erkene alınma..

99 5 0
                                    

Gönenç'ten
"Siz neden bu karda kışta dışarıda durdunuz? Hem de sabahın köründe?"
"Duru dışarıdaydı, ben de yanına gitmek istedim." Dedim.
"Onu anladık zaten. Üşümediniz mi?"
"Biraz." Dedi Duru.
"Üşüdüysen keşke söyleseydin Duru. İçeri geçerdik."
"Ama hava çok güzeldi. Sessiz sakin .. güzel duruyordu."
"Hava güzel diye donmuş soğuktan. Akıllı." Dedi Aras.
"Ya bir şey diyeceğim. Galiba Uludağ tatilimiz erken bitecek." Dedi Elif. Telefonuna bakıyordu.
"Neden?" Dedim.
"Biri sakatlanmış. Ve senin basketbol maçınız ikinci." Dedi Elif bana ve Emre'ye haber ver.
"Ne?!" Dedi Emre. Ve Elif ' telefonunu elinden aldı. Bende yanına gittim ve sayfaya baktım. Bizim sitesi kurduğu sayfaydı.
"Hangisinin doğru dediği ne malûm?"
"Bu sayfadaki herkes her şeyi doğru söyler Gönenç. Bunu sen de biliyorsun." Dedi Aras. Haklıydı.
"Biz antrenman bile yapmadık. Nasıl maç yapacağız?" Dedi Emre. Asıl ben oynayabilecek miydim?
Emre "Koç bize söylemedi. Sana bir şey dedi mi?" Dedi.
"Hayır, bana da bir şey demedi."
"Arasanıza." Dedi Duru. Hemen telefonumu çıkarttım ve yanlarından uzaklaştım. Koçu aradım. Çalıyor .. Çalıyor .. Açtı!
"Efendim Gönenç ?!"
"Koç, maç erkene mi alındı?" Dedim.
"Sen bunu nereden biliyorsun?"
"Doğru mu yani?"
"Şöyle ki Gönenç-"

"Ben sizden doğru düzgün bir cevap bekliyorum koç."

"Bu benim kararım değil Gönenç. Ayrıca benim kararım olsa böyle bir şey yapmayacağımı da bilmen lazım."

"Niye karşı çıkmadınız mı?"
"Sen Erhan Alança'ya karşı çıkabilir misin Gönenç?" Erhan Alança .. Yine o herifin parmağı vardı. Aslında bilmemek elde değil. Anlamalıydım.
"Neden böyle bir karara vardı?"
"Bize nedenini söylemedi. Sadece erkene çektiğini söyledi bu kadar."
"Hiç nedenini merak etmiyor musun koç?"
"Ediyorum tabii ki ama uzatmanın da bir manâsı yok Gönenç. Biliyorsun sonra taktı mı takıyor." Derin bir nefes verdim.
"Gerçekten tam bir hasta ya! Tamam koç ben kapatıyorum." Dedim ve konuşmasına vermeden vermeden vermeden telefonu kapattım. Çocukların yanına döndüm.
"Ne dedi koç?"

"Doğru dedi işte. Maç erkene alınmıştır." Dedim.

"Ne zaman dönüyoruz yani?" dedi Elif.
"Onu sormadım. Ama bugün ya da yarın döneriz büyük bir uç."
"Peki maç ne zaman belli mi?" Dedi Emre.
"Hayır. Onu da demedi koç. Zaten bir konuşma yapar." dedim Emre'ye.
"Tamam."
"Uff tadım kaçtı ya. Kafa dağıtmaya geldik mahvettiler tatilimizi."
"Aynen." Dedi Duru.
"Keyfimizi bozmayalım. Hadi ilk bir kahvaltı yapalım sonra düşünürüz ne yapacağımızı." dedi Aras.

Emre'den

Sen normalde bu kahvaltıyı yemeden durmazsın. Hayırdır? "Dedim Gönenç'e. Bizden hala hastalığını saklıyordu. Ve ona kaç söylemesi için şans tanıyordum. Ama o hala bildiğini okuyordu. Ve bize hiçbir şey söylemiyordu.

"Canım istemiyor. Zaten iştahım da kaçtı ama Duru ye diye ısrar ettiği için yiyeceğim."

"Ye sonra bir yerde bayılırsın falan mazallah." dedim. Artık bir oyun bildiğimi bilsin, anlasın istiyordum. Tabağına kahvaltılık aldığınız koyarken duraksadı ve bana baktı.

"Ne dedin?" dedi.

"Yemek yemezsen güçsüz düşersin bu da senin için kötü bir şey sonuçta. Değil mi?" Konuşmadı. Belki de dili tutulmuştu bilmiyordum. Şu an gerçekten ergen kızlar gibi konuştuğumun farkındaydım ama yapabileceğim bir şey de yok. Ona daha ne diyebilirim ki? Benim Gönenç2e hastalığını söylemeden onun bana artık söylemesini ama söylemedi işte.

"Sen bu iki gündür neden bana gıcık gıcık davranıyorsun? Senin benimle bir derdin falan mı var?"

"Benim seninle ne gibi bir derdim olabilir?"

Özel Alança Lisesi (TAMAMLANDI)Where stories live. Discover now