yedi

2K 339 405
                                    



Tanrısal Bakış Açısı

Aradan saatler geçmişti. Mark, müdürün söylediklerinden sonra sinirle oradan ayrılmıştı ve saatlerdir ortada yoktu.

Olan olaylardan sonra okul bugün gereğinden de sessizdi. Çünkü neredeyse herkes Jennie'nin katil olduğundan emindi. Fakat ikinci bir baş şüpheli çıkmasıyla çoğu kişi afallamış, doğrusundan şaşmıştı.

Katil yarattığı etkiyi dışına yansıtmayarak izliyor büyük bir başarıymış gibi kendi ile gurur duyuyordu.

Jennie ise her zamanki gibi katili kendince bulmaya çalışıyordu. Tabii ki de Taehyung'un onu çaktırmadan izlediğini bilmeden. Lisa ve Jungkook ise Taehyung'un Jennie'ye olan ilgisini sonunda fark etmiş ama daha ona söylememişlerdi. Belki de Taehyung'un onlardan daha ne kadar saklayabileceğini görmek istemişlerdi.

...

Jennie'den

Herkes sınıflarına doğru çekilmesini görmem ile birlikte ayaklanmış onları takip etmiştim. Sınıfıma girdikten hemen sonra sıralara doğru yönelmişken, kapım biri tarafından vurulmuştu. Merakla sıraları bırakıp kapıya doğru ilerleyip açmıştım.

Karşımda Mark bana bakarken utangaçça gülümsemiş ve konuşmaya başlamıştı.

"Şey Jennie, ben boş sınıflara bakıyordum. Anlarsın ya bu olaylar olduktan sonra ben de sınıfımdan kovuldum." derin bir nefes aldıktan sonra devam etmişti. "Bir tane boş sınıf vardı ve sınıf bomboştu anlayacağın kapının arkasına koyabileceğim sıralar yoktu. O yüzden şey soracaktım. "

"Burada kalabilirsin Mark." gülümseyerek kurduğum cümleye karşı aynı şekilde karşılık vermişti.

Kapının önünden çekilip ona geçmesi için yer verdiğimde mırıldanarak teşekkür etmiş ve içeri girmişti.

Tam kapıyı kapatıyordum ki gözüme çarpan Taehyung ile birlikte duraksamıştım. Kollarını birbirine bağlamış kaşları çatık bir şekilde buraya bakıyordu. Beni gördüğü gibi kendi sınıfına girerken bende kapımı kapatmıştım.

Sonrasında bir sırayı tuttuğum gibi kapıya doğru sürüklerken Mark yanıma gelip beni durdurmuştu.

"Jennie, ben yapabilirim gerçekten. Baksana ellerine." dediği şey ile birlikte ellerime bakmıştım. Gerçekten berbat haldelerdi.

Çekimser bir şekilde ona baktığımda beni sıraya doğru sürüklemiş ardından da omuzlarımdan bastırarak oturtmuştu.

O sıraları yerleştirilen bende sabah revirden aldığım kremi ellerime sürüyordum.

Mark işini bitirdikten sonra karşımdaki sıraya oturmuştu. Ciddi bir ifadeyle bana bakarken gerilsem de belli etmemeye çalışmıştım.

"Jennie şu an senden bir yemin etmeni istiyorum. Aynısını bende yapacağım." kafamı sallayarak onu onayladığımda devam etmesini beklemiştim.

"Katil olmadığını biliyorum fakat emin olmam için yemin etmeni istiyorum. Tanrı üstüne yemin edebilir misin?" kafamı onaylarcasına sallayarak konuşmuştum.

"Tanrı üstüne yemin ederim ki katil ben değilim." söylediklerimden sonra memnunca gülümsemiş o da sözlerimi tekrar etmişti.

"Bende Tanrı üstüne yemin ediyorum ki katil ben değilim."

Birbirimize bu kadar kolay güvenmemiz doğru değildi fakat bu işte sadece ikimiz vardık. Sadece ikimiz aynı kaderi paylaşıyorduk.

Çekinerek de olsa konuşmak için dudaklarımı aralamıştım.

suspicious ✓Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin