Konser

7.4K 533 101
                                    

01.01.2021

***

Yılbaşından sonra aradan bir kaç ay geçmişti. Havalar hafif hafif ısınmaya başlamıştı. Hayatım sıradanlık ve umutsuzluktan, mutluluk ve huzura dönmüştü.

Artık işim bana daha iyi geliyordu. O aptal asistanlar bile sinirimi bozmuyordu. Şu ana kadar...

"Geçen seni bir barda gördüm. Yanında bir adam vardı ve çok yakındınız." dedi asistanlardan biri bana bakarak. Geçen gün, Yavuz ile gittiğimiz bardan bahsediyordu.

"Ee?" Dedim umursamaz bir tavırla. Salak salak sırıtıp bir kaç adım yaklaştı asistan çocuk. "Sevgilin mi?"

"Sanane?"

"Ulu orta yerlede utanmadan buluşmanız çok cesurca" dedi alayla sırtımaya devam ederken. "Senin gibi gizlenmemiz mi gerekiyordu?" Anlamaz gözlerle baktı bana. "N-ne?"

"Selda hanımla köşe başlarında oynaşmanızdan bahsediyorum." Yüzü şekilden şekle girerken gergince yutkundu. "Aa tabi o kadın evliydi değil mi?" Dedim yalanda şaşırmış gibi yaparak.

Bir kaç adım yaklaşıp yakasından tuttum. "Sen evli kadınlarla oynaşırken sorun yok ama ben sevgilimle vakit geçirirken dikkat etmeliyim öyle mi?" Yakasını sarsıp duvara ittim. "Pisliğin önde gidenisin. Başkasının hayatına karışmadan önce kendi pislik hayatını düzelt"

Arkamı dönüp odadan çıkacağım esnada son bir şey söylemek için durup arkamı döndüm. "Bir daha hakkımda saçma sapan bir şey konuştuğunu duyarsam diğerleri de her şeyi öğrenir!" Kafasını iki yana salladı. "Lütfen söyleme."

"Tabi ki ben sen değilim." Arkamı dönüp odadan çıktım. Normalde beni ilgilendirmezdi ama bu şerefsize bir ders vermek gerekiyordu.

Geçen gün meraklı arkadaşım Bade'nin bana attığı görüntüyü Selda hanımın eşine yani cerrahlardan biri olan Osman beye gönderdim.

Herkes ayağını denk alacaktı.

**

Bahçede sandviçimi yerken Yavuz aradı. "Efendim bebeğim?" söylediğim şeyle kısa bir afalladı sonra gülmeye başladı.

"Nasılsın?"

"İyi diyelim iyi olsun." İç çekmem ile kısa bir an durakladı. "Bir sorun yok değil mi?"

"Hayır iyiyim."

"Neyse sonra öğrenirim nasıl olsa. Sana bir şey soracaktım. Sercan bir konserden bahsetti. Bu hafta sonu. Gidelim mi?"

"Bilmem iyi olabilir." Sercan ve Göktuğ bu geçen zamanda iyice yakınlaşmışlardı. Artık gerçek anlamda sevgiliydiler.

"Tamam o zaman ben biletleri alıyorum."

"Tamamdır görüşürüz."

"Görüşürüz güzelim." telefonu kapatıp cebine koydum. Yoğun geçen zamandan sonra bu konser bize iyi gelecekti.

**

Büyük konser alanına geldiğimizde yoğun bir kalabalık vardı. Gripin'in konserine gelmiştik. Sevdiğim bir gruptu ve telefonumdan dinlediğim şarkıları şimdi canlı duymak beni heyecanlandırıyordu.

"Hatırlıyor musun okuldayken fuar alanında da konser düzenlendiğinde gitmiştik"

"Evet. Sonrasında lunaparka gitmiştik." Gülümseyerek iç çektim. "Çok özledim oraları. Keşke bir gün tekrar gitsek."

