suspicious ✓

dört

Jennie'den

Öğrencilerin sorgusu bitmiş, gönüllü öğretmenler bir odaya kapanmış yaklaşık 1.5 saattir aldıkları sorgular ile ilgili tartışıyorlardı. Kameraların o gün büyük ihtimalle katil tarafından da bozulmuş olması onların hiç de işine yaramıyordu.

Ben ise yukarıda daha fazla dayanamamış, aşağı kantine inmiştim.

İnsanlar gerçekten gariplerdi. Bazıları hiçbir şey olmamış gibi doyumsuzca muhabbet ediyor ve yeri göğü inletecek bir şekilde gülüyorlardı. Olayın ciddiyetinin farkında değillerdi. Şu an okulumuzda bir katil vardı fakat onlar eğlenmekle meşgullerdi. Bazıları ise gerçekten kara kara düşünüyor, ağlıyor ya da insanları gözlemliyorlardı.

Çoğu insanın gözü benim üzerindeydi bu beni her ne kadar rahatsız etse de buradan ayrılamayacağımı biliyordum. Şu an okulun çoğundan fazlası buradaydı eğer buradan ayrılırsam kuytu bir köşede katil beni gafil avlayabilirdi. Bu yüzden insanların bana bakmasına göz yumuyor, önümdeki az önce aldığım çoktan soğuyan kahveme bakıyordum.

Yanıma doğru yaklaşan ayak sesleriyle beraber kafamı kaldırmış, yanıma gelmekte olan Lia'ya bakmıştım. Sanki biraz geç kalmıştı.

"Sen yaptın değil mi?" sesi gereğinden fazla çıkıyordu. Zaten üzerimde gezinen gözler yetmiyormuş gibi daha da artmıştı.

Yüz ifademi hiç bozmayarak kafamı iki yana sallamış, sorusunu cevaplamıştım. Sinirlenerek kolumu tutmuş yanına aldığı arkadaşları ile birlikte beni sürüklemeye başlamıştı. Köpek çekiştirirmiş gibi beni çekerlerken onları engellemek gibi bir hareket yapmamış insanların şüphelerinin artmasını engellemeyi amaçlamıştım. Gitmeden önce kaşları çatılmış Taehyung gördüğüm son yüz olmuştu.

Getirdikleri merdiven arasına beni sinirle duvara doğru fırlatmışlar, sinsice gülümsemişlerdi.

...

İstedikleri cevabı alamamışlar bunun karşılığında da beni bir güzel dövmüşlerdi. Sonra da hızla buradan tüymüşlerdi. Onlar gittiği an daha fazla dayanamamış hıçkırarak ağlamaya başlamıştım. Tek dileğim katilin bir an önce bulunması ve çıkışların açılmasıydı. Buradan çıktığım an okuldan kaydımı aldıracak başka bir okula transfer olacaktım. Tabii çıkabilirsem.

"Yeter artık" diye fısıldamış ayağımı tutarak yavaşça ayağa kalkmıştım. Ardından Liaların gittiği yöne doğru yürümeye başlamıştım.

Taehyung'dan

Gözümün önünde kendisini peşlerinde sürüklemesine izin vermiş onlarla gitmişti. Bunu kendine neden yapıyordu hiçbir fikrim yoktu. Her seferinde aynı haltı yapıyor onlara göz yumuyordu. Belki de daha fazla Yuna'nın yaptıklarına dayanamamış onu bu yüzden öldürmüştü, tabii eğer o katilse.

Yaklaşık 10 dakika geçmesine rağmen hala onlardan bir ses yoktu. Yanlarına gitmek istiyordum ama bizimkilere ne diyeceğimi bilmiyordum. Tuvalete gideceğimi söylesem peşimden gelirlerdi.

Kafamı kantinin kapısını doğru çevirdiğimde Lia ve ekibinin buraya doğru geldiğini görmüş, arkalarında Jennie'yi görmeyi ummuştum. Ama Jennie ortalıklarda gözükmüyordu. Hızla ayağa kalkmış bizimkilere hiçbir şey söylemeden kantinden ayrılmıştım.

Liaların geldiği yöne doğru yürürken bir ses duymuş ardından kafamı o tarafa doğru çevirmiştim. Ses susamamış daha da yüksek bir şekilde devam etmişti. Oraya yaklaştığımda sesin sahibini görmüştüm. Jennie yerde hıçkırarak ağlıyor susmak bilmiyordu. Her şeyi unutmuş bir şekilde yanına gidecekken o kendini susturmuş ayağa kalkmıştı. Fısıldayarak "yeter artık" duyduğum son şey olmuştu.