13. Bölüm

44 13 15
                                    


🎉99 okunma! 100 sayılır işte çok takmayın.

26 Mayıs, 2007, Narva/Estonya.

Yeniden merhaba, lanet-olasıca-dertlerimi-anlattığım-tek-varlık. Sadece altı gün kaldı benden kurtulmana. Mutlu musun?

Geçenlerde ağlayan bir çocuk görmüştüm, annedi bir türlü susturamıyordu. Ben de ona lalipop aldım ve kibarca uzattım. Hemen sustu ve iştahla lalipopa baktı. Çok tatlıydı, yüzünü görmen gerekirdi.

Ne o çocuk ne de ağabeyi benim bir seri katil olduğumu akıllarından bile geçirmezlerdi. İnsanlar ne kadar da ön yargılılar, değil mi? Tanımadığınız birine iyilik yaptığınızda o kişi sizin melek gibi biri olduğunuzu düşünür. Ve yine tanımadığınız birine kötülük yaptığınızda sizin şeytan ve zorba olduğunuzu düşünür.

İnsanlar nedense iyilik ve kötülük kavramlarının göreceli olduğunu kabul etmiyorlar. Oysa herkesin hikayesinde farklı bir rol üstlenebiliriz.

"Sevgi dolu değilim, nefret dolu da. Barışçıyım, biraz da savaşçı. Biraz iyiyim, biraz kötü. İyi? Kötü? İnsanım!" demiş William Shakespeare. İnsan dediğin tamamen saf ve temiz de olamaz, tamamen şeytan da.

Ama kardeşim istisna. Zaten bu yüzden konup göçüyor ya!

Bugün de bitiyor, ha?

Günler çok yavaş geçiyor bana göre, çünkü yanımda biri var: her gün daha da yaklaşıyor ölüme.
Ve bende gidiyorum, onunla ölüme. Onun bir melek olduğunu biliyordum elbette, ama  gitmesini istemiyorum cennete.

***

Meçhul Katilin Günlükleri ✓Où les histoires vivent. Découvrez maintenant