Yüzleşme

8.9K 650 57
                                    

19.12.2020

***

Yazardan

Yüzündeki morluklara krem sürdü. Dudağını da temizleyip kremi çıkardı. Biraz sürünce yeniden acıyla kasıldı. Sercan bir anda dudağına yaklaşıp üfleyince, acıdığı için gözlerini kapatan Göktuğ şokla geri açtı.

Sercan ani yakınlıktan donarken Göktuğ yüzünü inceliyordu. ''Iı şey ben acıdığı için üfl-''

Sözünü tamamlayamadan Göktuğ dudaklarına yapışınca gözleri şokla açıldı. İçinden 'Bu ne şimdi amk' demeden edemedi.

Sercan bir süre dona kaldı. Ne yapacağını bilemiyordu. Sonunda transtan çıkıp itti genç adamı. ''Ne yapıyon lan sen!''

Göktuğ korkuyla yutkundu. Harbi ne yapıyordu? İbne diye dalga geçip hayatını zehir ettiği adamı öpüyordu. Peki neden? Cevabını ararken dolgun dudaklara bakması yeterliydi. Hoşlanıyordu işte. Hem de deli gibi...

''S-senden hoşlanıyorum'' Sercan şokla baktı. Sonra alayla kahkaha attı. ''Ulan bu apartmanda geçirdiğim zamanları zehir ettin. Şimdi benden hoşlandığını mı söylüyorsun? Amacın ne senin?''

Haklıydı. Ne dese haklıydı. Harbi derdi neydi. Ne sanmıştı ki..? Boynuna atlayacağını mı?

''B-ben-'' Sercan hışımla ayağa kalkıp kapıyı gösterdi. ''Çık dışarı!'' Göktuğ ayağa kalkıp elini tuttu. ''Sercan ben-'' Sercan kendini geri çekip tekrar bağırdı. ''Çık dedim!'' Göktuğ mecburen kafasını sallayıp kapıya ilerledi. Kolay olacağını düşünmemişti zaten. Ama pes etmeyecekti.

Kazanana kadar savaşacaktı.

Kapıya ilerleyip son bir bakış attı. Kendisine kızgın boğa gibi bakan adama ağzını açıp bir şey söyleyecekti ama her şeyi berbat etmemek için çıktı.

Sercan o çıkınca ellerini saçlarına getirip çekiştirdi. Sinirle çığlıklar attı evin içinde. Sinirlenince bunu yapardı. ''Şerefsiz herife bak! Ulan inanır mıyım sana ben be!''

Kapı çalınınca parkeleri inleten bir sesle yürüyüp hışımla açtı kapıyı. ''Ulan it ben san-''

Kapıda Yavuz'u görünce sözleri yarım kalmıştı. Kısa bir donup tekrar eski haline döndü. ''Sen miydin?'' deyip cevap beklemeden koltuğa attı kendini. ''Kimi bekliyordun ki?'' dedi sırıtarak. Ayakkabılarını çıkarıp montunu astı Yavuz.

Koltuğa yanına oturup kızgın boğa görünümlü arkadaşına baktı. Apartmana girerken ki çığlıkları ve saçlarının yolunmuş gibi görünmesine bakılırsa az önce küçük çaplı bir kriz geçirmişti.

''Neyin var?''

''Ne yok ki?'' Yavuz şaşkınlıkla baktı arkadaşına. Tamam arada sinirlenirdi. Ota boka bağırıp çığırdığı zamanlar da olurdu. Ama genel olarak goygoy yapan bir tipti Sercan. Bu kadar yükselmesi normal değildi. ''Kime bu kızgınlığın?''

''Göktuğ itine.'' Yavuz sinirle yerinde doğruldu. ''Bir şey mi yaptı it?'' Eğer onu kızdıracak bir şey demişse bu sefer elinden kurtulamazdı.

''Öptü'' Yavuz şokla büyüttü gözlerini. Tamam bunu asla tahmin edemezdi. ''Ne?'' Sercan kafasını sallayıp, kafasını koltuk başlığına yasladı. Oflayıp gözlerini kapattı.

Yavuz şoku atlatınca koluna vurdu. ''Lan! Anlatsan şunu doğru düzgün.''

Sercan gözlerini açıp arkadaşına dikti. Sonra, son 15 dakikada yaşadıklarını anlattı. Yavuz onu şokla dinliyordu. Her şeyi anlatıp tepkisine baktığında Yavuz gülmemek için dudaklarını ısırıyordu. Sonunda dayanamayıp kahkaha attı.

BU KALP SENİ UNUTUR MU? | bxbHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin