nefes alamıyorum.

212 14 2
                                    

Duru'dan
Kendimi gerçekten çok kötü hissediyordum. Bana resmen hakaret etmişti ve bu çok kötü hissettiriyordu. Ben ona bir şey de yapmamıştım. Yoksa yapmış mıydım? Ayrıca ben neden gerizekalıyım ki? Ben neyi anlamıyordum? Gözyaşlarımı sildim.
"Duru ben geldim." Hızlıca yorganımın altına girdim. Beni böyle görsün istemiyordum. Annem içeri girdi.
"Uyuyor musun kızım?" Cevap vermedim. Bir şey demeden sessizce odamdan çıktı. Uffff! Neden böyle şeyleri yaşamak zorundayım? Gerçekten Gönenç'in bu kadar kaba biri olduğunu bilmiyordum. Benimle çok ağır konuşmuştu. Gururum incinmişti. Ben ona bir şey yapmamıştım. Evet yapmamıştım. Dengesiz Gönenç. Gerçekten çok ürkmüştüm. Gözlerimi yavaşça kapattım. Şu an sadece uyumak istiyordum.
Emre'den
"Her bir olay olduğundan Gönenç'in evinde toplanıp yemek yiyoruz."dedi Aras.
"Aynen. Maalesef yine bir mevzu var."dedim. Gönenç bizi hiç takmıyordu. Yemek önünde annelerimizin dediği gibi 'yemekle oynuyordu'.
"Bize mevzuyu en başından anlatır mısın?"dedim.
"Anlatmak gerçekten istemiyorum."
"Gönenç anlatmadan çare bulamayız kardeşim. Senin bugün yaptığın şey çok kötüydü."
"Hatırlat masanız olmuyordu zaten."dedi mırıldanarak.
"Kusura bakma ama sen kaşındın. Hadi anlat."
"En başından derken?"
"İşte bugün ki olaydan."
"Bugün okulda Emre ve Elif birbirleriyle konuşuyorlardı ve Duru'da onları gülümseyerek izliyordu. Ben de yanına gittim. İşte
'Çok güzel bir çift değil mi?'dedim. Duru'da 'Evet.'dedi. Benim olduğumu bilmiyordu. Biraz şaşırdı. Sonra Duru'da 'Sen çalıştın mı?'dedi. Ben de 'Çalıştım ama daha sonra bıraktım.'dedim. Sonra işte ben 'Bizde onlar gibi birbirimize böyle sorular mı soracağız?'dedim. Yani sizden bahsettim o an."dedi Gönenç. Kafamı salladım devam etmesi için.
"Sonra 'Hayır tabii ki sadece sordum ders çalıştın mı diye.'dedi. Sonra işte siz bir şeyler dediniz bu yani. Duru 'Komik olduğunu mu düşünüyorsun'dedi. Ben 'Ben de komik olduğunu mu düşündüğümü söylüyorum?'dedim. Öyle işte bu kadar. Sizde yakışırsınız falan dediniz. Bu yani."
"Şimdi şöyle ki çok saçma bir olaydan kavga çıkmış. Yani olay kavga demeyelim. Sen de kendini tutamadın işte. Bir kıza gerizekalı niye diyorsun ki? Yani bazen bizde diyoruz ama sen ciddi bir şekilde dedin. Ve kimse senden böyle bir şey beklemiyordu. En çokta Duru. Adım gibi eminim en nazik olarak seni ve Emre'yi düşünüyordur. Ben biraz daha şeyim."dedi Aras.
"Offff bilmiyorum." Uzun bir sessizlik oldu. Ölüm sessizliği gibi. Sonra Gönenç bir an da kalkıp mutfağa koştu.
"Ne oldu?"dedim Aras'a.
"Bilmiyorum ki."dedi.
"Gönenç iyi misin?"dedim duyacağı bir şekilde. Cevap vermedi.
"Bu aralar gerçekten kötü şeyler oluyor."dedi Aras.
Gönenç'ten
Nefes alamıyordum. Yine aynısı oluyordu. Telefonum! Telefonum neredeydi? Arka cebimden telefonumu çıkardım. Doktoru aradım. Hemen açtı.
"Efendim Gönenç?"
"Nefes alamıyorum ve şu an arkadaşlarım evimde. Ne yapacağım?"
"İlk başta nefes almaya çalış." Hı? Efendim? Nefes alamadığımı söylüyorum zaten.
"Deniyorum ama olmuyor. Başım çok dönüyor ve kusmam geliyor."
"İlaçların nerede? Eğer banyodaysan şu an hemen kusmaya çalış ve haplarını iç sonra da soğuk suyun altına gir."
"Bunları.. yaptığımda..ne..nefes alacak mıyım?"
"Alacaksın Gönenç alacaksın. Hadi yap çabuk. Telefonu kapatmıyorum." Sürünerek tuvaletin yanına gittim. Kendimi kusturmaya çalışıyordım. Hâlâ nefes alamıyordum. İğrenç bir şey yapıyordum şu an. İki parmağımı ağzıma soktum ve kendimi kusturdum. Azıcık bile olsa rahatlamıştım. Sifonu çektim ve sürünerek banyodaki dolabın yanına gittim. Dolabı açtım. İlaçların hepsini aldım ve yuttum. Daha sonra telefonumu aldım.
"Dediğiniz her şeyi yaptım. Şimdi duşa gireceğim."
"Soğuk suyun altında otur sadece tamam mı? Ve arkadaşların gittikten sonra da hemen gel."dedi ve kapattı. Soğuk suyu açtım ve altına girdim. Su gerçekten çok soğuktu. Donduğumu hissedebiliyordum. Evet beyin tümörü hastasıyım. Ve bu hastalığımı yaklaşık 3 yıldır biliyorum. Ailem, arkadaşlarım kimse bilmiyor. Çünkü bilmelerini istemiyorum. Tabii doktor ne kadar çok söylememi istese de ben söylemeyeceğim. Boş boşuna üzülmelerini istemiyordum. Umarım doktor da aileme söylemezdi. Yani üç yıldır demiyor sonuçta. Bu hastalığımı okuldaki  basketbol takımına hazırlanırken öğrenmiştim. O günlerde zaten süreli başım dönüyordu ve kusuyordum. Sonra doktora gittim ve öyle de hastalığımı öğrendim.
"Gönenç iyi misin?"dedi Aras bağırarak. Derin bir nefes aldım.
"Evet iyiyim. Duş alıyorum sadece. Biraz kötü hissettim de kendimi." Gitmeleri için bunu demeliydim.
"Tamam kardeşim. Biz topladık masayı senin yemeğini tezgaha koyduk. Çıkıyoruz biz, bir şeye ihtiyacın olursa ara." İşte kardeş dediğin böyle olmalıydı.
"Aynen ara bizi kardeşim."dedi Emre'de.
"Tamam kardeşim ararım sizi bir şeye ihtiyacım olursa." En çok neyden korkuyorum biliyor musunuz? Hastalığımı öğrenmelerinden ve bir gün yanlarındayken şu an olan şeylerin olmasından. Benim yüzümden üzülmelerini istemiyordum. İşte bu yüzden bu zamanlarda annemle görüşüyorum. Ne zaman öleceğim belli değildi sonuçta.

Özel Alança Lisesi (TAMAMLANDI)Onde histórias criam vida. Descubra agora