Sonra sözümü çiğnemiş olurum..

1.2K 43 0
                                    

Duru'dan
Yağız malı seni cidden boğacağım! Zil çalmıştı ve bende bahçeye çıkmıştım.  Gerçekten Yağız'a uyuz olmaya başlamıştım. Yani zaten uyuz oluyordum ama o kadar da değildi. Şimdi ise çok ama çok uyuz oluyordum. Bu okul sizce de çok acayip değil mi? Okul resmen saçmalıklarla dolu. Okul da sevgililer el ele dolaşıyor resmen. Ay bana ne tabii ama. Yine de şok geçirdim. Çünkü hiçbir müdür (en azından benim tanıdığım müdürler) okullarında bir ilişkiye izin vermezler.
"Nasılsın?"dedi biri. Yerimde sıçradım.
"Sakin ol benim."dedi. Bu o çocuktu. Gönenç.
"Merhaba."dedim.
"Korkuttuysam eğer özür dilerim."
"Yok, bir şey düşünüyordum da daldığım için korktum herhalde."
"Anladım. Nasılsın?"
"İyiyim, sen?"dedim. Bu çocuk neden bu kadar yakın davranıyordu? Daha dün tanışmıştık. Ve o kadar da yakın değildik. Zaten nasıl gelip konuşmaya başladığını da pek anlayamamıştım açıkçası.
"Hâlâ o şeyi mi düşünüyorsun?"
"Efendim?"
"Bir şey düşünüyordum demiştin. Galiba hâlâ o şeyi düşünüyorsun çünkü yine daldın."
"Hayır düşünmüyordum."
"Anladım. Sen sınıftakilerle iyi anlaşıyor musun? Çünkü daha ikinci günün okulda ve sınıf arkadaşlığı gerçekten çok önemli."
"Bir şey söyleyeceğim; neden velimmiş gibi davranıyorsun?"
"Velinmiş gibi mi davranıyorum?  Sadece meram ettim. Mesela arkadaşın var mı?"
"Var. Elif."
"İkinci günden arkadaşın olması iyi. Aferin."
"Teşekkür ederim. Sizce başka bir şey yapmalı mıyım? Öneriniz var mı?"
"Dalga geçme."
"Neyse. Bana bir şey demeye mi geldin?"
"Yoo, seni gördüm geldim. Yanında arkadaşın da yoktu. Elif nerede?"
"Daha gelmedi."
"Anladım. Peki bir şey soracağım; sen Yağız'la anlaşabiliyor musun?"
"Pek sayılmaz. Hatta direkt hayır. Hayatımda bu kadar egosit ve kendini bilmiş bir kişi görmedim. Neden dizilerdeki salak erkekler gibi davranıyor? Okulun kabadayısı benim tavırları falan. İyy!! İğrenç!!"
"Evet biraz öyle. Sen bence anlaşamadığın gibi arkadaş olmayı da düşünmezdin herhalde?"
"Denerim neden denemeyeyim? Ama gerçekten sinirimi bozuyor. Bir de bana lakap takıyor. Uyuz!!
"Sana lakap mı takıyordu?"
"Evet."
"İlk gün kendimi sınıfa ve hocaya  tanıtırken sıramın üstüne kağıt koyulmuştu. Açtığımda 'Rüküş!'yazıyordu. Sonra diğer teneffüs bahçeye çıktım. 'Umarım notumdan sonra kendine bakarsın.'dedi."
"Yani salaktan ne beklersin ki? Önüne gelenle uğraşıyor işte. Bir de ona hiç kimsenin hesap soramayacağını da biliyor."
"Boşver, ben takmıyorsam sen hiç takma. Seviyesine düşmek istemem. Hadi tost alalım, acıktım."dedim. Neden ona bunu söyledim ki?
"Sen sabah kahvaltısı yapmıyor musun?"
"Hayır."
"Niye?"
"Sabah sabah yemek midemi bulandırıyor."
"Anladım. Desene artık her gün ilk teneffüs tost yiyeceğiz diye."
"Seninle mi?" Kafasını salladı
"Unutmazsan yeriz tabii. Ben ilk teneffüs olmasada muhakkak ikinci teneffüs yiyeceğim çünkü." Sıraya girdik. Zaten iki kişi vardı. Galiba herkes sabah kahvaltısı yapıyordu. Ya da diyet yapıyorlardı. Tostlarımızı almıştık. Bahçede gezerek yiyorduk.
"Aslında sen cidden çok acayip birisin."dedi Gönenç.
"Niye?"
"Yağız'a aşık olmadın. Onunla kavga bile ettin. Yani atıştın diyelim. Ve en önemlisi bu olanları kafana takmadın."
"Yağız gibi birini kafaya takmak? Bilmem.. açıkçası Yağız gibiler pek umrumda olmuyor."
"Yağız gibiler nasıl oluyor?"
"Mesela; egoist, kendini bilmiş, artist, duygusuz.. gibi."
"Yani Yağız'ı sevmiyor musun?"
"Hayır."
"Hiç mi hoşlanmadın?"
"Hayır."
"Hoşlanır mısın peki?"
"Bilmem. Tipim değil diyorum ama büyük konuşmakta istemiyorum. Eğer hoşlanırsam sözümü çiğnemiş olurum.."

Özel Alança Lisesi (TAMAMLANDI)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin