Biraz Kafa Dağıtmak

10.5K 707 17
                                    

19.10.2020

***

''Neşter.''

''Buyrun hocam.''

''Tampon.'' Hemşirenin eline uzattığı tamponu aldı Ziya hoca. Önündeki hastaya döndü tekrardan.

''Tansiyon ve kan basıncı nasıl?''

''Normal hocam.'' dedim. Ziya hocanın ameliyatına girmiştim. Kıdemli asistan olsam da, önemli ameliyatları Ziya hoca veya diğer uzman hocalarla yapıyordum.

Düşüncelere dalmışken ameliyatın sonuna  yaklaşmıştık.

''Elinize sağlık arkadaşlar. Hastayı kapat Ediz.''

''Tamamdır hocam.'' Hocanın çekilmesiyle ekipmanları alıp dikmeye başladım. Dikiş işlemini bitirip hastayı uyandırmak için götürdüler. Uyandıktan sonra son durumuna bakacaktık.

Ameliyathaneden çıkıp soyunma odalarına gittim. Üstümü değiştirip scrubslarımı giyindim. Asistan odasına gidip bir kahve içmek fena olmayacaktı. Kupamı alıp kahve doldurdum. Koltuğa oturup ayaklarımı uzattım. Ne yorulmuştum be... 5 saat ayakta kalmak kolay değildi. Ki bu az bile olabilirdi. Çok daha uzun ameliyatlarda görmüştüm.

Kafamı koltuğa yaslayıp gözümü kapatacağım esnada yanıma gelen Bade'yle kafamı hafifçe ona döndüm.

''Çıkışta işin var mı?''

''Neden?'' diye sordum.

''Bir şeyler yapalım diyorum. KBB den birkaç arkadaşla şu yeni açılan bara gideceğiz. Sen de gel.''

''Ekipçe toplanmalarda neler olduğunu biliyorsun Bade. Çekemeyeceğim onları. Zorlama lütfen.''

''Hadi ama Ediz. Onlar buradaki salaklar gibi değil. Sorun yaşamazsın. Hadi lütfen. Bak yarında çalışmıyoruz. Kafa dağıtırız biraz.''

''Bilmiyorum Bade. Hiç keyfim yok''

''Yaşlılar gibi işten dönüp televizyon karşısında pineklersen keyfin olmaz tabi. İçindeki birikmiş enerjiyi atacağız.'' Heyecanla söylediği şeye gülerek göz devirdim.

''İyi tamam. Ama çok geç kalmayacağız.'' Ellerini çırpıp yanağıma öpücük kondurdu.

''Tamamdır merak etme sen. Bizimkiler sıkıntı yaratmasın diye erken gideceğim zaten. O zaman çıkışta ararım seni.'' dedi ve odadan çıktı. Belki kafa dağıtmak iyi gelebilir he...


*****


Vizitten sonra soyunma odasına gidip üstümü değiştirdim. Bade'nin mesajına cevap verip telefonumu ve cüzdanımı aldım. Dolabı kilitleyip otoparka gittim.

''Arabalar burada kalsın bence. Herkes alkollü olacak taksiyle gidelim.'' dedim. Kafalarını sallayınca taksi durağına gittik. Toplam 5 kişi olarak taksiye binip mekana doğru yola çıktık.

Merkezi bir yerde yeni açılan güzel bir yerdi. İçeriye geçip, KBB'den tanıştığımız Ozan ve diğer arkadaşının yanına gittik.

''Selam.'' Bade'nin sevinçle verdiği selama aynı heyecanla selam verdi iki kişi. Sanırım Bade önceden tanıyordu. Ozan'a olan bakışlarını görünce başka bir şey daha olabilir diye düşündüm.

Gecenin yoğun tempoda devam eden sohbet ve gülüşmeleri, içmeye başlayınca daha da artmıştı. Ben bile kafa dağıttığım için mutluydum.

Bara gidip bir bira daha aldım. Ağır bir şeye gerek yoktu. Zaten 3. birayı alırken hafif çakır keyif olmaya başlıyordum.

Koltuğa doğru ilerlerken Ozan ve yanındaki arkadaşının, sakalı bıyığı bir birine karışmış tuhaf bir adamla konuştuğunu gördüm. Etrafı kolaçan edip gizli gizli bir şey aldılar. Kaşlarımı çatıp ne olduğunu anlamaya çalıştım ancak hızla ayrıldılar birbirinden.

Umursamamaya çalışarak yerime döndüm. Bade sahnede, hastaneden gelen biriyle dans ediyordu. Bana bakıp eliyle gelmemi işaret etti. Kafamı hayır anlamında salladım. Israr edip bana doğru geldi. Kafamı çevirip etrafa baktığım sırada kızın biri cilveli bir şekilde göz süzüyordu. Ona baktığımı görünce bana yaklaşmaya başladı. Bade'ye bakıp kalktım ve sürükleyerek piste doğru götürdüm. En azından kızdan daha az bela açardı başıma değil mi?

Bir süre dans ettik beraber. Değer verdiğim bir arkadaşımdı ve eğlenmesine mutlu oluyordum. Hastanede çok fazla vakit geçiriyorduk. Bu hepimizin hakkıydı.

Oturan diğerlerinin olduğu yere kafamı çevirdim. Ozan ve yanında ki ağızlarına bir şey atıp içkilerini yudumladılar. Kaşlarımı çatıp onlara baktım. Ne içiyorlardı bunlar?

Düşüncelerimi bölen bağırış sesi ile kafamı gelen kişilere çevirdim.

''Kimse kıpırdamasın!''

''Kal orda kal!''

''Ne oluyor ya?'' İnsanların bağırışları içerisinde, gelen polisler arama yapıyorlardı. Bade'yi alıp masamıza gittim. Ozan ve arkadaşıyla konuşan adamı alıyorlardı. Bir şeyler sorup kimlik çıkartmasını istediler. Adam zorluk çıkarınca üstünü aradılar. Küçük şeffaf poşetleri cebinden çıkaran polis, adama döndü.

''Bu ne? He bu ne cebindeki? Kimlere sattın söyle çabuk!'' Şaşkınlıkla ona bakarken Bade bana döndü endişeyle. Diğerlerine döndüğümde Ozan ve arkadaşı rahatsızca yerinde kıpırdanıp birbirlerine baktılar. Taşlar şimdi yerine oturuyordu.

Polisin sorusuyla bizim tarafa bakan adam dikkat çekmişti. Poliste bize döndüğünde yutkundum. Şimdi ayvayı yedik...

''Götürün şunu!'' Diğer polise teslim edilen adamın arkasından baktım. Götürülen adamla konuşan polis yanımıza gelip kimliklerimizi istedi. Üzerimizi arayınca Ozan ve arkadaşının cebindeki diğer paketi gördü.

''Alın bunları da!''

''Ozan! ne oluyor?'' Bade'nin Ozan'ın koluna yapışmasıyla polis ona döndü.

''Bırakın işimizi yapalım.''

''O bir şey yapmadı ama.''

''Nerden biliyorsunuz? Korumaya çalışmayın arkadaşınızı''

''Ya lütfen bir dakika!''

''Bade dur!'' dedim kolunu tutarak.

''Neden bu kadar koruyorsunuz? Siz de mi kullanıyorsunuz yoksa?'' Bade şaşkınlıkla baktı.

''Hayır tabi ki...''

''Gelin hanımefendi.'' dedi ve kolundan tuttu polis. Bade itiraz edince polis daha da sinirlendi. Ağlayan kıza dayanamadım ve polise döndüm.

''Bakın yanlış anlaşılma var. Bizim arkadaşımız doktor. Neden uyuşturucu kullansın ki?'' Polis bana bakıp beni de diğerleriyle çıkışa itti.

''Beyefendi öyle insanlar var ki kullanan, anlatsam inanmazsınız'' dedi alayla. Çıkışa giderken gelen diğer polisleri fark ettim. Bana doğru gelen kişiyi gördüğümde şokla baktım.

''Yavuz?''

''Ediz?''

BU KALP SENİ UNUTUR MU? | bxbWhere stories live. Discover now