Kavuşmak

9.3K 636 42
                                    


10.12.2020

***


Flashback

Havaalanının kapısında sevdiğimi beklerken gelen giden kişileri izliyordum. Bir çift gözüme çarpmıştı. Kız koşarak sevgilisine koştu. Boynuna atlayıp dudaklarına yapıştı. Onları görünce içim burkulmuştu. Ben böyle yapamazdım çünkü burada taşlarlardı.

Üzgün suratla kapıya baktığımda benimki göründü. Bavulunu sürükleyerek çıkıyordu. Etrafına göz gezdirdi. Sanırım beni arıyordu. Başka kimi arayacak...

Güneşten yanmış teni, uzamış sakalları ve muhtemelen uyuduğu için dağılmış saçlarıyla enfes görünüyordu. Dudaklarımı ısırarak ona baktığımda muhtemelen biri beni görse şok olabilirdi. Ya da sadece hakaret de edebilirlerdi.

Elimi sallayıp beni görmesini sağladım. Gözleri bana kayınca esmerleşmiş teni nedeniyle, daha da beyazlamış olan dişlerini göstererek güldü. Ona doğru yürüyünce o da hızlandı. Ortada buluştuğumuzda kimseyi umursamadan boynuna sarıldım. Tamam dudaklarından öpmezdim ama buna da bir şey demezlerdi herhalde.

Kokusunu içime çekerken sarhoş olmaya başlamıştım bile. ''Çok özledim seni.''

''Bende yavrum.'' Geri çekilip yüzüme baktı. Şakağıma öpücük bırakıp beni inceledi. ''Tatil sana yaramış. Kilo almışsın.'' Dedikleriyle yüzüm düştü. ''Ne demek istiyorsun sen? Şişkomu demek istiyorsun bana?'' Koca bir kahkaha atıp tek eliyle beni kendine çekti. Diğer eliyle bavulu sürükleyip yürümeye başladı. ''Ne alıngan çıktın sen. Öyle demek istemedim güzelim.'' Başımın üzerine bir öpücük kondurdu. ''Biri görecek şimdi.''

''Çokta sikimde.'' dedi sırıtarak. Bende gülüp arabaya yönlendirdim. ''Vayy babanın eski arabası bu mu?'' Kafamı sallayıp bagajı açtım. Bavulu koyup kapattım. Ben sürücü koltuğuna o da yanıma oturdu. ''Nasıl geçti tatilin?'' Derin bir nefes alıp bıraktı. Gözlerini kapatıp arkasına yaslandı.

''Yorucu. Seni görememek beni harap etti.'' dedi sırıtarak. Ben de gülüp koluna vurdum. ''Yalancı, sosyal medyada paylaştığın fotoğrafları gördüm.'' dedim.

''Berat paylaşmak istiyordu.'' Duyduğum isimle kaşlarımı çatıp ona baktım. ''Şu yanında ki çocuk değil mi?'' Kafasını salladı. ''Çok sarılıyordu sana fotoğraflarda.''

Omuz silkti sadece. ''Onun huyu o. Çok sever beni, bende onu'' dedi gülümseyerek. Ben ona bozulmuş bir ifadeyle bakınca elimi tutup üstünü öptü. ''Yavrum o anlamda değil biliyorsun.''

''Herhalde Yavuz anladık yani. Yine de... Ne biliyim sana çok yakın olunca kıskandım''

Hafifçe omzuma yaslanıp gözlerini kapattı. ''Şu kalp senden başkasına atmaz.''

''Bir gün ayrılırsak başkasını bulursan...'' neden bunu söylemiştim bilmiyorum ama içim sıkıntıyla dolmuştu. ''Ben senin yanında nefes alıyorum Ediz. Senin yanındayken yaşadığımı hissediyorum. Söyle bana; bir gün senden bedenen uzaklaşsam da ruhum kalmaz mı sende? Bu kalp seni unutur mu?'' Gözlerinin içine bakıp gülümsedim. Burnunun ucunu öptüm. ''Unutmaz''

*****

Boynumda soluklanan sevdiğime baktım. Yine yemek bile yemeden çocuğu odaya atmıştım. ''Aç aç ta olmuyo be..!'' Kafasına vurduğumda kıkırdayıp kendini yana attı. Beni kendine çekip terden ıslanmış saçlarımı karıştırıp üzerini öptü.

''Ne yapayım? Seni çok özledim. Havaalanında da öpüp koklayamadım zaten.'' dedim gülerek. O da gülüp kolumu ısırdı. Bazen fazla sevgiden ısırıyordu. ''Bak bizimkiler vücudumu görünce utançtan yerin dibine girdim zaten. Böyle ısırıyorsun iz kalıyor!''

BU KALP SENİ UNUTUR MU? | bxbHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin