Kartal

9.5K 686 251
                                    

28.11.2020

***

Kahvemi içerken Yavuz'u bekliyordum. Karakoldan çıkmamıştım hala. Neden bekletiyordu ki beni? Üstelik bana olan tuhaf bakışlardan rahatsız olmuştum. Ne var yani... Her hangi bir arkadaş olabilirdim değil mi?

''Hadi gidelim.'' Yavuz'un çağırmasıyla ona döndüm. ''Nereye?''

''Bana.'' Şaşkınlıkla baktım ona. ''N-ne? neden?''

''O şerefsizin adamları senin evine gelebilir.''

''Bade'ye giderim ben sorun yok.''

''He ona da musallat olsunlar dimi!'' dedi sinirle. Doğru söylüyordu. Şuan en güvenli yer Yavuz'un yanıydı. Mecbur kafamı sallayıp ayağa kalktım.

Beraber karakolun bahçesine çıktık. Motorla gidecektik büyük ihtimalle. Motora giderken etrafa bakınıyordum. Yine tuhaf bakışları gördüm. ''Neden bana tuhaf tuhaf bakıyorlar'' diye sordum dayanamayarak.

''Sercan dışında yanımda birini görünce şaşırdılar sadece'' dedi. Normalde sevecen, tatlı kişiliği nedeniyle herkes arkadaş olurdu onunla. Ama olanlardan sonra yalnızlığı seçmişti sanırım. Kendime bir kere daha kızdım yaptıklarımdan dolayı. Kim bilir ne yaralar açmıştım onda.

''Hadi bin.'' Arkasına geçip oturdum. Kaskı bana uzattı tekrar. ''Olmaz sen öndesin. Sen tak.''

''Off... Tak şunu Ediz!'' Yine sinirli sesini duyunca kafamı salladım mecbur. Kaskı taktığımda gaza bastı. Hafifçe belinden tuttum.

(YN: Motosikletin arkasındaki demirlere tutunarak giden alfadır ldvmdkvmdk )

Serin hava beni üşütürken ısınmak için daha çok sarıldım ona. Hafifçe kafasını sağa çevirdi. Sonra tekrar hızla sürmeye devam etti.

Eve vardığımızda heyecanlıydım. Evini ilk defa görecektim. Kapıyı açıp içeriye girdik. Işıkları açıp ayakkabılarını çıkardı. Hâlâ kapıda dikilirken bana baktı.

''Hadisene'' Transtan çıkmış gibi irkilip ayakkabılarımı çıkardım. Kenarda duran terliklerden birini verdi. İçeriye girip incelemeye başladım. Dublex bir evdi. İlk katta oturma odası ve mutfak vardı. Bir de iki oda daha.

''Elimi yüzümü yıkayayım'' Kafasını sallayıp önden yürüdü. Kapalı olan kapılardan birini açtı. Burası banyo olduğuna göre orası yatak odalarından biriydi sanırım.

''Bir şey içer misin?''

''Uyusam daha iyi olacak.'' Kafasını sallayıp içeriye gitti. Ben banyoya girip işlerimi hallettim. Çıkarken kapıyı kapatıp etrafta Yavuz'u aradım. Ufak bir tıkırtı duyduğumda sesin geldiği yönü aramaya çalıştım ama görünürde kimse yoktu.

Telefon zil sesi duyunca bunun Yavuz'un telefonu olduğunu anladım. Yukarıdan geliyordu. Merdivenlerden çıkıp sesi takip ettim. Üst katta iki kapalı oda ve bir teras vardı. Terastan içeriye girdiğimde Yavuz'u bir tabureye oturmuş çay ve sigara içerken gördüm.

''Yarın gelemem Sercan işim var.'' Demek baş belası Sercan'la konuşuyordu...

''Aynen. Mecbur öyle yaptım. Tek başına bırakamazdım.'' İçeriye girip yanına oturdum. Bana bir bakış atıp sigarasından bir duman aldı. ''Tamam sonra konuşuruz.'' deyip telefonu kapattı.

''Yan tarafta ki odada kalırsın. Misafir odası o.'' dedi bana dönerek.

''Hımm... Diğer oda senin odan mı?'' Kafasını salladı. ''Peki aşağıda ki oda?'' Acaba başkaları kalıyor muydu? Tek kişi için büyük bir evdi. ''Orası Kartal'ın odası.''

BU KALP SENİ UNUTUR MU? | bxbWhere stories live. Discover now