Hesap Ver

8.8K 613 113
                                    

23.12.2020

***

Medya: Fikret Kızılok- Gönül

Yazardan

Yavuz arabasını son hızla sürmüş hayatını yakan insan ile yüzleşmeye gidiyordu. Uzun zamandır görüşmemişti onunla. Konaktaki olaylı günden sonra affetmişti onu. Ama asla eskisi gibi olmamıştı. Kuzeni Ahmet, herkes yargılarken o hiçbir soru sormamıştı ve gizli de olsa yıllardır konuşuyordu onunla. Berat ile görüşmek istediğini söylemişti Ahmet'e. O da Berat ile konuşup görüşme ayarlamıştı.

Telefonla bile konuşmuyordu Berat'la...

Sakin ve içini kusabileceği kadar boş bir alanda buluşmak istemişti. Gecenin körü, ıssız sokakta ki park bunun için uygundu.

Arabayı park edip çıktı. Parka doğru ilerlerken soğuk havada nefesi buhar olarak çıkıyordu. Ellerini birbirine sürtüp üfledi. Ortaya doğru ilerlediğinde salıncaklardan birine sığamadığı için yarım şekilde oturmuştu.

Sessiz alanda Yavuz'un ayak seslerini duyup ayağa kalktı. ''Yavuz...''

Yavuz sesini duyunca ağlama isteğini bastırmaya çalıştı. Duruşu bozmadan karşısında durdu. Berat sevinçle ona doğru adımlayıp sarılmak için kollarını açtı ancak kendini geri çekti Yavuz.

''İyi misin?'' Yavuz kaşlarını çattı. ''İyi miyim öyle mi?'' Sonra alayla güldü. ''Bilmem iyi miyim? Çocukluk arkadaşımın hayatımı sikmesini öğrendim sence iyi olabilir miyim?''

''Yavuz o olayı Zeynep-''

''Kes sesini!'' Berat geri bir adım attı. İrkilmiş, korkmuştu. Bunca yıldır saklanan o olay açığa mı çıkmıştı..?

''Neden bahsediyorsun sen?'' Yavuz kızarmış gözleriyle baktı arkadaşına. Pardon düşmanına...

''Benim ne kadar mutlu olduğumu gördün. Buna rağmen mutluluğumu bozdun. En yakın arkadaşım dedim sana. Kardeşim dedim. Her şeyimi paylaştım. Kimseye söylemediğim, göstermediğim aşkımı gösterdim sana. Sen ne yaptın? Kendi bencilliğin yüzünden benim hayatımı mahvettin!''

Bunca yıl herkesten kaçtın en sonunda buldun sandın

Ansızın içini açtın yapma dedim yaptın gönül

Gözleri senden uzaktı farkedilmez bir tuzaktı

Sana böylesi yasaktı yapma dedim yaptın gönül


''O seni hak etmiyordu''

''Buna sen mi karar veriyorsun!'' diye bağırdı genç adam. Sesi boş parkta yankılanmıştı. ''Tehdit edip bizi ayırdıktan sonra sana koşacağımı mı sanıyordun? Bunca yıldır birlikteydik, sana duygularım olsa gizleyeceğimi mi sanıyordun!'' diye devam etti.

''Ben belki bir şansımız olacağını-''

''Sana böyle bir izlenim mi verdim? Ayrıldıktan sonra kollarına koşacağımı mı düşündün? Acımı paylaşmak ve tesellini beklemekten başka ne yapacağımı sanıyordun!'' Yavuz akan göz yaşlarını elinin tersiyle sildi.

O bir yolcu sen bir hancı gördüğün en son yalancı
İçindeki derin sancı gitmez dedim kaldı gönül
Sen istedin ben dinledim senden ayrı olmaz dedim
En sonunda bende sevdim şimdi beni kurtar gönül

''Pisliğin önde gidenisin'' Yavuz tiksinti dolu bakışlarını atıp sinirle karıştırdı saçlarını. Berat kendini sıktığı için kıpkırmızı olmuştu. Tüm öfkesini kusmaya başladı.

''O değil ben hak ediyordum seni! En kötü gününde, en mutlu olduğun günde ben yanında oldum! Gözün kör olmuştu. Beni görmüyordun! Sadece görmeni sağlamak için-'' Yavuz sinirle yüksek bir kahkaha attı. ''Hastasın sen. Ruh hastası.'' Kafasını iki yana sallayıp uzaklaştı.

''Seni asla affetmeyeceğim. Ne ölün ölüme ne dirin dirime''

Arkasını döndüğü anda aklına gelen şey yumruklarını sıktı. Bir anda öfkeyle döndü. ''Asla hakkın olan cezan bu değil ama yine de bir parça da olsun içim soğuyacak'' Berat ne demek istediğini anlamadı. Ta ki Yavuz hızla üzerine gelip koca bir yumruk sallayana kadar. Art arda yumruklarını sallayıp sinirle doğruldu üstünden. ''Bunlar Ediz'i ağlattığın için.''

Kendini gösterip: ''Benim içimde ki öfke, birkaç yumrukla dinecek bir şey değil.'' Arkasına dönerken Berat ağlayarak doğruldu yerinden. ''Yavuz lütfen dur! Özür dilerim ne olur affet beni!'' Yavuz onu dinlemeyerek hızla bindi arabasına. Biraz daha kalsa bu sefer gerçekten öldürebilirdi onu.

Gözlerin bakar da görmez ellerin tutar da bilmez
Gece gündüz farkedilmez demedim mi sana gönül
Sabahın tam üçündesin dertlerin en gücündesin
Hala onun peşindesin gitme dedim gittin gönül

Berat arkasından koştu ancak bacaklarında güç kalmayınca yere çöktü. Boş parkta haykırarak ağlamaya başladı. En azında arada haberini aldığı sevdiği tamamen çıkmıştı hayatından.

Bir kere daha öldü. Her gün binlerce yara açılan bedeni son darbesini almış paramparça olmuştu. Ve toparlanamayacağını biliyordu. Bu onun yaptığı kötülüklerin bir bedeliydi. Cezasını çekiyordu...

Böylesi sevdiğin için bir kördüğüm oldu için
Ağlıyorsun için için demedim mi sana gönül
Sen istedin ben dinledim senden ayrı olmaz dedim
En sonunda bende sevdim şimdi beni kurtar gönül

BU KALP SENİ UNUTUR MU? | bxbHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin