suspicious ✓

bir

Yavaş yavaş yoruluyor, ayaklarım işlevini yitirmeye başlıyordu. Okulda kimsenin tek başına girmeye cesaret edemeyeceği koridorlarına girmiş onu yani katili arıyordum. Kendimin suçsuz olduğunu ispatlamak zorundaydım çünkü herkes benden şüphelenirken, katil bir daha ki kurbanını nasıl öldüreceğine karar vermeye çalışıyordu.

Fakat aramama gerek kalmadan koridorda bir silüet görmüş yaptığım sesten dolayı beni fark etmesini sağlamıştım. Aynı köşe kapmaca oynuyor gibiydik ama yenen o olacak gibi duruyordu.

Adımlarımı hızlandırmaya çalıştım fakat çabalamam boşunaydı ya beni ondan kurtaracak birini bulacaktım ya da o beni kendi elleriyle öldürecekti. Adımlarım yavaşlamaya, nefesim daralmaya başlamıştı. Sonumu kendi ellerimle hazırlamıştım. Ben bu oyunu başından kaybetmiştim belki de. Koşmam şu dakikadan sonra hiçbir işe yaramazdı, ta ki orada birini görene kadar. Kalan son gücümle o gördüğüm kişiye doğru koştum. Beni daha fark etmemişti. Fark etse benden kaçardı.

Arkasını döndüğü an beni gördü, gözleri irileşti ve elindeki kendini korumak için aldığı bıçağı bana doğru tuttu. Gözlerimden yaşlar akarken onun yanına geldim elinden tuttuğum gibi onu peşimden sürüklemeye çalıştım. Lütfen diye yalvardım içimden lütfen bana en azından şu an güven Taehyung, katil olduğumu düşünme. Hareket dahi ettiremedim. Yüzümü ve bedenimi turladı gözleri büyük ihtimalle ona zarar verebilecek herhangi bir şey taşıyıp taşımadığımı kontrol etmişti sonra elindeki bıçağı daha sıkı tutarak bana döndürdü yönünü. Yavaşça dudaklarını araladı ve beni duvara yasladı. Onunla beraber elindeki bıçak boğazımı buldu. Kalın ve erkeksi sesi boş koridorda yankılandı. "Sonunda suç mahallinde yakalandın. Şimdi ne yapacaksın Jennie Kim?" Ağzımı aralayıp buradan kaçmamız gerektiğini söyleyecektim ki buraya yaklaşan ayak sesleriyle kafamız yan tarafa döndü. Buraya geliyordu. Streslenen Taehyung bıçağı boynumdan çekmeye çalışırken boynuma sürtmüştü. İniltimle beraber boynumu tuttum, elime gelen sıcak sıvı ile beraber ne yapacağımı şaşırmıştım. Artık kaçmamın bir işe yaramayacağını bilerek yere çökmeye çalıştım. Fakat ayaklarıma dolanan eller beni havaya kaldırdığı gibi koşmaya başladı.

Uzun bacakları sayesinde arkamızdaki kişiden daha hızlıydık. Boş koridordan önümüzdeki merdivenleri inersek çıkıyorduk. Elim kanayan boynumda dururken kafam arkadan bizi takip eden silüetteydi. Biz merdivenlere ulaştığımızda arkamızdaki silüette durmuştu. Merdivenlerden aşağı indiğimiz gibi kalabalık bir alanın içerisine girdik. İnsanların sesleri kulağıma bir uğultu gibi geliyordu. Beni taşıyan beden yavaşça yere çöktüğünde durmak bilmeyen göz yaşlarımla yüzüne baktım. Onun da gözleri benim üzerimdeydi. Daha fazla dayanamayacağımı anladığımda elimi kanayan boynumdan çektim, insanların konuşmalarına tam olarak kulaklarımı tıkadım ve gözlerimi karanlığa doğru kapattım.

Suspicious ¦ taennie

İyi okumalar dilerim.