9. Bölüm

37 15 24
                                    


22 Mayıs, 2007, Narva/Estonya

Lanet olası bir gün daha. Ama az kaldı, kısa bir süre sonra benden kurtulacaksın. Sana yazmak zorundayım, beni anlıyor musun?

Aslında seni yazmayı hiç düşünmüyordum, ama insanların anlaması gerek günlük. İnsanların sadistliğin acı dolu olduğunu, tecavüzün zevkli olmadığını, kardeşliğin her şeyden önemli olduğunu anlamaları gerek. İnsanların değer bilmeleri gerek, hayatlarının kıymetlerini anlamaları gerek.

Çoğu insan her hüzünlü hikayenin asker veya aşk içerdiğini sanar. Neden günlük? Sadece askerlerin ölümü ve aşk mı acı verir? Hayır, aile daha çok verir. Ben üçünü de çektim. İnan bana, aşk da savaş da aile kadar acı vermiyor.

Ve bu yüzden Jedi değil klon askeri olmak istiyordum. Klonlar, hepsi kardeş ve birbirleriyle benzer şeyler yaşıyorlar. Hepsi birbirini anlıyor ve hepsi birbirini seviyor. Çok tatlı değil mi günlük? Bir sürü mükemmel kardeş, çok harika değil mi?

Aşk konusuna gelecek olursak, tabii ki okulda aşık olmuştum. Aynı okula gidiyorduk ve saçları çok güzeldi. Yumuşak, dalgalı, ensesinde...

Adının Reinold olduğunu hatırlıyorum.  Kardeşimi her gördüğünde bana aldırış etmeksizin samimiyetle 'Koit! Nasılsın?' deyişini de. Kardeşimi kendimden çok sevdiğimi biliyordu çünkü. Sonra bana dönüp ' Sen nasılsın, Milana?' diye seslenirken kullandığı tonu da.

Kardeşim onu severdi, o da kardeşimi. Ben uzaktan onların resmini yapmıştım, çok tatlılardı. Resmimin çok güzel olduğunu iddia etmiyorum, ama onlar her türlü mükemmel...

Ah günlük, o ilginç bilgileri ve fantastik evrenleri çok severdi. Bana ve kardeşime anlatırdı ve biz merakla dinlerdik. Sesi çok güzeldi günlük, kız sesi gibi inceydi.

Öyle çok da yakışıklı falan değildi, ama tatlıydı. Orta boyluydu, ona neredeyse yetişiyordum. Dalgalı saçlarını bir kez olsun karıştırmayı ölmekten bile daha çok istedim. 

Ama ben onu hak etmiyorum günlük, bunu kabul ettiğim için ona itiraf edemedim. O safkan bir Hufflepuff, ben melez bir Slytherin...

Ben kardeşimle parka gittiğimde bazen onu da görürdüm parkta ve beraber oynardık. Ben onu ve kardeşimi aynı anda salladım.

İlginç şeyleri gerçekten çok severdi, Michael Jackson'ın Ay Yürüyüşü'nü kusursuz yaptığı için kimse eleştiremezdi onu. Ah tabii, "Erkekler dans etmez." diyenler vardı, özür dilerim.

Eğer hayata devam edecek olsaydım onunla evlenirdim günlük. İki çocuğumuz olmasını isterdim. Birine kardeşimin adını koyardım, birinin adına ise o koyardı. Bazen bu ihtimal kafamın karışmasına sebep oluyor...

Ama hayır, kararımdan dönmemeliyim. Kardeşim öldüğünde bende ölmeliyim, yalnız kalmamalı. O korkar günlük; ölümden, morgdan, tabuttan, mezardan... Soğuk ve karanlık, kim korkmaz ki? Ben.

Belki de yaşamalıyım diyorum bazen, onunla evlenip güzel bir hayat kurmalıyım belki de. Vasiyet olarak bu günlüğün basılmasını ve dağıtılmasını isterim sokaklarda, insanlar anlasın değerlerini diye.

Sanırım bugünlük bu kadar yeter, ha? Ben... Camları açsam iyi olur.  Görüşürüz.

Meçhul Katilin Günlükleri ✓Where stories live. Discover now