30 Mayıs, 2007, Narva, Estonya.Tekrar merhaba.
Sanırım şizofren oluyorum. Duvarda birşeyler görmeye başladım.
Kan, kan görüyorum.
Haksızlıklar. Uğradıklarım sebep olduklarımdan fazla mı az mı bilemiyorum.
Evrensel adalet, bana cezamı erkenden vermesin diye dua ediyorum.
Cehenneme gitmemek için de dua ediyorum.
Ama kabul olmuyor.
Biliyorum.
Az kaldı.
Yazmak istemiyorum, çünkü yazamıyorum. Elim titriyor.
Son birkaç anı daha. Sonra bitecek. Geri kalan anılar ölecek.
O yüzden, bir lanet-olası-anı daha yazacağım sana.
Hayvanat bahçesi açılışı vardı, giriş ücreti azdı ama bizde yoktu. Kaçak girmiştik bizde. Tabii ki yakalanmıştık ve dışarı çıkartılmıştık.
Pes etmek yerine, sokak kedilerini aslan, kaplan gibi hayvanların yerine koyduk. Miyavlamak yerine kükrediklerini hayal ettik. Herşeye rağmen eğlenmiştik, günlük.
O kediyi büyüyünce sahiplenmek istemişimdir hep, lakin o öldü, tenekeler yüzünden. Aptal insanlar yüzünden. Hayvanlara acı çektirmekten zevk alanlar yüzünden, daha doğrusu.
Kedinin kuyruğuna birkaç teneke bağlamışlardı, onları çıkarmak için evden çıktım. Bana doğru gelmek için karşıdan karşıya geçecekti, tenekelerin ağırlığı yüzünden hızlı gelemedi. Ona doğru gelecekken bir arabanın hızla geldiğini gördüm, onu kucaklayamadan kaldırıma geçtim. Kediciğe araba çarptı.
O öldü.
Aptal teneke kutular yüzünden.
Ucuz mutluluğum da öyle.
Ruhumun bir parçası da öyle.
YOU ARE READING
Meçhul Katilin Günlükleri ✓
Mystery / ThrillerKimliği belirsiz, meçhul bir katilin günlükleri. Sovyet yönetimini tatmış, Estonyalı bir katilin, acı dolu sayfaları. İntikam için deli gibi çalışan biri, sözde masum kurbanlar. Azap dolu anlar, ıstırap dolu haykırışlar. "Hayır günlük, katil olan b...