doğum günü çocuğu

202 13 0
                                    

Duru'dan
"Çok güzel olmuşsun Duru."dedi annem.
"Teşekkür ederim. Ben pek emin olamadım anne."
"Bence çok güzel olmuşsun kızım. Nazar değmesin."
"Ben Orçun'u arıyorum."dedim.
"İstersen ben götüreyim seni?"
"Yok saol anne."
"Orçun bir daha buraya gelmek zorunda kalacak."
"Ama o dedi bana. Yani ben de annem bırakır dedim ama Hülya teyze zahmet etmesin bir daha dedi. Ayrıca ben hazırım dedim ona geliyorum şimdi dedi."
"Tamam o zaman sen bilirsin. Hediye aldın mı?"
"Tabii ki." Furkan gitar çalıyordu ve resmen pena aşığıydı. Bu yüzden ona yaklaşık 13 tane pena aldım. Hem de 13 Furkan'ın uğurlu sayısıydı. Ve bazılarını siyah alıp ben boyamaya çalışmıştım. Çalışmıştım!! Umarım beğenirdi.
"Ne aldın?"
"Kendisi bir pena aşığı olduğu için pena aldım. Bazılarını da ben boyadım. Umarım beğenir."
"Beğenir beğenir merak etme." O sırada telefonum çaldı. Orçun arıyordu.
"Efendim?"
"Geldim ben."dedi.
"Tamam çıkıyorum evden. Sitenin dışındasın değil mi?"
"Hayır, girdim siteye. Görevli beni tanıdı. Çok şaşırdım."
"Eve geliyorsunuz ya Elçin'lerle illaki oradan tanımıştır. Neyse ben geliyorum."
"Tamam."dedi ve kapattım.
"Anne gelmiş Orçun ben gidiyorum." Anneme sarıldım ve evden çıktım. Arabaya bindim.
"Yakıyorsun kankam. Partide benim leydim olursun."
"Düşünmem lazım."
"Peki."dedi. Güldüm.
"Hâlâ konuşmuyor musunuz Elçin'le?"
"Hayır."
"Senin sevgilin var ve benden senin leydim olmamı mı istiyorsun? Sapık!!" Orçun, Elçin'le sevgiliydi. Ve yine biraz atışmışlardı.
"Kızım saçma saçma konuşma. Ben Elçin'in üzerine gül koklamam tamam mı? Ayrıca senin için dedim. Senin bir eşin yok çünkü."
"Ay beni düşünüyor canım kankam. Hadi sür geç kalmayalım."
"Tabii hanımefendi." Arabayı çalıştırdı.
"Hediye aldın mı?"
"Hayır."
"Salak mısın?"
"Hayır. Ona en iyi hediye benim."
"Kusacağım şimdi. Cidden almadın mı?"dedim.
"Aldım aldım. Ama gerçekten ona en iyi hediye benim."
"Yav he he."dedim.

"Sonunda geldiniz. Sizin erken gelmeniz gerekiyordu."dedi Furkan.
"Trafik vardı doğum günü çocuğu."dedim. "Ve aynı zamanda çok şaşırdığım bir şekilde Orçun yavaş sürdü arabayı."
"Şaşırdığım bir şekilde? Hah komik!" Güldüm.
"Evet komik."
"Duru!" Arkamı döndüm. Ne!! Nasıl yani?! Ne oluyor?! Şu an da karşımda Elçin ve Nil duruyordu.
"Nasıl yani? Siz yurt dışında.. olmanız gerekmiyor.."
"Sakin ol sakin." Yanıma geldiler.
"Seni çok özledim."dedi Elçin sarılarak.
"Ben de özledim canım kankamı."dedi Nil'de sarılarak.
"B-Ben de sizi özledim."dedim. Gözümden yaş gelmişti.
"Doğum günümde neden kızı ağlattınız?"dedi Furkan. Elçin geri çekildi. Elleriyle göz yaşlarımı sildi.
"Ağlama kızım, makyajın akacak." Nil güldü.
"Sevindin mi?"
"Sevinmek ne kelime çok mutlu oldum. Keşke bana söyleseydiniz."
"O zaman sürpriz olmazdı."dedi Orçun.
"Sen biliyor muydun?"
"Yani sevgilimin geleceğini şans eseri öğrendim ama bu sürprizi tabii ki de biliyordum."
"Hain!"dedim. Sırıttı.
"Hadi içeri geçelim."dedi Furkan.
"Bence de."dedim. İçeri girdik ve ben Furkan'ın evine bayağıdır gelmediğimi fark ettim. Normalde resmen her hafta birinde toplanırdık. "Ev bayağı değişmiş Furkan."dedim.
"Evet. Annem yine sıkılıp değiştirdi. Şu istediği zaman herşeyi değiştirme özelliği beni gıcık ediyor. Artık ne neredeydi karıştırıyorum." Güldüm.
"Ama güzel olmuş."dedi Elçin. Hâlâ kızların burada olduğuna inanamıyorum. Rüyaymış gibi sanki.

"Sen bana hediye aldın mı dedin ama sen de bir hediye göremiyorum."dedi Orçun.
"Görme zaten. Ayrıca ben hediye aldım. Sus şimdi duymasın Furkan." Biz bir yere oturmuş, etrafı seyrediyorduk. Yani en azından ben öyle yapıyordum.
"Okulun nasıl gidiyor bakalım?"dedi Elif.
"Yani aynı işte. İyi, güzel bir okul."
"Arkadaşın var mı?" Kafamı salladım.
"Adı ne?"
"Elif ve.." Gönenç'i söylemeli miydim? Gönenç benim arkadaşım mıydı? Tabii ki de arkadaşımdı.
"Ve?"
"Elif ve Gönenç."
"Bunlar en yakınların mı?"
"En yakınlarım sizsiniz ama Elif'te en yakın arkadaş listeme dahil gibi."
"Gönenç? Neden onu saymadın?"dedi Nil. Sonra gözleri fal taşı gibi açıldı.
"Yoksa.. Sen.." Yoksa ben? Ne oluyordu?
"Hı? Ne oldu?"
"Yoksa sen.." Korkuyordum! Ne diyecekti bana?
"Yoksa sen.. Gönenç'i o kadar sevmiyor musun?" Hı? Gö-Gönenç'i o kadar mı? Derin bir nefes verdim.
"Hı- hı. Yoo yani hayır. Ama evet yani Elif'le daha iyi anlaşıyorum."
"Fotoğrafı var mı Gönenç arkadaşının."dedi 'arkadaşının' kelimesini vurgulayarak.
"Var." Sahile gittiğimizde Aras'la birlikte fotoğraf çektirmiştik. Daha doğrusu Aras zorlamıştı. Hemen galerimi açtım ve Gönenç'lerle çekildiğimiz fotoğrafı gösterdim.
"Kızım sen bu çocukla arkadaş olma bence."
"Niye?"dedim. Neden yani?
"Sen bu çocukla direkt çık. Sevgili ol. Çok yakışıklı olm çocuk."dedi Nil.
"Bence de. Yani şu kelimeyi hiç sevmiyorum ama çocuk gerçekten taş yani." Yüzümü buruşturdum.
"İğrençleşme Elçin." Güldü.
"Tamam tamam. Ama benden demesi, hatta bizden demesi bu çocuğu kaçırma."
"Ben arkadaşım onunla Elçin. O da beni arkadaş olarak görüyordur eminim ki."
"Bilemeyeceğim artık. Çocuğu görünce anlarız biz."

Özel Alança Lisesi (TAMAMLANDI)Where stories live. Discover now