Salgın ( Kan Ve Damar ) (4)

Bölüm 51 ( Şehit )

Herkes havaalanına gelmiş bekliyorlardı. Uçak çoktan inmiş hatta kapısını açılmıştı. Bütün anne ve babalar oğlunu bekliyor sabırsızlanıyorlardı. Mehmet ve ailesi bile kendi oğlunu sabırsızlıkla bekliyordu.

Ardından uçaktan önde Ekin sırtında tabut aşağı inmeye başladılar. Rana yanında şehit olan kişinin fotoğrafını taşıyordu. Arkasından bir tabut daha inmeye başlamıştı, onunda fotoğrafını Yıldız taşıyordu.

Son olarak bir tabu daha çıktı arkadan. Şehit anneleri kalabalık arasından çığlık çığlığa koşmaya başladılar. Eşleri, çocukları, kardeşleri. Kor ateş saçmaktalardı çevrelerine içindeki acıyla.

Anneler ve aileleri tabutların yanına varıp sarılmaya ve feryat etmeye başladılar. Mehmet gözünü yumdu, açtığında ise gözünden bir damla yaş düştü. Yamaç hemen abisine yardım etmek için yanına gitmeye başladı.

Akın ve Min Ji şaşkın bir şekilde bakıyorlardı. Hiç böyle bir şey beklemiyorlardı. Ardından tabutlar cenaze aracına götürülürken Mehmet'in karşısından geçiyordu. Mehmet ve oradaki herkes asker selamı verdi.

Mehmet kafasını çevirdiğinde Min Ji ve arkadaşları bile tabuta bakarak asker selamı vermişlerdi. Ekin ve Yamaç cenaze araçlarına şehitleri yükledikten sonra Ekin babasının önüne gelip durdu. Asker selamı verip.

" Ekin Kanat Suriye görevinden başarıyla döndüm efendim. Üç şehit Azerbaycan Yedi şehit." Mehmet kafasını sallayıp.

" Hoş geldiniz evlatlarım." Dedi. Ekin yüksek bir sesle.

" Saol." Dedi. Mehmet kafasını eğip.

" Başımız sağ olsun." Dedi. Ekin tekrar yüksek sesle.

" Saol." Dedi. Ardından Ekin ve yanındakiler asker araçlarına doğru gitmektelerdi. Akın babasının yanına gelip.

" Baba ben dayanamayacam ben gidiyom." Dedi. Mehmet Akın'a döndü, eliyle omzuna vurup.

" Tamam. Mezara git oradaki işleri ayarla o zaman." Akın kafasını sallayıp.

" Tamam baba." Dedi. Hemen oradan uzaklaşmaya başladı. Min Ji arkasından bakıp Mehmet'e döndü.

" Akın nereye gidiyor?"

" Bizden daha duygusaldır." Dedi. Her şey hazır olduktan sonra herkes arabalara binmeye başladı. Mehmet Min Ji ile birlikte kendi arabasına doğru gitmeye başladılar.

Asiye kendi arabasına bineceğinde Mehmet ve Min Ji'yi aynı arabaya binerken gördü. Arabanın şöförü ise Lisa. Asiye Akçiçek ve çocukları ile arabaya bindiler. Herkes yavaş yavaş yola çıkmaya başlamıştı.

Asiye Bahar'a baktı.

" Kızım dayının arkasından git." Bahar aynadan baktı

" Neden yenge?"

" Sen dediğimi yap." Dedi. Bahar kafasını sallayıp hemen dayısının arkasına düştü. Asiye Akçiçek'e dönüp.

" Ay anneleri gördükçe içim kahroldu. Allah'ım onlara sabır versin." Akçiçek üzgün bir şekilde bakıp.

" Evet amin amin." Dedi. Asiye her ne kadar üzgün olsada bir yandanda gözü öndeki arabadaydı. Bahar dikiz aynasından önce yengesine baktı. Daha sonra yoluna bakıp.

" Yenge sende bir şeyler var. Söyle neyse beraber halledelim." Dedi. Asiye Bahar'a bakıp.

" Mehmet'in yanına binen kadın. Hiç hoşuma gitmedi. Birbirlerine çok yakınlar." Dedi. Herkes susmuş sadece arabaya bakıyordu.