on beş

1.9K 314 641
                                    



Jennie'den

Taehyung bir yandan Lisa başka bir yandan beni sıkıştırıyordu. Taehyung şu masaya oturduğumuzdan beri gözlerini üstümden çekmemişti. Karşıma oturmuş pis pis sırıtarak yüzüme bakıyordu. Göz göze geldiğimiz an ise yüzündeki gülümsemeyi büyütüyor göz kırpıyordu.

Lisa ise bunları görüyor imalı imalı bana bakıyordu. Mark ve Jungkook ise kıtlıktan çıkmış gibi yemek yiyorlardı cidden hiçbir şey umurlarında değildi.

"Sen salak mısın?" bağıra bağıra Wendy'nin yanına giden Hyejin bütün herkesin odak noktası olmuştu. Wendy umursamayarak yemeğini yerken Hyejin onu tuttuğu gibi ayağa kaldırmıştı.

"Az önce bilerek suyu üzerime döktün ve şimdi de yemek mi yiyorsun?"

"Evet?" Hyejin birden onu duvara doğru yaslarken kendini kontrol edemiyor gibi gözüküyordu. Elini havaya kaldırıp tam Wendy'e vuracakken ona bir şeyler fısıldamıştı fakat biz duyamamıştık. Ardından Wendy alay edermiş gibi olan kıkırtısını ortaya sunmuştu.

"Bana mı vuracaksın? Durma hatta istersen dediğin gibi beni öldürebilirsin." Hyejin şokla arkaya doğru ilerlerken kaşlarımı çatarak onlara bakmaya devam ettim.

Hyejin ona bakan kalabalığa yani hepimize bakarken elini 'hayır' anlamında sallıyordu. Büyük ihtimalle herkesin ondan şüphelendiğini sanıyordu ki çoğu kişinin öyle sandığına yemin bile edebilirdim. Hyejin daha fazla etrafında ona şüpheli gözlerle bakan kişilere dayanamamış olmalı ki koşarak kantinden ayrılmıştı. Wendy de hiçbir şey olmamış gibi yerine oturmuş yemeğini yemeye devam etmişti.

Birden yanımda bir beden hissettiğimde ona bakmama bile izin vermemiş elini belime sarmıştı. Kulağıma eğildiğinde kokusundan Taehyung olduğunu anlamıştım. Lisalar Wendy'e baktığı için bu kadar rahat davranabiliyordu.

"Gece sakın uyuma, sana bir sürprizim var... güzelim." çekinerek de olsa söylediği son kelimeden sonra eliyle belimi yavaşça okşamış yanımdan ayrılmıştı. Tuttuğum nefesimi verirken kalp atışlarımı kontrol altına almayı çalışıyordum.

Wendy ona bakan öğrencilere önlerine dönmelerini söylemiş odak noktası olmaktan çıkmıştı. Hepimiz tekrar masamıza otururken onlar çoktan aralarında konuşmaya başlamışlardı fakat ben konuşmaya katılmamış Taehyung'un neyden bahsettiğini anlamaya çalışmıştım.

...

Herkes uyuduğunda Taehyung yanıma gelmişti heyecanla ona döndüğümde ilk önce elimi tutmuş bakışlarımın oraya kaymasını sağlamıştı. Beni peşinden sürüklemeye başladığında hızla ona ayak uydurmuş eline daha sıkı tutunmuştum.

Eskiden tek başıma kaldığım sınıfa geldiğimizde etrafı kontrol edip kapıyı açmıştı. Kapıyı kapattığı gibi sırtım kapıyla buluşmuş ona şaşkın bir şekilde bakakalmıştım. Göğsüm hızla inip kalkarken onun yüzünde küçük bir tebessüm vardı.

Saçımı kulağımın arkasına sıkıştırırken bir elini belime koymuş gülümsemesini sürdürmüştü. Kafamı aşağı eğdiğimde benim de yüzümde küçük bir tebessüm oluşmuştu. Bir süre konuşmamış beni izlemişti eliyle yanağımı okşarken bu sessizliği bozmuş benim ona bakmamı sağlamıştı.

"Jen, bugün bir kuş tarafından senin merak ettiğin bir şeyi öğrendim. Ne olduğunu biliyor musun?" kafamı hayır anlamında salladığımda gülümseyip devam etmişti. "Galiba sen... 'iki insan öpüşürse ne olur?' bunu merak ediyorsun."

Olduğum yerde küçülmeye başlamamla birlikte yanaklarımın da yanmaya başladığını hissetmiştim. "Eğer istersen sana ne olduklarını gösterebilirim, ne dersin?" konuşamayacağımı bildiğimden sadece kafamı sallamakla yetinmiştim. Sürprizi bu muydu?

suspicious ✓Where stories live. Discover now