Yalanlar

9.8K 679 51
                                    

27.10.2020

***

''Bundan sonra kendinize dikkat etmeniz gerekiyor. Yediklerinize dikkat edin.''

''Tamam doktor bey teşekkür ederiz.''

''Geçmiş olsun.'' Gülümseyip odadan çıktım. Taburcu edeceğimiz hastayı görmüştüm. Sonunda birkaç saat içinde olsa dinlenme fırsatım olacaktı.

''Hocam acilden çağırılıyorsunuz.'' Hay şom ağzımı... Yanıma yaklaşan hemşireye kafamı sallayıp acile doğru yol aldım.

Kırmızı alanı geçip bankodaki hemşirenin yanına gittim.

''Beni çağırmışsınız hangi hasta için?''

''Şu yataktaki hasta için hocam.'' Kafamı sallayıp gösterdiği yatağa gittim. Kalbini tutan bir genç kız vardı.

''Merhaba. Neyiniz var?'' Genç kız yüzünü buruşturup:

''Sürekli durup dururken ağrı giriyor. Ne olduğunu anlamıyorum'' dedi kalbini göstererek.

''Tamam bir kontrol edeyim'' Kıza yaklaştığım anda yüzüme baktı. Gözleri parlıyordu. Hani hastaydın sen.

Steteskopu boynumdan çıkarıp, kulağıma koydum. Hastaya yaklaşıp kalbini dinledim. Dikkatle bana bakmaya devam ediyordu.

''Bir şey görünmüyor. Bir film çekelim kontrol için.'' Hemşire bankosuna doğru adım attığım sırada beni durdurdu.

''Bir dakika... aslında bir çay içsekte iyi olabilirim sanırım'' Hafif hafif kolumu okşayan kıza sinirle bakıp kolumu kurtardım.

''Lütfen acili böyle durumlar için meşgul etmeyin. Çayınızı da tek başınıza içersiniz''

''Ama...'' Kızı daha fazla dinlemek istemediğim için hemşirenin yanına gittim.

''Başka hasta yoksa gidiyorum ben.''

''Yok hocam.'' Kafamı sallayıp kırmızı alandan çıkıp ortak alana doğru gittim. Kapının önünde sigara içmek fena olmayacaktı.

Adımlarımı çıkışa yönlendirdiğim esnada dışarıda konuşan Bade ve Yavuz'u gördüğümde durdum. Bade bir şey anlatıyor Yavuz dikkatle dinliyordu.

Onu gördüğümde hızlanan kalbime lanet edip arkamı döndüm. Şimdi görmek bana iyi gelmeyecekti.

''Ediz!'' Yavuz'un bana seslenmesi üzerine adımlarımı durdurdum. Yavaşça ona döndüğümde bana doğru geldiğini gördüm.

''Efendim?'' dedim sakince. Ondan başka her yere bakıyordum.

''Yüzüme bakarsan söyleyeceğim. He yüzüne bakmaya bile değmezsin diyorsan...'' Anında bakışlarımı ona çevirdim. Nasıl derdim ki yüzüne baktıkça ölüyorum, sana sarılamadığım için, doyasıya öpemediğim için kahroluyorum diye...

''Öyle değil... Neyse ne söyleyeceksin?'' Uzun süre yüzüme bakıp boğazını temizleyerek söze girdi.

''Şu aralar seni rahatsız eden birileri var mı?''

''Nasıl yani?''

''Gelip seninle konuşan, önünü kesen...'' Acaba Ozan'ı söylese miydim.

''Neden soruyorsun?''

''Merkezden haber verdiler. Ozan ve arkadaşları sürekli hastanedeymiş. Satıcılarla ilgili herhangi bir ip ucu verebilir diye takip ettiriyoruz. Buraya gelip duruyormuş ama herhangi bir hasta kaydı yok. Bade ile hiç irtibata geçmemişler. Diğer arkadaşların da öyle. Seninle konuşmaya çalıştı mı?''

''Hayır herhangi bir durum yok.''

''Emin misin?''

''Evet.'' İnanmadığı suratından belliydi. Elini cebine koyup bir kartvizit çıkardı.

''Bir şey olursa beni arar mısın?'' Kartı alıp numaraya baktım.

''Senin numaran mı?''

''Emniyette kullandığım numara.'' dedi. Tabi ki de özel numarasını vermezdi. Eski numarası kullanılmıyordu. Biliyordum çünkü denemiştim. Mesajlarını bile hâlâ silmedim. Zaten numarası ezberimdeydi. Unutmam mümkün değildi.

''Tamam'' kafamı sallayıp suratına baktım. O da kafasıyla selam verip uzaklaştı. Karttaki numaraya bakıp cebime koydum. Ne olursa olsun arayacağım kişi o değildi. Bu sefer olmazdı. Onu unutmuşken tekrar hayatıma sokmayacaktım. Çıkarırken yeterince zorlanmıştım. Tekrar çıkaracak gücü kendimde bulamayacağımı biliyordum.

*****

Yavuz'dan

Kartı Ediz'e verip hastaneden ayrıldım. Yalan söylüyordu adım gibi emindim. O adamlar diğerleri ile konuşmadıysa kesin onu rahatsız ediyorlardı. Bir şeyler yapmalıydım...

Telefonumu çıkarıp Selim'i aradım.

''Efendim kardeşim?''

''Abi senden bir şey isteyeceğim.''

''Söyle bakalım.''

''Sana göndereceğim numarayı takibe alın.''

''Kimin numarası?''

''Ediz'in.''

''Ooovvv eniştemizin demek'' sinirle soluyup gözümü devirdim.

''Selim saçma sapan konuşma. Ozan denen herif hastanede kimseyle konuşmamış. Ediz benimle konuşmadı diyor ama yalan söylüyor eminim. Benimle bir daha yüz yüze gelmek istemediği için söylemediğini biliyorum. Ona zarar gelmesine izin veremem''

''Tamam gönder numarayı. Hem sen neden emniyete gelip halletmiyorsun?''

''Heriflerin takıldıkları mekanlara gidip bakıcam. Bir şeyler bulurum belki.''

''Tamam gönder hemen takibe alalım.''

''Tamam abi sağ ol.'' deyip kapattım. Telefonumu cebime koyup motoruma atladığım gibi hastaneden ayrıldım. Bu işin peşini bırakmayacaktım. Kötü bir şey olmadan o heriflerin niyetini anlamalıydım. Bu nedenle motorumu hızlandırıp mekana doğru sürdüm.

BU KALP SENİ UNUTUR MU? | bxbWhere stories live. Discover now