suspicious ✓

on üç

Jennie'den

"Jennie uyan hadi." gözlerimi açtığımda bir süre ne olduğunu kavrayamamıştım. Doğrulmaya çalışmam ile birlikte karşımda duran Taehyung bana yardımcı olmuş üstümde duran montu tek eliyle kavramıştı.

Kafamı boş sınıfta gezdirirken havanın aydınlanmamasından dolayı gece olduğunu anlamıştım. Ayağa kalktığım gibi Taehyung elinde duran montumu hızla üzerime giydirirken neler olduğunu kavramaya çalışıyordum.

"Neler oluyor?" kafasını bilmiyorum anlamında sallarken elimi tutmuş hızlı adımlarla aşağı doğru ilerletmeye başlamıştı. Arada kafasını farklı taraflara doğru çevirirken tutuşunu daha da sıkılaştırıyordu.

Gerçekten aklım çok karışmıştı. Bizimkiler neredeydi, sınıfta olan diğer öğrenciler neredeydi ve biz gecenin bu saatinde nereye gidiyorduk?

Kantine geldiğimizde artık gözlerimin alıştığı bir durumla karşılaşmıştım. Yine bir topluluk. Taehyung elimi bırakıp ne olduğuna bakmaya gidecekken ben bu sefer tutuşumu sıkılaştırmıştım. Taehyung'la göz göze geldiğimizde bana karşı sanki hiçbir sorun yokmuşçasına gülümsemiş belki de rahatlamamı istemişti.

Oraya yaklaştıkça kalbimin atış hızı artıyor bu sefer aramızdan hangi öğrencinin ayrıldığını tahmin etmeye çalışıyordum.

Sonunda görüş açıma bir beden girdiğinde gözlerimi sıkıca yumup açmıştım. Gördüğüm beden ile birlikte Taehyung'un eline daha sıkı tutunurken yutkunmuştum.

Bay Lee aracılığıyla sonunda ilk öğretmen kaybımızı da vermiştik.

...

Müdürümüz ve öğretmenlerimiz sınıfımıza çıkmamızı söylerken hala bizimkileri görememiştik. Bu kalabalıkta görmemiz mucize olurdu zaten. Kendimi o kadar yorgun hissediyordum ki her an yere yığılıp kalabilirdim.

Taehyung kalabalıktan sıyrılmak için hızlı yürürken ben de elimi tuttuğu için beraberinde sürükleniyordum. Taehyung birden durup bana doğru dönerken yorgun gözlerimi gözlerine çıkarmıştım.

Bana yaklaşmış ellerimizi ayırıp, bu sefer onları iki yandan yanaklarımın üstüne koymuştu. Kalbim anında hızlanırken yanaklarımın şimdiden ısınmaya başladığını hissetmiştim. "İyi misin Jennie? Eğer çok yorgunsan seni taşıyabilirim." kalbimin atışları gittikçe artarken onun nasıl bu kadar ince düşünceli biri olabildiğini düşünüyordum.

"Yok sadece biraz uyku sersemiyim bir de az önce olanlardan dolayı şaşkınım. Yine de teşekkür ederim." ellerini yanaklarımdan çektikten hemen sonra bir elini yine elimle buluşturmuş, gözlerimin içine bakarak gülümsemişti.

Kalabalıktan çıktığımızda ellerimizi ayırmış sınıfımızın olduğu koridora doğru yönelmişti ve ben de peşinden hızlıca onu takip etmiştim.

Sınıfın kapısının önünde Markların beklediğini görmemle gülümsemiş yanlarına gitmiştim. Mark bana sıkıca sarılırken ben de ona sarılmıştım. "Şükürler olsun iyisin Jennie." Mark'dan ayrıldıktan sonra Lisa'ya sarılmıştım. Bu kısacık zamanda Lisa ile baya bir yakınlaşmıştık ve bu çok güzel hissettiriyordu.

Tekrar sıralarımıza dönerken üstümdeki montu uyumak için çıkarmıştım. Bugün olanları düşünerek montu üzerime örtmüş, gözlerimi kapatmıştım.

...

Taehyung'dan

Gece Mark'ın çantasıyla uğraşmasından gelen seslerle birlikte gözlerimi rahatsızca açmıştım.