıkla 3. sınıfların dersine girdim. İksir dersi...Ve derse neredeyse okuldaki en korkunç öğretmen giriyor, Profesör Snape! Ama itiraf etmeliyim ki bir o kadar da asil. Herneyse...Yanlış sınıfa girdiğimde doğal olarak herkes bana güldü. Ama tam çıkarken bir öğrenci beni yanına çağırdı. İkiziyle yan yana oturuyordu ve ikisinin de bakır rengi saçları vardı. Bana sınıfımın yerini söyledi. Sonra onunla bahçede karşılaştık. Bana sınıfımın yerini bulup bulamadığımı sordu. Ben de sınıftan aceleyle çıktığım için ona burada teşekkür ettim ve kendimi tanıttım. O da bana kendini tanıttı. Adı Fred'miş. Aslında oldukça sevimli bir çocuk"

Diğer sayfaları da hızlı hızlı okuduktan sonra 38. sayfaya geldim. Okumaya başlamadan ikisine de göz ucuyla baktım. Sıkılmış gibi görünmüyorlardı. Memnunca gülümsedim ve devam ettim.

"Bu gün sonunda cesaretimi toplayıp Fred'le konuşmaya gittim ancak bu kadar güzel şeyler olacağını tahmin dahi edemezdim. Cho haklıymış. Fred benden hoşlanıyormuş! Bunu duyduğumda ilk başta idrak etmekte zorlandım ama daha sonra birşey demeden sadece ona sıkıca sarıldım. Öyle güzeldi ki...Sadece günün sonunda bana çık-"

Birden defteri kapattım.

"Şey bence bu kadar yeterli hm?"

Fred defteri elimden aldı

"Son cümleyi okumadım Aurora"

"Önemli birşey değil boşver"

"Ama merak ediyorum"

Defteri tekrar onun elinden aldım

"Önemli değil. Cidden"

Oturduğum yerden kalktım ve büyük salondan çıktım.

2 saat sonra

"Anlamıyorum Aurora. Bunu bilmemesini neden istemiyorsun ki?"

"B-bilmiyorum Cho. Sadece...belki de daha vakit vardır diye düşünüyordur. Belki de böyle bir düşüncesi yoktur"

"Saçmalama! Seni sevdiğini söylemiş. Sen de ona söylemişsin. Bence bir an önce teklif etme- Ah bak oradalar! Hadi git ve ona son cümleyi oku"

"Hayır Cho yapamam. Bak...buraya geliyorlar hiç konuşmamışız gibi davran"

"Hiç sanmıyorum. Sen söylemezsen ben söyleyeceğim çünkü"

"Sakın!"

O sırada yanımıza gelen Fred ve George'u görmemle sahte bir şekilde gülümsedim.

"Selam Fred. Aurora da tam sana birşey söyleyecek-"

"Hayır. Hayır söylemeyeceğim!"

Cho derin bir şekilde nefes verdi.

"Sorun şu. Aurora hala bir çıkma teklifi almadı. Hala bekliyor"

Cho'nun koluna dirsek atmamla hızla bana döndü

"Ne? Sen söylemezsen ben söylerim demiştim"


Bu bölüm biraz aceleye geldi ama umarım beğenmişsinizdir. Bu arada yarın bölüm gelemeyebilir yolculuğa çıkacağım çünkü. Ama yazabilirsem akşam da yayınlarım yine de söz vermeyim...

𝑮𝒐𝒃𝒍𝒆𝒕 𝒐𝒇 𝑭𝒊𝒓𝒆-𝑭𝒓𝒆𝒅 𝑾𝒆𝒂𝒔𝒍𝒆𝒚Where stories live. Discover now