Bana bir bakış atıp kendine çekti. Saçlarımı koklarken: "Bir hafta sonu maşukiyeye gidelim mi?"

"Ciddi misin?"

"Evet. Madem özledik gidip bir görelim. Hem bu tarihlerde çok kalabalık olmayacağı için daha rahat ederiz. Ne dersin?"

"Harika olur!" Çocuk gibi sevinmeme sırıtıp daha da sardı kollarını.

Sercan ve Göktuğ kol kola yanımıza geldi. "Konser başlamadan yiyecek bir şeyler mi alsak?" Fikir mantıklı gelmişti çünkü karnım guruldamaya başlamıştı.

Konser alanına yakın büfeden atıştırmalık alıp çimlere oturduk. Yemeğimizi yerken etrafta gülüşen insanları izliyorduk.

Sercan ve Göktuğ bir şey konuşup gülerken yandan onlara baktım. "İyi bir çift oldular değil mi?"

Yavuz sandviçten bir ısırık alıp onlara baktı. Kafasını sallayıp: "Tahmin etmezdim ama evet." dedi.

"Bizim hakkımızda dedikodu mu yapıyorsunuz?" Sercan sinirle konuşunca Göktuğ kafasını omzuna yasladı. "Kıskanıyorlar bebeğim bakma sen onlara" dedi. Sercan: "Bencede" deyince ikimizde güldük. "Gerizekalı neyini kıskanayım senin" Yavuz'un söylediği şeye sinirle baktı Göktuğ. Tabi Yavuz ona en korkutucu bakışını atınca yutkunarak yerine sindi. Fena halde korkuyordu Yavuz'dan.

"Hadi gidelim konser başlayacak şimdi." Sercan'ın uyarısıyla ayaklanıp konser alanına ilerledik.

**

Konser başlamış, biz bulabileceğimiz en geniş alanda ayakta dikilip grubu dinlemeye başlamıştık. Genelde slow şarkılarını seviyordum ve onlar çalarken eski anılarım gelmişti. Bunlardan biri 'Aşk nerden nereye' parçasıydı.

Bu ilk defa değil ki
Kimselere inanmadım
Yalanlar söylemeye başladığım günden beri
Bu ilk defa
Cesaretimi topladım, gururumu ezdim geçtim
Bir zeybek gibi dimdik, dikildim tam karşında
Son bir defa
Bugün fal bakmayı öğrendim
Elini tutabilmek için

Sözlerini Yavuz'a bakarak söylemeye başladım. Bana gülümseyip kolları arasına aldı. Sırtımı göğsüne yaslayıp başımı boyun girintisine yasladım.

Son bir defa
Boynuna sarılıp, gitsem
Huzuru koklasam Ege'de
Aşk nerden nereye?
Soldan sağa dört harf ölüm
Yazılmamış beş harf hayat
Aşk nerden nereye?

Göz yaşlarım yanaklarımdan usulca akarken saçlarımın arasına öpücük kondurdu. Çok üzülmüş, çok yara almıştım. Son bir defa sarılsam demiştim. Keşke bir kez daha öpebilsem...

Ancak ondan ayrılacağımı söyleyip sarılamazdım. Bu nedenle içim kan ağlaya ağlaya evden göndermiştim onu. Evdeki kıyafetlerini koklarken özlemle kavrulmuştum.

"Ağlama meleğim benim. Kurban olurum sana" Saçlarımı öperken yüzümü ona döndüm. "Seni çok seviyorum" Onun hiç bir zaman umurunda olmamıştı ama ben çekinirdim. Buna rağmen kimseyi umursamayıp dudaklarına yapıştım.

Bazıları iğrenerek baksa da, tebessüm ile izleyenleri de görünce içimde bir parçada olsa umut yeşermişti. Dünyada azda olsa iyi insanlar vardı...

Bir sonraki bölüm final... :')

BU KALP SENİ UNUTUR MU? | bxbHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin